English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ F ] / Fazlasıyla

Fazlasıyla traducir ruso

2,703 traducción paralela
Kocanız için üzgünüm ama Daniel acımasızlığınızı iki kat fazlasıyla miras almış gibi görünüyor.
К несчастью для твоего мужа, кажется Дэниел унаследовал твою жестокость в двойном объеме.
Şimdi, bu fazlasıyla çirkin olabilir, ama ben olmasına izin vermeyeceğim.
Сейчас становится все страшнее, но я не допущу этого.
Abby, bu kadarı fazlasıyla yeterli.
Ёби, с теб € хватит.
Kimin kazanacağını tahmin etmek fazlasıyla güç...
Невозможно предсказать, кто победит...
Yemek odamda fazlasıyla çok Cüce var zaten.
В гостиной и без того полно гномов.
Tatillerde fazlasıyla yürüyüşe çıkmışımdır.
Я большой любитель пеших прогулок.
Kutlamak için fazlasıyla vaktin var.
У тебя было достаточно времени, чтобы отметить.
Kabul edip başarılı olursan fazlasıyla ödüllendirileceksin.
Если примешь и преуспеешь, будешь вознаграждён.
- Onu fazlasıyla gerdin, değil mi ahbap?
Видишь, она теперь из-за тебя разволновалась, так ведь...
Bir kalp alıp erittiler büyü ve fazlasıyla karıştırdı / ar ve bir taç yaptılar.
Взявшись за дело, они колдовали. И чудо-корону наконец изваяли ".
O cadılara yaptıklarınızı fazlasıyla hak ediyorlardı.
Вы этим дурацким ведьмам показали, где раки зимуют. Ух ты!
Sana gelince, alkış seni fazlasıyla tatmin edecektir.
А для тебя наградой будут аплодисменты.
Fazlasıyla.
Очень часто.
Dedeniz ailesinin evde ne kadar çile çektiğini fazlasıyla gördü sonra da şansını Amerika'da denemeye karar verdi.
Твой дед устал от всех трудностей, что выпали на долю семьи, и решил попытать удачи в Штатах.
Bu fazlasıyla bariz.
Слишком очевидно.
Fazlasıyla iyi şekilde.
Абсолютно не зря.
Fazlasıyla çalışılmış gibiydi her şey.
Слишком все было практично.
Hayır dostum, geçen sefer fazlasıyla verdin zaten. Gerek yok.
О нет, чувак, ты мне и так уже столько заплатил в прошлый раз, не надо.
Savaş Okulu'na gideceğim için Valentine fazlasıyla şefkat gösterdi.
Валентина слишком мягкая для командира.
Çünkü sende ufak tefek ve parlak birine göre fazlasıyla hükümet çalışanı tavrı var.
У тебя слишком много правительственного гонору, чтобы быть мелким и прилизанным.
Tamam, sonuçta öyle olabilir ama fazlasıyla zaman kaybetmiştik ;... özellikle bu kadar çok sıcakta.
Да, может и так, но мы и без того долго прождали. При таком-то пекле.
Bailey'in bildiği şeyler fazlasıyla tehlikeli.
То, что Бейли знает слишком опасно.
Washington Post'un 30 yılda ortaya çıkardığı hikayeyi biz üç yılda fazlasıyla yaptık..
За последние 3 года у нас было больше сенсаций, чем у "The Washington Post" за 30 лет.
Araca her binişimde % 20 ölme ihtimalimi kabul ederek biniyorum ve bununla yaşayabilirim. Ama yüzde bir fazlasıyla olmaz.
Я знаю, что каждый раз, когда я сажусь в машину, у меня 20-процентный шанс погибнуть, и я могу смириться с этим, но ни одним процентом больше.
Asgard'ın müstakbel kralı tek bir diyardan fazlasıyla ilgilenmeli.
Будущий король Асгарда не должен думать лишь об одном.
Yatağım seninle paylaşmak için fazlasıyla kutsal.
