Dız traducir ruso
12,353 traducción paralela
S.H.I.E.L.D o savaş başlığını kurtarmaya gidiyor. Ve bizim de yeteri kadar trajedi yaşadığımızı düşünüyorum.
ЩИТ вернёт эту боеголовку, и я подумала, что...
Üssün dışına çıkmamız gerek.
Нужно возвращаться на базу.
Yurt dışında karşı koyamayacakları kadar büyük sahte bir hesap açacağız.
Мы создадим и будем отслеживать фиктивный аккаунт, достаточно большой, чтобы сделать нас непреодолимыми.
Kara borsadan tanıdıklarımız var mı?
И кого же мы знаем с черного рынка документов?
Yine de LAPD'de tanıdıklarımız var.
Но у нас всё ещё есть контракты с полицией Лос-Анджелеса.
Dışarı çıkmasanız iyi olur Bayan Griffiths.
Вы не захотите идти туда, миссис Гриффитс.
Ve dışarıda o kişiyi aramamız gerektiği hâlde burada oturup vakit öldürerek ne gibi kazancımız olabilir?
И кто выиграл больше всех, от того что мы обе сидим в этой комнате, тратим наше время, когда мы должны быть там, ловя этого человека?
Kızımla ilişki yaşamak konusunda ciddi niyetlerin varsa kendi iyiliğin için de söylüyorum esrar satmak dışında bir iş yapmayı düşünmelisin.
Если ты серьёзно настроен насчёт отношений с моей дочерью, и ради своего же блага, тебе надо подумать о чём-то ещё, кроме продажи марихуаны.
Her birini affedeceğiz. Ama hemen akabinde dışarı atacağız.
Мы прощаем каждого из них, но секундой спустя, выставляем их за дверь.
Dış dünyaya bakmayız.
Итак, мы не смотрим на внешний мир.
Dışarıya bakmamız için sebep yok.
У нас нет причин выглядывать.
Ya siz, sonsuz yoksulluk dışında silahınız olmadan bu savaşa girmeye hazır mısınız?
А вы готовы вести эту войну, вооруженные только лишь бесконечной бедностью?
Olaya dışarıdan bakmaya başlamalıyız.
Нам нужно начать мыслить шире.
Yani bir önseziye dayanarak dışarı çıkmamızı ve o şeylerin bizi parçalara ayırmamasını ummamızı mı söylüyorsun?
Значит вы хотите, чтобы мы вышли туда по предчувствию и надеялись, что те существа нас не тронут?
Yani, belki de bu dizinin olayı anlamsız olmasıdır, çaktın?
Типа, может быть, это смысл шоу, что это дерьмо просто бессмысленно, понимаешь?
Sizin acınız için bu çarmıhı taşıdım.
Я нес этот крест ради вашей боли.
D olarak bilinen memur Dwight Ford ile çalışmıştınız değil mi?
Вы служили вместе с офицером Дуайтом Фордом, известным также как Ди?
D, seni anlıyorum, ama önceliklerimizi konuşmamız gerek.
Ди, я понял тебя, но нам нужно поговорить о приоритетах.
Bazılarımız diğerlerine göre daha dayanıklıdır.
Некоторые из нас более живучи, чем другие.
Onları kızartıp dışarı koyacağız, kimse unutamayacak.
Ага, зажарим их. Этот праздник точно никто не забудет.
Bakın, tanıdığınız en ihtiyatlı adam benimdir. Ve ben Katie'ye hayatım pahasına güveniyorum.
Слушай, я самый осторожный человек, которого ты встречал, и я готов доверить Кэти свою жизнь.
VIP'i alıp tünellerden dışarı çıkartacağız.
Мы сможем схватить шишку и провести через туннели.
Duvarlarımızın dışındaki dünyanın kaosa sürüklendiğinin gayet farkındayım ama buna karşı verilecek doğru cevap kaos çıkarmak olamaz.
Я прекрасно знаю, что мир за стенами погружается в хаос, но создание хаоса – не ответ.
Biz yönetim merkezlerini devre dışı bırakacağız.
Надо вырубить их из командного центра.
Ama yine de robotları devre dışı bırakma konusunda yardımına ihtiyacımız var.
Но мы должны отключить ваших роботов.
