Hana traducir ruso
234 traducción paralela
Diyelim ki bu sızıntı mallar hana girmeden önce oluyor.
Допустим, утечка есть, и товар уходит налево до описи в таверне.
Hemen birlikte hana gideriz, arabacım da garnizona mesaj gönderir.
Нельзя позволить главарю улизнуть. Сделаем так : Поедем в таверну а мой слуга отвезёт записку в гарнизон.
"Hana", "Mana" nın eşi, "Ganda" da aynısı
Хана тоже, что и мана. И ганда значит то же.
Babamın ne zaman ona ihtiyacım olursa gel dediği hana gittim.
Отец называл мне гостиницу, в которой жил, на тот случай, если вдруг понадобится его помощь.
Barry yakınlardaki bir hana taşındı ve bir doktor çağrıldı.
Барри отнесли в близлежащую гостиницу и позвали врача.
Onu şu anda Hana geri götürüyoruz
Мы уже вернули её в гостиницу.
Gomel, Beyaz Rusya'dan Hana Madursky savaş sırasında Sibirya'ya gidip kaybolan kardeşi Elia'yı arıyor.
Хана дочь Давида Мадорского из Гомеля в Белоруссии, разыскивает брата Элияу, уехавшего в Сибирь во время войны, и с тех пор пропавшего без вести.
- Hala Hana'yı mı düşünüyorsun? - Evet.
Хана всё ещё снится?
Hana'ya gidiyorum.
Иду к Хане.
Gidip Hana'yı göreceğim. - Affedersiniz, Bojan'ı gördünüz mü?
Пойду повидать Хану.
Hana?
Хана?
- Hana?
Хана?
Bir hana geldiler ve bir oda istediler. Ama sefil hancı onları geri çevirdi.
они достигли гостиницы и спрашивали убежище но несчастный владелец гостиницы отклонял их, славу
O ve Bay Ferrars hana geldiler.
Она с мужем остановилась в гостинице.
- Hana!
Хана! Хана!
Hana, Biliyorum var. Haydi. - Yok!
Я знаю, деньги есть, поехали!
Hana, nereye gidiyorsun?
Хана, куда ты?
- Dur, Hana!
- Стой, Хана!
Bu hepimiz için bir şok, Hana.
Мы все потрясены, Хана, это естественно!
- Oh, Hana.
- Пока, Хана.
Hana ismini uydurduğunu düşünüyor.
Хана считает, что вы придумали себе имя.
Hana.
Хана! ..
Hana, iyi misin?
Хана, что с вами?
Hana, çocukla ben ortak bir zevkimiz olduğunu keşfettik.
У нас с этим парнем новая общая радость.
- Hana diyordu ki, ilgisizmişsin...
Хана мне сейчас сказала, что вы равнодушны...
Şey, ben yemeğe karşı ilgisizim. Sadece Hana'nın yemeklerine değil.
Я вообще равнодушен к стряпне, не только к стряпне Ханы.
Şu hemşire, Mary, Sen ve Hana'nın bir manastırda... saklandığınızı söyledi.
Одна сестра — Мэри — рассказала мне про вас с Ханой.
Hana, haydi!
Хана, иди сюда!
Hana, bu Gioia.
Хана,.. ... это Джойа.
ano sora ha waratteita Gökyüzü gülüyor ano hana mo waratteita çiçekler de gülüyor boku mo itsukaha warau kara Bir gün ben de sizinle güleceğim... donna koto demo koeru kara Önümde ki engeli geçtiğim zaman.
Я непобедим! Я непобедим! В один прекрасный день моя мечта исполнится!
O'hana ne olacak? - Bizimle o kadar uzun kalmadı ki.
Он тут долго жить не будет.
- Ben de öyle. Babam O'hana aile demek derdi.
Папа говорил, что "О'хана" означает семья.
O'hana aile demektir.
"О'хана" означает семья.
O'hana'yı bana karşı kullanmadan nefret ediyorum.
Я ненавижу, когда ты используешь теорию О'Хана против меня.
O'hana.
О'хана.
O'hana aile demek.
"О'хана" означает семья.
Hana onları çok aramıştı!
Хана так долго их искала!
Hana, biraz su kaynat.
вскипяти воду.
Yapma Hana! Bunu yapamayacağımızı biliyorsun.
что ничего не выйдет.
Evet, Hana-san, fakat ona aşıksın değil mi?
а?
Peki şimdi ne olacak, Hana-san?
что теперь?
Hana-san? ! Böyle pata küte içeri girmeye hakkım yoktu biliyorum fakat "annemden" başka arayabileceğim kimsem yok!
! Мама!
Hana-san!
Хана!
Hana, tut şunu!
очнись!
Hana Halili'ye. Hana Halili...
Хане Халили.
Gel Hana, gel.
Иди, Хана.
Hana, yere yat!
Хана, ложись!
Hana!
- Хана!
Hana ayrılacağını söyledi.
Хана говорит, ты уезжаешь.
- Hana!
- Хана!
Hana?
Хана!