During traducir ruso
33 traducción paralela
You take away a man's TV during the heat wave... you might as well pack up the canned goods and just head for the basement.
Забирая телевизор у человека в жаркую погоду... ты можешь закатывать их как консервы и просто укладывать в подвал.
Vietnam Savaşı sırasında savunma bakanı olarak 7 yıl.
Семь лет министром обороны во время Вьетнамской войны. Seven years as secretary of defense during the Vietnam War.
Kennedy hükümeti döneminde 100 megatonluk bir bomba yapıldı.
Во время правления Кеннеди, они спроектировали 100-мегатонную бомбу. During the Kennedy administration, they designed a 100-megaton bomb.
Bazı Noel tatillerimde çiçekçilik yaptım.
I worked as a florist во время нескольких моих Рождественских каникул. ... during some of my Christmas vacations.
Dünya Savaşı'nda Batı Avrupa'da atılan toplam bomba sayısının iki veya üç katı.
Было сброшено в два-три раза больше бомб... Two to three times as many bombs as were dropped чем на Западную Европу во время всей Второй Мировой Войны. ... on Western Europe during all of World War II.
Bu dönemde düşünceniz nasıl değişiyordu?
- Как изменились ваши взгляды во время этого периода? - How was your thinking changing during this period?
- Evet, baskın sırasında telefonla uğraşıyordun.
YEAH, YOU WERE ROLLING CALLS DURING A TAC STRIKE.
Son 5 yıl içinde üst düzey birkaç soyguna karıştığı sanılıyor. 2009'da askeriyeye ait devre kartlarının çalınması da bunlardan biri.
Suspected of pulling off several high-profile heists during the last five years, including the theft of military-grade circuit boards in 2009.
Morgan ritüel esnasında Julio'nun bir asistanı olduğunu söyledi.
Morgan said that Julio had an assistant during the ritual.
Randevu almak için lütfen mesai saatleri içerisinde ofisimden irtibata geçin.
Please call my office during normal business hours to set an appointment.
Katrina kasırgası sırasında hepsini kaybettik.
We lost it all during Katrina.
Normalde gündüzleri televizyon izlemem.
Libby : I don't normally watch television during the day.
- Kavga sırasında mı ters çevrilmiş?
Flipped over during the fight?
Kanepenin, kavga sırasındaki itiş kakışla bu şekilde devrilmesi imkansız.
It's impossible for it to end up like that by just being bumped into during a fight.
Bates, sen buralarda değilken... Başkasının el yazısını taklit edebilen birileriyle karşılaştın mı?
Bates, during your time... away, did you ever meet a manwho could copy someone's writing?
Bu bahar 20. yılımızı kutladık ve o zamandan bu yana dört cerrahımız oldu.
We celebrated our 20th anniversary this spring, and there were four surgeons here during that period.
Son 5 yılımı kısırlığı, down sendromunu ve doğum yaparken gaz çıkarmayı düşünerek geçirdim.
I spent so much time worrying in the last 5 years about infertility, down syndrome, pooping myself during delivery.
Diğer ülkelerdeki meşhur suçlarla temas halinde kalmaya çalışıyorum. but I confess to falling out of the habit during my habit. ama bu alışkanlığım sırasında alışkanlığımdan geri kaldığımı itiraf etmeliyim.
Я старался быть в курсе серьезных дел в других странах хотя, признаться, несколько изменил этой привычке, пока был подвержен другой.
- During Gün, evet, ama biraz... kısa görüşlü
В былые дни возможно. Дани немного близорукий.
Tüm gün boyunca hâkim programı yayınlayan AIR'de miydi?
Does it air commercials during daytime judge programs?
- Bak, bar kavgasında bunu düşürdün.
Well, look, evidently you dropped this during your bar fight.
İlk saldırı sırasında Andrea'nın evinden alınan kamera kayıtları.
Ben : This is the surveillance video taken from Andrea's house during the first attack.
Henry orada olduğu sırada restoranda interneti kullanan bütün cihazları buldum.
So, I traced all the devices that used the restaurant's wi-fi during the time Henry was there.
- Ayrıca Henry saat 2'de işten çıktıysa gece yarısı ölü bulunduysa arada bilmediğimiz 10 saat var peki bu saat aralığında neredeydi?
And if Henry left work at 2 : 00 p.m., showed up dead at midnight, he's unaccounted for for 10 hours, so where was he during that time?
Metro kartın, Henry'nin ölüm zamanı içinde yolun karşısındaki metroya giriş yaptığını gösteriyor.
Your Metro card shows that you entered the subway across the street during Henry's time-of-death window.
Hepsi örtülü operasyonlar sırasında bulunmuş ve politik iyilikler karşılığında gömülmüştü.
It was discovered during undercover operations and then later buried with political favor.
" Bu süre boyunca, nüfusun çoğu
" During that time, much of the populace
Bay During'den mi?
От мистера Дюринга?
Sonra onun Otto During'in arkadaşı olduğunu hatırladım. Sen de Otto During'in arkadaşlarından birisin.
А потом я вспомнил, что она дружит с Отто Дюрингом, и ты дружишь с Отто Дюрингом.
Berlin'de büyükelçinin evinde Otto During tarafından tanıştırıldınız.
Вас познакомил Отто Дюринг в Берлине в резиденции посла.
Ondan binlerce yıl önce, Uzun Gece geldiğinde gerçekten sonun geldiğini düşündükleri için onları affedebiliriz.
And thousands of years before that, during the Long Night, we can forgive them for thinking it truly was the end.
Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda üç yıl.
Three years in the U.S. Army during World War II.
Doğumdan sonra Lynette, doğum sırasında değil!
- After, Lynette, not during!