Efendimiz traducir ruso
829 traducción paralela
Efendimiz tehlikede olabilir.
Наш хозяин в опасности.
Yani Efendimiz haksız yere hainlikle suçlanıyor.
Так значит хозяина ложно обвиняют в предательстве.
- Piskopos efendimiz çok nazik.
- И завтра отужинаете со мной? - Вы очень любезны, Ваша Светлость.
Efendimiz İsa adına, amin.
Во имя Господа, аминь.
Eski efendimiz mezarından kalkarsa hiç şaşmam!
Я не удивлюсь, если как-нибудь из могилы поднимется старая хозяйка.
Papazın onurlu makamında sonsuza dek tek tanrılı bir dünyayı yaşatan efendimiz İsa Mesih aracılığıyla sana ve Kutsal Ruh'a ebedi dostluklarına katılabilmesi için yalvarıyoruz.
¬ св € щенном доме "воЄм молим" еб €, прими его в ÷ арствие "воЄ, бесконечна милость" во €, " исуса'риста, Ѕога нашего ќтца и — в € того ƒуха ныне, присно и во веки веков.
Evet, efendimiz.
Да, государь.
Oldukça, efendimiz ; şimdi gidersem akşama ancak dönebilirim.
Так далеко, что возвращусь не раньше, Чем к ужину.
Evet, dün efendimiz.
Так точно.
Biz de birer insanız nihayet, efendimiz.
Нет, государь, мы — люди!
Doğrudur, efendimiz.
Да, государь.
Evet efendimiz, o sapasağlam çukurda, başında yirmi bıçak yarasıyla hem de.
О да, мой государь! Во рву лежит он, двадцать ран глубоких На голове ;
Neyi efendimiz?
Что с вами, государь?
Bunlar, kadın bağrışmaları, efendimiz.
То женский крик.
Binlerce özür, efendimiz. Lütfen devam edin.
Тысячу извинений, Ваша Милость.
Oldukça yorulmuş olmalısınız, Efendimiz.
У вас измождённый вид, Ваша Милость.
Ah, efendimiz, fazlasıyla üzgünüm.
О, Ваша милость, я ужасно извиняюсь.
Biliyorsun bu zamanda bile efendimiz kendi hovardalığının faturasını bize çıkarıyor.
Ты знаешь, как в эти дни хозяин урезает нам наше жалование и тратит деньги на свои маленькие слабости.
Gerçeği söylemek gerekirse efendimiz...
Но хозяин...
Onu getirdim, saygın efendimiz.
Вот он, господин.
Rahminin kutsal meyvesini bize göster, Yüce Efendimiz.
Яви нам Иисуса, сына твоего
Efendimiz yüce İsa'nın değerli kulları olma yüceliğine sahip olmamız için bizi kutsa.
молись за нас чтобы мы были достойными благодати нашего господа Иссуса Христа.
Buradalar efendimiz, siz ekselanslarının kendisini kabul etmenizi bekliyor.
Здесь, и рад вам услужить.
Sayın Lord Gloucester, geçmişi anarak, o olaylı günlerde size karşı olduğumuzu söylüyorsunuz. O dönemde efendimiz Kralın emrine uyuyorduk.
Лорд Глостер, в эти трудные года, хоть выставить хотите нас врагами, мы шли за нашим королём законным.
Kutsal bir iş yapmışsınız, yüce efendimiz.
Благое дело, государь, свершили.
Yüce efendimiz, Sayın Majesteleri, bu vesileyle lütfedip kardeşimiz Clarence'ı da bağışlasanız.
Теперь, ваше величество, прошу вас, чтоб вами брат наш Кларенс возвращён был.
Tanrı sizi korusun efendimiz, sağlık ve mutluluk versin.
Храни вас Бог, наш принц, на много лет!
O başlatmış, ondan sonra gelenler tamamlamış, yüce efendimiz.
Любезный принц, он зданье заложил.
İyiyim, haşmetli efendimiz.
Прекрасно, государь.
Yani Kale'ye mi gideceksiniz, efendimiz?
Как! В Тауэр идем мы, государь?
Tanrı sizi korusun, efendimiz.
Храни вас Бог!
Yarın taç giymeyi uygun görür müsünüz, efendimiz?
- Угодно ль завтра вам короноваться?
Buyurun efendimiz, Majesteleri.
Мой добрый государь?
Buyurunuz, değerli efendimiz.
Скажите, государь любезный...
- Efendimiz?
- Кетсби! - Да, государь?
- Tyrrell, efendimiz.
А как зовут его, скажи мне. Тиррел.
Efendimiz, biraz önce sorduğunuz şeyi düşündüm.
Мой государь, последний ваш приказ, который вы мне дали, я обдумал.
Evet, haberi ben de duydum, efendimiz.
Я слышал эту новость.
Efendimiz benim haklı isteğime ne diyorlar?
Что скажете, милорд, на эту просьбу?
- Efendimiz.
Мой государь!
- Sınayın beni, yüce efendimiz.
Милорд, вы испытайте.
Ama önce şu kıza ben bir gideyim de gönül kazanmak nasıl olurmuş göstereyim. - Efendimiz!
но женихом её веселым буду я.
- Yüce efendimiz, batı sahili açıklarına muazzam bir filo yaklaşmış. Bizden de pek çok asker düşmanı püskürtmek için kıyıya toplandı, ama hepsi tedirgin, gönülsüz, kararsız ve silahsız.
У западного берега флот сильный появился, и туда неверные друзья толпой бегут.
- Buradayım, efendimiz.
Где же он?
Yüce efendimiz, arzunuz nedir söylemediniz. Ona siz Kralımdan ne iletmem gerekiyor? Ha tabbi, haklısın, aziz Catesby.
Скажите вашу волю, государь, - от вас что герцогу сказать я должен?
- Efendimiz, siz demiştiniz ya bana, önden git diye.
- Велели, государь, туда скакать мне.
Haberlerim pek güzel sayılmaz, efendimiz, ama pek kötü de sayılmaz. Haydi! Al sana bilmece!
Нет, государь, особенно хороших, но также и худых особо нет.
Efendimiz kraliyet bildirisini okuyacak.
Его Милость огласит королевский указ.
Efendimiz?
Мой государь!
Hemen gidiyorum, efendimiz.
Всё будет сделано, милорд.
Kötü haber, efendimiz.
С плохой, милорд :
efendim 34795
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wong 91
efendi wang 37
efendi phillipe 18
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wong 91
efendi wang 37
efendi phillipe 18