English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ I ] / Içindeki

Içindeki traducir ruso

4,911 traducción paralela
Burnuna gelen koku, onun içindeki şeytanların kokusu.
Это запах демонов, живущих в ней.
Sevecen her babanın yapacağı gibi içindeki şeytanlardan seni arındıracağım.
Как и подобает любящему отцу, я помогу тебе избавиться от демонов, овладевших тобой.
Haçının içindeki fotoğraftan.
Фотография, спрятанная в кресте.
Ona yardım etmek için her şeyi denedim ama kimse onu rahatlatamadı ve içindeki boşluğu dolduramadı.
Я делала всё, что в моих силах, чтобы помочь ему, но, кажется, никто был не в силах утешить его и заполнить эту брешь.
Bölge Savcılığı ofisinin içindeki ve dışındaki herkesi gözden geçirdim. Paul'e karşı kişisel kini olan, ona eziyet etmek isteyecek birilerini bulmaya çalışıyorum.
Я просмотрела всех внутри и вне офиса окружного прокурора, пыталась понять, был ли у кого-нибудь личный интерес
Çöreğe benzer, ve masadayken çöreğin içindeki delikten geçeceksin.
- Нисколько. Знаешь как выглядит пончик? Аппарат очень на него похож.
Sayın Başkan, kafamın içindeki bu şey ile üç ay boyunca yaşadım.
Господин президент, я жил с этим предметом... в моей голове три месяца.
Birkaç saat içindeki ikinci vaka.
Второй за последние пару часов.
Ağzının içindeki izi kan engelliyordu, gözlerindekini de.
Тот, что во рту, был покрыт кровью, как и те, что на глазах.
Maskenin içindeki adama bak ve bize ne yaptığına bak.
Так парень в маске... Смотри, что он понаделал.
Pikabınız içindeki güvenlik sistemini ele geçirmişler, gücü kapatıp, kontak anahtarını iptal etmişler.
Взломали систему безопасности вашей машины, отключили питание, вырубив зажигание удаленно.
Bu iki hafta içindeki üçüncü vaka.
Это уже трое за 2 недели.
Sen ve içindeki diğer herkesle birlikte.
С тобой и всеми, кто здесь есть.
O da içindeki dünyadan kaçmak için bir aile arıyor aynı senin gibi.
Как и ты, Уилл, он нуждается в семье, чтобы убежать от самого себя.
Ölümünün içindeki şeyi etkilemeyeceğinden nasıl emin olabilir ki?
Откуда ему знать, повлияет ли его смерть на то, что у него внутри?
Önemli olan kutu değil, içindeki şey.
- Мне не коробочка нужна, а содержимое.
İnsanların içindeki iyiliğe olan inancını asla kaybetmedi.
Она просто... Она никогда не теряла веры в изначальную доброту человечества.
Sendeki körüklenme, içindeki bu özlem benim hatam. Bir veliaht sahibi olma konusunun ortaya çıkmasındaki beyhude hatam.
Это моя вина, я пробудил в тебе эту жажду, своими тщетными попытками зачать наследника.
Çok şey atlattın biliyorum ve içindeki şey yüzünden biraz korkuyorsun bunu da biliyorum.
Знаю, что у тебя сейчас не лучший момент в жизни, и знаю, что ты напуган из-за того, что с тобой.
Odanın içindeki ve dışındaki güvenlik kameraları kapatılmış.
Камеры охраны изнутри и снаружи комнаты вырублены.
Ben bu acımasız makinenizdeki arabanın içindeki adamım.
Меня зовут Освальд Кобблпот И я работаю на Кармайна Фальконе.
Duman onların içindeki bir şeyi tetikledi. Aktifleştirilmeyi bekleyen bir şeyi.
Туман вызвал какие-то изменения, что-то ждёт своей активации.
Kızın içindeki karanlığı gördüm.
Я видела в девочке тьму.
