Inanmam traducir ruso
2,320 traducción paralela
Buna inanmam. Her zaman bir başkası olur.
Я не верю в это всегда есть кто то другой
Başta inanmamıştım ama bu gece emin olmak için hazırlık yaptım.
Сначала я в них не верил, но сегодня я всё выясню наверняка.
Benden almadığınız bir hortumu geri getirecek kadar aptal olduğunuza inanmamı mı bekliyorsun?
Думаешь, я поверю, что ты настолько тупая, чтобы принести шланг, если ты никогда их у меня не воровала?
Aşka inanmam.
Я не верю в любовь.
Buna asla inanmam.
Я в это не верю.
Neden hâlâ hayattayken onun öldüğüne inanmamı istedi?
Почему он заставил меня поверить, что она мертва, когда она жива.
Ciddi ciddi bu olaylardan babamın ruhunun sorumlu olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
Ты думаешь, я поверю в то, что во всём этом виноват призрак моего отца?
Catherine, seni öylece bıraktıklarına inanmamı bekleme.
Кэтрин, я не верю, что они отпустили тебя просто так.
İnsanlar, canavarların bizler olduğuna inanmamızı istiyor.
Люди хотят, чтобы мы считали себя чудовищами.
Ferren'in gördükleri gerçek olsa bile ona inanmamız onu kurtarmayacak.
Даже если то, что видел Феррен правда, поверить ему не значит остановить смертную казнь.
Bu çocukların samimiyetine inanmamı mı bekliyorsunuz benden?
они искренние извиняются?
Ne yani, sizi öldürmenin çok merhametlice olacağına inanmamı mı istiyorsunuz?
Так ты хочешь, чтобы я поверила, что убить тебя будет слишком милосердно?
Tanrı'ya inanmam ama kötülüğe inanırım.
Я не верю в Бога. Но я верю в дьявола.
Buna hayatta inanmam.
Ни за что.
Sana inanmamı mı istiyorsun?
Ты хочешь, чтобы я верил в тебя?
Yani artık ne düşünmem... veya neye inanmam gerektiğini bilmiyorum.
I mean, I don't know what I'm supposed to think or believe anymore.
- İşte ona inanmam Gaius.
- После всего, что мне рассказали...
Birdenbire ortaya çıkıp devam ettirmek istediğini söylediğinde sana inanmam mı gerekiyor?
Я просто должна была тебе поверить когда ты внезапно вернулся ко мне, и заявил, что хочешь, чтобы все получилось?
Böyle bir şeyin varlığına inanmamıştım ama Taktik Kitabı mı bu?
Где ты это нашла? Я не хотела верить в то, что она существует, но это та самая Книга Съема?
Pek inanmam.
Не особо, нет.
Buna inanmamı mı bekliyorsun, seni saçma sesli serseri?
И ты думаешь, что я тебе поверю, сопляк?
Ama karşılaşana kadar inanmamıştım.
пока сама не увижу.
Bu söylediğinize inanmamı mı istiyorsunuz? İnanıp inanmamak sana kalmış. İstersen hemen sor onlara.
чтобы я поверил? Спросите их прямо сейчас.
Görmediğim şeylere inanmam.
чего не вижу.
Gel gelelim, ona inanmamış olsalardı Ed Gein'in, onu büyük şöhrete kavuşturmuş o korkunç suçları işlemek için asla fırsatı olmayacaktı.
С другой стороны, если бы они ему не поверили, у Эда Гейна никогда не было бы возможности совершить те чудовищные преступления, за которые он и стал известен.
Buna inanmamız mı gerekiyor?
И мы должны поверить вам на слово?
Oyun oynamaya gittiğine inanmamı nasıl beklersin?
И ты хочешь, чтобы я поверила, что ты ходил делать ставки?
Benim önümüzdeki altı ay içinde her nasılsa tüm Dünya'nın sonunun geleceğine ve salyalı bir kötürüm olacağıma... -... inanmamı istiyorsun.
Ты думаешь, я поверю, что каким-то макаром через полгода наступит конец света,... и я стану калекой?
Oğlumun kendi canını kurtarmak için bir çocuğu öldüreceğine inanmamı mı bekliyorsun?
Думаешь я тебе поверю... что мой сын готов был убить ребёнка, чтобы спасти свою жизнь?
Ancak vampirlere inanmam.
" олько € в вампиров не верю.
- Ben vakit kaybetmeye inanmam.
Э... Не будем зря тратить время. Хорошо.
Başka inanmam gereken bir şey yok.
Больше мне не надо ни во что верить.
Genelde işaretlere inanmam ama bu epey belalı bir işaret gibi duruyor.
Знаешь, я не верю в знаки, но это, похоже, определенно какая-то примета.
Öldü? Cesedini görmeden inanmam.
Не увижу его мертвым - не поверю.
12 yıldır sokağa çıkmadığınıza inanmamı mı bekliyorsunuz?
Вы призываете поверить, что за 12 лет ни разу не прошлись по улице?
Ne yani, onu senin icat ettiğine inanmamı mı bekliyorsun!
Ещё скажи, что ты его придумал!
Nasıl inanmam ki?
Разумеется!
Bütün bunlara inanmamızı mı bekliyorsun, Grant?
Вы думаете, мы вам поверим, Грант?
Evet. Böylesi acı bir yenilginin ardından Birgitte Nyborg'un sıradan bir parti üyesi olacağına inanmam.
Я вижу что после таких больших потерь она не остается, как рядовой член партии.
Ben bir ateistim, yani tanrılara inanmam.
Такое дело, что я атеист и не верю в богов.
Kehanetlere inanmam.
Я не верю в предзнаменования.
- Ben kadere inanmam.
- Я не верю в судьбу.
Ve sen geçmişte de aslında Beechi'nin yaptığı apaçık olan birçok şeye inanmamıştın.
У тебя есть целая история, чтобы не верить в то, что Бекки точно сделал.
Hikayene gerçekten inanmamızı mı bekliyorsun?
Ты действительно хочешь, чтобы мы поверили в эту историю?
Hayır, gerçekten inanmam.
Нет, не могу.
Bunu bana uzun süreli bir ilişkisi olmayan çapkın biri söylediği için inanmam zor.
Мудрый совет от парня, который знает толк в долгих отношениях, 3 дня в Аспене.
- Onu, öldürmekle tehdit ettiğini söylemişti ama ona inanmamıştım.
Он говорил, что тот угрожал убить его, но
İnanmamı sen söylemiştin, şimdi de ben sana söylüyorum.
Ты сказала мне, что нужно верить, и теперь я говорю это тебе.
Ona inanmamıştım.
Я ему не поверила.
Buna inanmamı mı bekliyorsun?
И я должна поверить? Самому не смешно?
İnanmam.
Дa лaднo!
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18
inanmıyorsun 30
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18