Except traducir ruso
24 traducción paralela
Saçımı bozmasını bir kenara koyarsak, üstü açık araba, harika bir fikirmiş.
Except for my hair issues, great call on the convertible.
- Bunun imkansız olması dışında.
Except that's impossible.
Bir sefer ki hariç.
Except that one time.
Tabii Lance, Sarah ile Mandy Bronson'dan sonra görüşmüştü.
Except Lance met with Sarah after Mandy Bronson.
Ayrıca mazereti var.
Except he has an alibi.
Sana biraz mola vermeni öneririm ama sen zaten almış durumdasın.
Я дам тебе тайм-аут, except you've already been put in one.
Bak, bu gece hepimiz için zor oldu... except Xander quite often has me do a Iot more to distract peopIe.
Слушай, вечер был трудным для всех нас, Ксандр часто использует меня для отвлечения таких как ты.
So, it may have been difficuIt for you peopIe, except for me, it's kind of been a breeze.
Ну, это должно быть тяжело для тебе подобных, для меня же это как свежий ветерок.
Ancak hiç karşılaşmadık.
Except we've never met.
Üzerine bir de zaman ekle işte, eğer zihninde canlandırabilirsen.
Except you add time - if you can picture that.
- Fakat yaptın.
Except you did. Hmm.
Kart için geliyorlar anne. Charles Blake dışında.
They're coming for cards, Mama, except for Charles Blake.
Hangi odada olduklarını veya bir odaya girip girmediklerini bilemem ancak başka neden orada olsunlar bilmiyorum.
I can't say which roomthey'd been in or if they'd beenin a room at all except... I don't know why elsethey'd be up there.
Bu doğru ancak sizin değil, benim arkadaşımdı tabii.
Well, that's true, except of courseit's my friend and not yours.
Hiçbir şey olmayacak. Seni kesinlikle bir yerde bulup öldüreceğim dışında.
Ничего не будет... except the 100 % guarantee that, somewhere down the road,
Ölüm sebebi olmadığı için onu bu cinayete sadece üşütük olarak bağlayabiliriz.
And since there's no cause of death, we have nothing to link her, except that she's a wacko.
Bakalim genelde sürprizleri pek sevmem ama bu memnuniyetle kabul edecegim bir sey.
Well, now... Вообще-то я не фанат сюрпризов, но это... this is one I'll happily except. Harold, is it?
Her sabah çok popüler bir gün doğumu ayini düzenliyorlarmış, sadece Daniel'ın bulunduğu gün yapılmamış.
They have a very popular sunrise service there every morning, no exception, except for the exception that happened on the day Daniels was found there.
# Senin # dışında
♪ Except ♪ To you
Ama eskiden bir kere söylemiştim.
Well, except for that one time.
Kulağa garip gelmesinin sebebi alfabedeki dört harf hariç hepsini kullanmış olması.
The reason it sounds weird is because she uses every letter of the alphabet except four in the instructions :
Bir şey hariç.
За исключением одной вещи. Except for one thing.
Ama geri sayım sayacı yok.
Except there's no countdown clock.
Ama olay o kadar basit değil.
Except that you don't.