DNA'nın içindeki miyoglobin gen zincirinin bir çeşit dizin olduğunu keşfettik.
В последовательности ДНК гена миоглобина, мы обнаружили, своего рода заикание.
Bunların içindeki her neyse seni öldürüyor.
Что бы здесь ни было... это тебя убивает.
O içindeki şeyi hak etmiyorsun.
Ты не заслуживаешь того, что внутри тебя.
Bir keresinde az daha iş olacaktı ki birden sağlık ekibi geldi çünkü birileri biranın içindeki arpaya alerjisi olduğunu farketmiş.
Мы почти переспали на вечеринке, но потом явились парамедики, потому что у кое-кого обнаружилась аллергическая реакция на пшеничное пиво.
Vücudunun içindeki atomik parçalanma giderek artıyor.
Она постоянно ускоряет процесс распада в его теле.
- Gideon'un içindeki teknolojiye benziyor.
Похоже на технику в Гидеоне.
Şehrin içindeki bir güzergahı açık tutmanı istiyorum.
Мне нужно расчистить дорогу через город.
Ve içindeki her şeyi aldım evraklar, müşteri dokümanları filan.
Я забрал всё оттуда... в основном бумаги, документы клиентов, и тому подобное.
Birleşik devletler içindeki en el değmemiş topraklar mavi çim eyaletinde.
На всём юге в Кентукки больше всего заброшенных земель.
Bay Travers işleyişiniz içindeki gözüm ve kulağım.
Мистер Траверс - мои глаза и уши внутри вашей операции.
İşimizin önemli bir kısmı insanların içindeki kötülüğü bulmak.
Значительную часть моей работы составляет поиск самого худшего в людях.
Paulie'nin içindeki gezilerimi mi dışındakileri mi soruyorsun?
В или снаружи земли Паули?
Finn zarar görmeyecek. İçindeki nefret artık amacımıza zarar veremeyecek.
Теперь Финну ничего не грозит, и его ненависть к вам больше не навредит нашей цели.
İçindeki katile.
Убийца внутри.
İçindeki canavarın dışarı çıkmasına izin verdi.
Он позволил себе стать монстром.
Boston polisine gore, cep telefonu olay yerindeymis ve evinde ve ofisindeki tum cihazlar gibi icindeki veriler tamamen silinmiş.
Согласно полиции Бостона его мобильный, который нашли на месте, был чист, также как и другие устройства в его доме и офисе.
İçindeki canavar biberonunu bırakıp dünyaya adım attığında, onu izledin mi?
Вы наблюдали, как дикий зверь в нем оторвался от материнской груди и вышел в мир?
Git sikini dondurmalı bir pastaya sok. İçindeki çocuğu da büyüt.
Засунь свой член в мороженку и воспитывай своего внутреннего ребёнка.
İçindeki Haven'dan kurtulmak mı istiyorsun?
Хочешь избавиться от Хэйвена в себе?
Flash bellegin icindeki kodu kim verdi sana?
Код на флэшке - кто тебе его дал?
İçindeki düşman bu suçlamaya katılıyor mu?
Твой внутренний враг согласен с обвинением?
İçindeki her neyse, Koca Joe yanında götürmüş gibi.
Что-бы не было внутри, похоже, Джо забрал это с собой.
İçindeki her bir hücre hem bedenen hem zihnen değişti.
В нем изменилась каждая клеточка, в его теле и его разуме.
İçindeki verileri nasıl elde edersin?
Как же забраться внутрь, чтобы извлечь оттуда данные?
İçindeki bilginin ne kadar değerli olabileceğine dair bir fikrin var mı?
Ты хоть имеешь представление насколько ценной может быть информация внутри?
Dedi maskeler icindeki adam.
Сказал парень в маске.
İçindeki ona karşı inanç mı?
Ты веришь ему?
İçindeki o kapkara, akan pislik.
Чёрное, сочащееся дерьмо внутри тебя.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]