Hâlâ dışarıda yalnız olan müşterimizi koruyorum.
Защищаю своего клиента, который все еще где-то там.
Bay Grote ispatlanmış bir suçlu ve ona bir gün tanıdığımız için şanslı.
Мистер Грот - осужденный преступник, и ему повезло, что мы вообще уделили ему время.
Morg mu dediniz? Sanırım bizi yanlış anladınız. Hemşire Choi, bu beyefendilere dışarıda beklemelerini söyle.
Что за разговоры про морг? попроси подождать снаружи.
Dışarı çıkıp onu aramalıyız. Uzaklaşmış olamaz.
далеко не мог деться.
Dışarıdayken rahatsız ettiğim için kusura bakma ancak o gelene kadar biraz zamanın var, değil mi?
Не хочу отвлекать тебя, пока ты на свидании, но у тебя есть несколько минут, пока она не вернулась, верно?
Ama ailesinin cesetlerinin mezardan çıkarılması dışında hâlâ Frank'in doğruyu söylediğine dair bir kanıtımız yok.
Раз тела его семьи не эксгумированы, у нас все еще нет доказательств, что Фрэнк говорит правду.
Foggy'le Columbia'da pek çok tanıdığımız var.
Мы с Фогги знаем несколько хороших человек в Колумбийском.
Bir şeyler değişirse seni ararım ama şimdilik ikimizin de bu ofisin dışında hayat düşünmeye başlamamızı öneririm.
Я позвоню тебе, если что-то изменится... но сейчас я советую задуматься... нам обоим о жизни вне этого офиса.
Onları dışarı çıkaracağız.
Мы должны вытащить их.
Stan, onları dışarı çıkaracağız.
Стэн, мы должны вытащить их всех.
Bir şeye ihtiyacınız olursa, herhangi bir şeye, dışarıda olacağız.
Если вам что-нибудь понадобится, мы будем снаружи.
Ve bizim dış alanımız...
И наш внешний периметр не...
Tanıdığınız adam onları yapabilir miydi?
Мог ли этот человек совершить их?
Benim tanıdığım Teğmen Frank Castle bir kahramandır. Bizim saygımızı ve minnettarlığımızı hak eden biri.
Лейтенант Фрэнк Касл, которого знаю я - герой, заслуживающий уважения... и нашей благодарности.
- Savage'ın kız arkadaşı bizi tanıdı.
Подружка Сэвиджа нас только что заметила.
Ama araştırdığımız kişi her kimse, dışarıda bir yerde.
Но те из нашего расследования, они все еще на свободе.
Kimchi pilavı hakkında bildiğim bir şey varsa o da ısıtmanın işleri iyice kızıştırdığıdır.
Я знаю про жаренный рис кимчхи только одно : вкуснее этого риса просто нет.
Ajan Danvers'la dışarıda olmanız gerekmiyor muydu?
Вы не должны быть с Агентом Дэнверс?
Dünya dışı kaynaklı bir faaliyet gözükmüyor. Büyük ihtimal uzaylı bir şekil değiştirenle karşı karşıyayız.
Никаких признаков внеземной деятельности, так что мы, вероятно, можем исключить инопланетян, изменяющих форму.
Bayan Senatör, o şey dışarıda olduğu sürece siz de buradasınız.
Госпожа сенатор, пока это существо на свободе, Вы будете здесь.
Arabanız sizi Adam'la yemeğe çıkarmak için dışarıda bekliyor.
Ваша машина готова отвезти Вас на обед с Адамом. —
- Seni şehir dışına yollayacağız.
- Вас посадят.
- Joe... - Tanıdığımız arkadaş, küçük bir tartışma.
- О нашем приятеле.
Tutuklamalarımızı yapmamız birkaç gün aldı ama suçu onlar işlemişti. Katiller dışarıya koşuyor.
Убийцы убегают
Uykusuzluk dışında umursayacağınız bir şeyim yok ve ot için de tıbbi bitki karnem var. - Ya, herkes bunu söyleyip duruyor.
Вас тут ничего не заинтересует, кроме моей бессонницы, и у меня есть рецепт на лекарства
Benim için korkuyorsun diye Travis'in dışarıda yapayalnız ölmesine göz yumamazsın.
Ты же не отправишь Трэвиса на смерть переживая за меня.