Kactı traducir ruso
10,566 traducción paralela
Tam anlamıyla, rehin tutulduğum akıl hastanesinden koşarak kaçtım.
Я буквально сбежал из дурдома, где меня удерживали насильно.
Kızımızın keyfi kaçtı.
Наша дочь расстроена.
Sen deli baban tarafından yok edilsinler diye Strix'i geride bırakıp bir korkak gibi kaçtın.
Ты бежал, как трус, оставив Стрикс на уничтожение твоему безумному отцу.
İyi doktor o akşam Charlotte'ın senin evinden neden kaçtığını biliyor mu?
- --
Bu sebeple gecenin bir yarısı kaçtı.
Поэтому она сбежала посреди ночи.
- Kaçtı! - Çabuk.
Скорее.
Yine kaçtı.
Она ушла.
Muhtemelen ölü oldukları için ya da o sırada ölümüne kaçtığın için Phaedra ve Milo'nun yüzünü tanımamışsındır ama -
Ты, похоже, не узнала Фэндру и Майло сейчас, потому что они оба мертвы, или ты была очень занята своей жизнью, но...
- Kaçtım ben.
Давай.
Darhk kaçtı.
Даркх испарился.
- Mahkûmlar hücrelerinden kaçtı.
Заключенные выбрались из камер.
Tamam. Darhk hapisten kaçtığında o da kaçmıştı.
Он выбрался во время бунта Дарка.
- En azından kaçtığını biliyoruz.
Ну, мы хоть знаем, что он сбежал.
Nereye kaçtığını anlayabilmek için Kuttler'ın sunucusuna falan sızdım ama kendisi dosyaları silmiş bu yüzden dosyalara ulaşamıyorum... -... ama Ravenspur kök dizin vardı.
Я взломала его сервер, чтобы найти зацепки, куда он мог сбежать, но он вычистил кэш, и я не могу восстановить файлы, но есть корневая папка под названием Рейвенспур.
Tamam, bak bu tuhaf kaçtı.
All right, that's...
Ama Brian'dan öç alma konusunda biraz aşırıya kaçtığını düşünüyoruz. - Evet.
Мы считаем, что твоя месть Брайану заходит слишком далеко.
Bu yüzden 10 yıl önce kaçtın.
Потому ты и убежал 10 лет назад.
Kaçtığımız sırada bizi hapse atmak için Başlangıç Noktasına geri dönüyordu.
Она возвращалась из Исчезающей Точки, чтобы посадить нас в тюрьму, когда мы сбежали.
Arkadaşın çalışmalarımızı yok etmekle kalmadı. Aynı zamanda kaçtı da.
Мало того, что твой друг уничтожил всё, над чем мы работали, он еще и ушел.
Önce, seni buradan çıkarmamız gerek. Ama Fitz, ben kaçtıktan sonra gedikleri kapattı. Bu yüzden kapıyı açamam.
Сначала, нужно вытащить тебя оттуда, но Фитц закрыл лазейки после того, как я сбежала, так что я не могу открыть дверь,
Deli fişek kaçtı ve kaçak Daisy'den yardım alıyor. Bir yere gidemez.
Горячая Голова на свободе, и ему помогает Бешеная Дейзи.
Kaçtıklarını düşünüyoruz efendim.
Мы думаем, они сбежали, сэр.
Bunun yüzünden Avrupa'dan kaçtık. Şimdi de buradan mı kaçacağız?
Нам пришлось покинуть Европу из-за него.
Elimizden kaçtığına çok da üzülmüş durmuyorsun.
Ты не кажешься слишком расстроенной по этому поводу.
Neden kaçtığı belli.
Неудивительно, что он сбежал.
Sen hiç evden kaçtın mı?
Ты когда-нибудь убегал из дома?
Peki ya sen? Hiç evden kaçtın mı?
А ты... убегала когда-нибудь из дома?
- Polise kaçtığını mı söyledin?
Ты сказал полиции что он сбежал?
Böylece Zara'nın ailesi, paralarıyla birlikte Meksika'ya kaçtığını düşünecek.
Таким образом семья Зары будет думать, что он убежал в Мексику с их деньгами.
Yüce Tanrım... Sevgili Dussolier artık senin kollarında. Sana duam, ona, beraber yetimhaneden kaçtığımız o öğleden sonrayı hatırlatman içindir.
Господь Всемогущий, теперь, когда наш любимый Дюсолье в руках Твоих я молю Тебя, напомни ему о том дне, когда мы с ним сбежали из приюта.
Son günlerde benden kaçtığın için geleceğine emin değildim.
Я не была уверена, что мы увидимся. с учетом того, что в последнее время ты меня избегаешь.
Patty, senden kaçtığım falan yok.
Пэтти, я не избегаю тебя.
Bay Snart ile birlikte Yedek Gemi'ye kaçtı.
Он сбежал на Попрыгуне вместе с мистером Снартом.
- Kaçtı.
Сбежал.
Siz hangi yetimhaneden kaçtınız?
- Откуда вы сбежали?
Yaralı bir şekilde kaçtı ama ölmesi yakındır.
Он уполз раненым, но это лишь вопрос времени.
Sadece bu adamın onu yakalamak için yerleştirilmiş Kızıl şapkalı ordusundan nasıl kaçtığını bilmek istiyorum.
Я лишь хочу знать, как этот человек сбежал от батальона Красных шлемов, специально расставленных, чтобы его поймать.
- Arka taraftaki merdivenden kaçtılar.
— Что случилось? — Они ушли по боковой лестнице.
- Kaçtılar. Bunu bulduk.
— Сбежали.
O vampirlerden kaçtıktan sonra son zamanlarda kendimi bok gibi hissediyorum.
С тех пор, как мы сбежали от тех вампиров, я частенько чувствовал себя дерьмово в последнее время.
Neden öyle kaçtın?
Зачем ты убежала?
Clary kaçtı.
Клэри улизнула.
- Kaçtığını görmedin mi?
А вы не заметили?
Motosiklet kazasındaki hastanın yine kaçtığını düşünüyorum.
снова сбежал.
Doktor dediğin hastasının kaçtığının nasıl farkında olmaz?
Как врач прозевал сбежавшего пациента?
Beni asla bulamayacakları bir yere kaçtım.
где меня не достать.
Frank Castle kaçtı, ben olsam dikkat ederdim.
Фрэнк Касл в бегах. Я бы тоже не стал рисковать.
Seni bir daha görmeden önce her zaman nasıl kaçtığını merak edip durmuştum.
Каждый раз, когда я снова тебя встречал, я удивлялся, как тебе удалось сбежать.
Savage kaçtı.
Сэвидж сбежал.
Hasar da yoktu, nasıl kaçtığına dair bir ipucu da.
Не было никаких следов, никаких подсказок к твоим трюкам.
Ama sonra alevleri kontrol edemediğini fark ettin ve aileni uyandırmadan kaçtın.
Но ты не смог их контролировать, и ты сбежал, не разбудив семью.