Моя постель слишком свята для тебя.
Fazlasıyla koruyucu olabiliyorlar.
Они становятся крайне агрессивными.
- Hayır sanmıyorum. Nyborg fazlasıyla idealist biri sırf güç uğruna başka partiye geçmez.
Она никогда не будет действовать из чувства противоречия
Bu fazlasıyla hırs içeren bir istek Linda.
Это очень амбициозно, Линда.
Fazlasıyla tehlikeli.
Это слишком опасно.
Fazlasıyla apaçık.
Слишком явный.
Onu bir pikerist olarak sınıflandırmak, fazlasıyla... basit bir yol olur.
Классифицировать его как пикериста будет.... слишком просто.
Yatırımının karşılığını fazlasıyla alıyorsun.
Хорошая доходность по инвестициям.
Bir gün Hatıra Çeşmesi'nden bir yudum alacaksın ve mağarada ne olduğunu fazlasıyla öğreneceksin.
Однажды... ты сделаешь глоток из Фонтана Воспоминаний и вспомнишь больше о том. что произошло в той пещере.
Çok ateşli bir sahneyi, fazlasıyla yumuşak oynuyorsunuz.
Вы играете очень острую сцену, мягко.
Pink Pussy Kulüpte fazlasıyla takdir ettiğim yıldız bir hanımefendinin gösterisine biraz param gitti ve lanet şey de kapalı!
Я вложил шуршики в постановку шоу - знаешь, такой клуб "Розовая кошечка"... В главной роли - леди неоценимых достоинств... А они взяли и закрыли шоу!
Yani beni yanlış anlama, tüm o sevgisi, taşakları ve horozuyla çok iyi bir çocuktu ama o çocuk bir rock yıldızına dönüştü ve o rock yıldızı istediği her şeyi fazlasıyla aldı.
Не пойми меня неправильно. Он был очень милым мальчиком, с сердцем, яйцами и драйвом, но мальчик стал рок-звездой и получал всё что только пожелает, и даже больше.
Sizden daha fazlasıyla başa çıkamam mı zannediyorsunuz?
Представляете, я не смогу захватить всех вас.
Hayatlarımız fazlasıyla iç içe.
Наши жизни так тесно переплетены.
İnsanlar biseksüellere karşı fazlasıyla önyargılı oluyor.
Знаешь, люди очень предвзято относятся к бисексуалам
Müfettiş, eğer bu medeniyetse, beni de barbarlığa tanık olmak için fazlasıyla meraklı sayabilirsiniz.
Инспектор, если это цивилизация, вы можете рассчитывать на меня как на свидетеля варварства.
Sürdüğün rezil hayatın kefaretini ödemeyi arzu edersen, kardeşim, emin ol, fazlasıyla ödeyeceksin.
Если ты желаешь искупить грехи своей недостойной жизни, брат, то позволь тебе сказать : ты заплатишь высокую цену.
O tanımla fazlasıyla gurur duyardın.
Ты был очень горд этим определением.
Babbling Brook * hayranları bana kızacak ama bence fazlasıyla kısıtlayıcı.
Уверен, фанаты журчащего ручья будут недовольны, но я подумал, что это было слишком ограничивающе.
Ve hepsi de hayal ettiğimden fazlasıyla farklıydı.
И это совершенно непохоже на то, что я знал раньше.
Fazlasıyla hoş.
Слишком хороший.
Hayır, çok fazlasıyla kolaydı.
Нет. Это было бы слишком просто.
Junior'ın başından bu sene fazlasıyla şey geçti.
Младший прошёл через многое за этот год.
Ayırdığın zamanın karşılığını fazlasıyla veririz.
Мы в долгу не останемся.
Belki fazlasıyla.
По мне - так уж чересчур.
İzlenme oranlarına göre maliyetleri fazlasıyla yüksek.
Грегерс видел это по-другому

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]