English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ K ] / Kılıcım

Kılıcım traducir ruso

2,379 traducción paralela
Ondan bir tane isterim doğrusu. Kılıcımı çıra gibi yakacak olanından.
уж постарайся выковать для меня такой меч.
En iyi kılıcımı kırdı!
просто заявился сюда и сломал лучший меч в лавке!
Kılıcımı yok edecek bir hile kullandı!
сломал мой меч какой-то своей грязной уловкой!
Sancho, kılıcım, kalkanım! "
Санчо, моя броня, мой меч! "
Sana kılıcımı saplarsam, acısını hissedersin.
Когда я воткну в тебя мой клинок, ты это почувствуешь.
# Kılıcım uzun zamandır gömülü #
Tam kılıcımı boynuna saplamak üzereydim ki birdenbire ortadan kayboldu.
560 ) } Но в решающий момент он бесследно исчезает... как по дуновению ветра.
Durun! Beyaz embesil kılıcımı aldı!
Белый примат отнял у меня меч!
Adam delinin teki ve kılıcımı aldı!
Здесь безумец обезумел, и у него в руках меч!
evet... Şunu açıklığa kavuşturalım. Elimde doğru malzemeler olduğu sürece kılıcını çıra gibi yakacak bir kılıç yapabilirim.
В общем-то... да. которые переломят твой как спичку!
Kılıcı tamamlayana kadar beraber çalışalım.
буду рад иметь с тобой дело.
Orada onlarla birlikte olmalıyım at binip kılıç kuşanmalıyım. Biliyorum, evet.
Я должен был оказаться там с ними, скакать верхом, учиться бою на мечах.
Cani Kılıç mı?
"Смертоносный клинок"?
- Çocuklara bakıcılık mı yapacaksın?
Тогда ты оставайся нянчиться с детьми.
Hesap yaptım. İki yıl çıktık.
Я подсчитала
Önceden hiç düello yapmadın mı? Alsana kılıcı.
На дуэлях сражаться не приходилось, как я понимаю?
Yok ben bakıcılık yapacağım dersen hemen gidebilirsin.
Но если вы намерены побыть нянькой для меня, можете уйти прямо сейчас.
Geri dönüp ömrümün geri kalanında haftada bir gün bebek bakıcılığı yapacağım konusun da anlaştık. Aman boş versene, Chestnut evde.
Ну, мне пришлось согласиться вернуться снова сидеть с детьми раз в неделю до конца моих дней, но чёрт побери, Гнедой дома.
Eton Koleji'nde biri beni her öpmeye çalıştığında çığlık atsaydım,... bir ayda sesim kısılırdı.
Если бы я поднимал крик каждый раз, когда кто-то пытался поцеловать меня в Итоне, то потерял бы голос через месяц.
Hatayla kıçım çarpar ve musluk açılır.
А потом я случайно задом включу кран.
Bak kendini kaybettin ve 10 yıl önce aynen benim yaptığım gibi sert bir çıkış yaptın.
Слушай... Ты потеряла контроль и с тобой случилось то, что и со мной 10 лет назад.
Bütün okulun önüne çıkıp, herkesin gözü önünde zavallılığımızı sergilememizi cidden bekliyor musun?
Ты действительно думаешь, что мы выйдем перед всей школой и гордо промаршируем перед ними, как кучка лузеров?
# Çık frekansımdan # # Her zaman ne yapacağımı söylüyorsun # # Nasıl davranacağımı, nasıl bir kız olduğumu #
уйди из моих мыслей ты всегда указываешь мне что делать как себя вести и что обо мне... могут подумать.
Eğer kaydım olsaydı,... asla bakıcılık işine girmezdim.
То, что у меня есть эта запись, поможет мне не потерять работу.
Umarım, yeteri kadar iyi kılıç kullanabiliyorsundur evlat..
Надеюсь, ты умеешь держать в руках меч, мальчик.
# A, B, C, D, E, F, G... # #... H, I, J, K, L, M, N, O, P... #
♪ A, B, C, D, E, F, G... ♪ H, I, J, K, L, M, N, O, P ♪ Бла-бла, бла-бла-бла
Hayır, etmedim. Artık bakıcılık yapmayacağım.
Нет, я вообще не буду работать няней.
Bizim güç tedarik yollarımız ve taşımacılık sistemimiz bir kamu alt yapısıyla eşit düzeyde. Şimdi kullanmakta olduğunuz ev aletleri piyasaya çıktıktan 5 yıl sonra eskiyor.
