Fışt traducir ruso
3,564 traducción paralela
İnsanlar yer fıstığı satıcılarının aileleri olduğunu düşünürse, çok üzücü olur.
Не называй меня папой. Если люди узнают, что у продавцов арахиса есть семьи, будет очень грустно.
Hazır teslim olmuşken, yer fıstığı satıcıları için de bir şeyler yapsan ya?
Пока вы не передумали, может, повысите зарплату продавцам арахиса?
Bir yerde sağlam bir fırtına çıkmıştır.
Ну, где-то должен быть адский ураган.
Morgan bana bir paket yolladı Düşünüyorum ki birileri içinden fıstık ezmesini araklamış
Морган присылает мне гостинцы, но я думаю, что кто-то крадёт моё ореховое масло.
Fıstık ezmeli sandviç yapıyorum.
Сэндвичи с арахисовым маслом.
Yer fıstığı, yer fıstığı yağı mantar veya kimyon ile hazırlanmadığı sürece sıkıntı yok.
Если только она не с арахисом... или чем-то на его подобии : арахисовым маслом, грибами или тмином.
Fıstık yağında kızartıldılar.
Их жарили в арахисовом масле.
Yayın balıkları fıstık yağında kızartılmış.
Пирожки с сомом жарили на арахисовом масле.
Bu fıstık yağında kızartılmış.
Это жарили на арахисовом масле!
Fıstıklar, çubuk krakerler.
Арахис, попкорн.
Seni dalgacı! O zaman ben de söyleyeyim. Ben de size komşu bir fıstık olmak isterdim.
всего лишь среди обычных людей. где много красивых женщин.
- Yer fıstığı mı yedin?
Ты съел арахис?
Cooperton'da ufak bir fırından iki tane inanılmaz lezzetli Cannoli almıştım.
У меня дома совершенно случайно есть пара невероятно вкусных канноли из той маленькой пекарни в Купертоне.
- Hayır. Yani, kraker ve fıstık ezmem var.
- Нет, только соленые крендельки и арахисовое масло...
Ama o zayıf bir insanı kendisine bile fark ettirmeden mafya adına için çalıştırmayı biliyor.
Но он знал, как втянуть в игру слабого, и не успел опомниться - как работаешь на Грека.
Kumara ve karıya çok alıştınız ama kulüp tarihine geçmek için önemli bir fırsat.
Привыкли к азартным играм и кискам без посредников, но это шанс творить историю клуба.
Yapacak daha önemli işlerimiz olduğu için sana söyleme fırsatı bulamamıştım.
И у меня не было шанса рассказать тебе, потому что у нас есть дело поважнее.
Sam, seni resepsiyonda bekleyen bir fıstık var!
Сэм, там, в приемной, тебя ждет какая-то штучка!
Pemberley uzun geçmişinde birçok fırtınaya maruz kalmıştır ve bu seferkinden de bir şey olmayacak.
Пемберли переживал множество штормов и раньше, этот тоже должен кончится.
- Beyler! - Kendini, fındık kadar beyni olan bir kemirgeni yakalamak için tasarlanmış bir kapana kıstırdın...
Ты попалась в ловушку, которая предназначена для грызуна с мозгом, размером с грецкий орех.
Kovalarca fıstık, kovalarca elma, konserve domatesler, sarımsak vardı ve bunların hepsi tüm sorunlarımızı çözerdi. Çünkü artık mantar aramak konusunda endişelenmemize gerek yoktu.
Были ведра арахиса и ведра яблок, и.. и-томаты в банках и чеснок, и все эти вещи решали все наши проблемы, потому что нам не нужно больше волноваться о поисках грибов.
Kazadır, ya arı sokmasıdır ya da fıstık ezmesi.
Несчастный случай, укус пчелы, аллергия на арахис.
Browniler badem sütü ve fıstık yağı ile yapılmış. Kremayla kaplanmış ve Frangelica'yla tatlandırılmıştı.
Но брауни делают из миндального молока и арахисового масла, и покрывают айсингом с добавлением Франжелико.
Fındık ya da fıstık içeren bir şey yiyip içmiş olabilir mi?
За это время, он что-то ел или пил, что могло содержать орехи или арахис?
Bana bak, fındık fıstık yedin mi?
Эй! Эд ел какие-нибудь орехи или арахис?
Badem sütünü ve fıstık yağını ben satın aldım.
Я купил миндальное молоко и арахисовое масло.