Линии электропередач, транспортная система, социальная инфраструктура, бытовая техника - всё это устарело спустя 5 лет, как появилось на рынке.
Ama yazılımımız Aralık'ta piyasaya çıkacak.
Но уже в декабре, будет релиз.
Çift taraflı ışın kılıcı mı var?
У вас есть двухклинковый световой меч?
Kıçımdakilerle düğüm atabilmekten üç yıl uzaktayım.
Через три года я смогу завязать задницу в узел.
Sonra, sakinleştik. Okuduğumuz ebeveyn kitaplarından, bununla nasıl başa çıkacağımızı öğrendiğimizi anımsadık.
В конце концов, когда мы успокоились, мы поняли, что читали об этом в книгах для родителей.
O benim varlığım çift taraflı kılıcı gibi.
Она - обоюдоострый меч моего существования.
Kılıcı alacağım.
Я привезу меч.
Başka bir adam ona çıkma teklif etti diye Lyndsey beni bağlılığımız olması hususunda sıkıştırıyor.
Слушай, нужно твоё мнение кое о чём. Линдси давит на меня и просит обязательств, потому что другой парень предложил ей встретиться.
Ardından genç gladyatörün titreyen elini tuttu ve kılıcı boğazına saplamasına yardım etti.
А потом взяла дрожащую руку молодого гладиатора и направила ее к своему горлу ".
Sözlerime kulak ver. Bir kişiye dahi söylesen avcının kılıcını Akdeniz'e fırlatırım ve bu maceramızı hemen şimdi sonlandırabiliriz.
Запомни мои слова - скажешь хоть одному, и я брошу меч охотника в Средиземноморье.
Tek katılım GameyGamer75 tarafından oldu ve o fotoğrafın kıç olduğunu da anlayabiliyorum.
Единственным участником был GameyGamer75, и я понял, что это была jpeg с твоими ягодицами.
Bak Sheldon, bu işi senin için seve seve yaparım ama bu kız sürekli çıkıntılık yapacaksa olmaz yani.
Слушай, Шелдон, я правда буду рад сделать это для тебя, но только если она перестанет быть всё время огромной болью в заднице.
Avcının kılıcını İtalya'dan geri aldım ki onu kullanarak avcının dövmesinde gizli olan haritayı deşifre edeceğiz.
Я нашел меч охотника из Италии, который поможет нам расшифровать карту, скрытую в татуировке охотника.
Dinle, Klaus'un avcı kılıcıyla ilgili bana biraz daha bir şeyler anlatmasını sağladım.
И да, слушай, Клаус рассказал мне еще немного про меч охотника.
Klaus'un kılıcı nerede bulacağımızı söyleyecek.
Меч Клауса приведет нас к нему.
Göreve çıkmak için kısa çöpü nasıl çektiğimi tekrardan hatırlat bakayım. - Dürüstçe kaybettin.
Доволен, что это я вытащил короткую спичку, и теперь работаю извозчиком.
Adamın daha önceden tanıştığım herkesten daha iyi kılıç sallıyor.
Такого искусного обращения с мечом я ещё не видел.
Watson, şimdiye kadar anlamış olmalısın sıkıcılık sağlığım için yüksek ateşten daha zararlı.
Ватсон, вы должны были уже понять для себя, что скука намного опаснее для моего здоровья, чем любая температура.
Önceki gün açıkladığım gibi sağlığım için, sıkıcılıktan daha tehlikeli bir şey yok.
Как я уже объяснял, для моего здоровья нет ничего вреднее скуки.
O kadar sıkılırdım ki, vajina kayganlaştırıcısını ayakkabımın altına sürüp, buz patenindeymişim gibi yapardım.
Мне было так скучно, что я намазал вагинальную смазку на подошвы своих ботинок и притворялся, что я катаюсь на коньках.
Kıçını kurtardığım için bir teşekkür etsen nasıl olur?
Может, хоть спасибо скажешь?
Ben ne yaptım? Binamın açılış davetiyesini Profesör Vinick'e yolladım. Böylece bir mimar olduğumu ve o dar görüşlü kırıcı sözlerinden etkilenmediğimi görmüş olacak.
Так вот, я отправил профессору Винику приглашение на открытие моего здания, пусть знает, что я стал архитектором, вопреки его обидным словам.
Bu insan yapımı bir kılıç değil zaten.
Это не обычный клинок.
Öyleyse şu, cesur ve özgür ruhlu kılıç ustası ekselansları mıydı?
Так тот храбрый, свободолюбивый и благородный человек... были вы, господин?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]