Sabino'yu iki taraftan sıkıştırıp Henry kullanma fırsatı bulamadan füzeleri alacaksınız.
Вы прижмёте Сабино с двух сторон, и заберёте ракеты прежде, чем у Генри появится шанс применить их.
İlk fırsatta kaçmıştım oradan.
Я уехала, как только смогла.
Çöreğimde mayayı severim, ama fıstığımda değil.
Я люблю, когда дрожжи - в сдобе, но не в моей.
Sana havuzdaki partide telefon numaramı verme fırsatım olmamıştı.
Я так и не смог дать тебе свой номер телефона на прошлой вечеринке.
Fıstık ezmesi ve reçel?
Арахисовое масло и мармелад?
7. sınıftaydım, sonuçlarını düşünmüyordum. Para kadının çantasından dışarı fırlamıştı. Benim oldu.
Я учился в 7-ом классе и не знал никого лучше, но деньги торчали у нее из сумочки, и бац, они у меня.
Sen de herkes gibi fıstık ezmesi kullanamaz mısın?
Нельзя было сделать с арахисовым маслом, как все?
Güvenliğinizden veya geleceğinizden havfınız olmasın. Pemberley uzun geçmişinde birçok fırtınaya maruz kalmıştır ve bu seferkinden de bir şey olmayacak.
Не стоит переживать за свою безопасность или будущее. и это тоже пройдет.
Bak, 1986'da bu Ferrari'yi sıfır almıştım.
Слушай, я купил эту Феррари новой в 86 году.
Mike Gallagher ve karısı evleri meteor fırtınasında yıkıldıktan sonra oradaki bir evi tamir ettiler. Onunla bu sabah karşılaşmıştın.
Майк Галахер и его жена восстановили дом вот здесь после того, как их дом был разрушен метеоритным штормом.
Hatırlıyorum çünkü arkadaşımla beraber küçük bir lig maçında hakemlik yapıyorduk. Atıcının kolu fırlamıştı. Tam anlamıyla.
Я помню, потому что мой друг и я судили игру малой лиги, и подающий бросил свою руку, буквально.
Babası küçük fıstığı için bir tane kazanacak.
Папа вытащит его для своей маленькой ягодки. Давай.
Benim küçük fıstığıma neler oluyor hiç anlamıyorum.
Не знаю, что происходит с моей маленькой ягодкой.
İşte bu, fıstık!
Вот так, ягодка!
Milenyum Park'ta süveter giyen köpeklerin fotoğrafını çekme fırsatını yakalayınca bir şeyler pek iyi sonuçlanmamıştı.
Когда ты используешь шанс чтобы сфотографировать собак в свитерах в Милленниум Парк, что-то не так.
Vic'in sınıfından birinin babası seni aramıştı.
Отец какого-то парня из класса Вика звонил.
Şunu dinle, fıstık ezmesi ve ekmek.
Так, что он взял? Он стащил арахисовое масло и хлеб.
O zaman neden fıstık ezmesi ve ekmek çaldın?
Хорошо, тогда почему ты украл хлеб и арахисовое масло?
Ona söyleme fırsatım olmamıştı.
У меня не было возможности сказать ему.
Zaten ona bakıyorsunuz. Bu sıfırlar ve birler şifresini kırmaya çalıştığımız bunlar.
Вы на неё смотрите, вот эти единицы и нули мы пытаемся декодировать.
Diane Lockhart tarafsız uygun özgeçmişiyle mükemmel derecede çekici bir kadın. ... ki onunla tanıştığım zaman,... bozulmuş olan ortağını savunmak için her fırsatını değerlendirdi.
Даян Локхарт - очень обаятельная женщина с безукоризненно подходящим резюме, с которой я познакомился, когда она защищала своего очень коррумпированного партнера.
Biliyorsundur, bu çocukların yarısı fıstık yemiyor ve diğer yarısı ise sadece fıstık yiyor yani tek yanlış ısırık tüm takımı öldürür.
Это потрясающе, не так ли? - Да. Знаешь, половина этих детей не ест арахис,
Benim hastamın yüz yapılandırma ameliyatı fırtınadan çok önce ayarlanmıştı.
Ладно, но моя пациентка с лицевой реконструкцией была в списке до шторма.
- Fıstık ezmeli ve ballı sandviç.
Пару капель мёда попали на... меня. Арахисовое масло и медовый сандвич.
Ortalığı biraz karıştıracağız. Zayıf noktalarımızı güçlendireceğiz.
Обратим наши недостатки в достоинства.