English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ K ] / Kırmızı ışık

Kırmızı ışık traducir ruso

1,858 traducción paralela
Eğer bunu yapmazsanız, şuradaki kırmızı ışık yanar deney iptal edilir ve siz de paranızı alamazsınız.
Если вы совершите ошибку загорится красная лампочка, эксперимент будет прекращен и вы не получите оплату
Yarım saat çoktan geçti ve kırmızı ışık hala yanmadı.
Уже прошло полтора часа и фонарь не светит
Bu kırmızı ışık, sahip olduğumuz tek şey!
Красный фонарь только вещь, которая здесь находится Не осознаешь этого?
İnsanların kırmızı ışıkta beklerken iki saniyeliğine dinleyecekleri bir şey üzerinde aylarca çalışmak çok saçma.
И бессмысленно тратить месяца работая над чем-то, что кто-то прослушает в течение двух секунд, остановившись на красный свет.
Yeşil ışık, kırmızı ışık!
Зеленый свет, красный свет.
Adam sarhoşmuş. Kırmızı ışıkta geçmiş ve Saint Michel Caddesinde onlara çarpmış.
Мужчина был сильно пьян, проехал на красный свет и сбил их на Бульваре Сен-Мишель.
Minibüs, 4 gün evvel Silver Lake'te,... Hillhurst ve Feliz Bulvarlarında kırmızı ışıkta geçmiş.
Фургон засекли при проезде на красный на пересечении Хилхарста и бульвара Лос Фелиз в районе Силвер Лейк 4 дня назад.
Dediğine göre kırmızı ışıkta geçmişsin.
Знаешь, он сказал, что ты выехал на красный.
Eğer Mark kırmızı ışıkta geçmediyse kaza yüzünden zor duruma düşmemeli.
Если Марк не проехал на красный, тогда ему не придётся отбывать срок, как виновнику аварии.
Ama kırmızı ışıkta geçtin mi?
Но проехал ли ты на красный? Сосредоточься.
İkisi de kaza yapıyor ve ikisi de kırmızı ışıkta geçmediğini söylüyor.
Попадают в аварию. И оба утверждают, что ехали не на красный.
Sürekli kırmızı ışıkta geçen bir kadın. Şoförün sağlam olduğu için kadına bir şey olmadı.
Она переходила дорогу на красный свет, и ее слегка задел твой водитель.
- Bilmiyorum. Kırmızı ışıktaymışım gibi hissediyorum.
Я чувствую себя светофором.
Farkında olmadan kırmızı ışıkta geçti. Anahtarlarımı düşürüp onları almak için yere doğru eğildim.
А у меня упали ключи прям рядом с водостоком, и я наклонился, чтобы поднять их.
Kırmızı ışıkta geçtin!
Ты пёрся на красный!
Kırmızı ışık, çalışıyor demek mi?
Красный огонёк... она снимает?
Gerçekten mi? Kanıt ararken, DIA'in listesindeki kırmızı etiketli "Dokunulmaz" yazısını da görmediniz mi?
А вы проверяли заголовки согласно листу очерёдности из Разведуправления, те, которые с красными ярлычками "Не трогать".
Sadece yapmamız gerekeni yapmadığımız için 30 dakika sonra kırmızı ışığın yanmasını istemiyorum.
Слушай, я не хочу чтобы этот свет включился через 30 минут потому что мы не сделаем того что должны
Ya da bunun yerine kırmızı ışığın yanmasını bekleriz.
Либо это или ждем красного света
İstemeden de olsa ölümsüzlük lanetini kızına bulaştırmış olan bir canavar.
Чудoвище, котoрое, само тoго не желая, пeредалo свое проклятьедoчери.
Kırmızı ışıktan falan geç, hız yap.
- превысь скорость.
Kırmızısını beğendim.
Симпатичная. Я люблю красный.
Sola dön. Kırmızı ışığa dikkat et.
Поверни налево, теперь прямо, возьми правее.
İncesine, balık etlisine, kırmızı iç çamaşırlısına hastayım.
Мне нравятся высокие, худые чики, в красных трусиках.
Herkes seni Sigortacı Adam olarak bilecek, göğsünde kocaman, kırmızı bir "S" olacak.
Тебя будут называть "Страховщик", а на груди у тебя будет большая буква "С".
Wennerstrom beyaz bayrak salladığımı görmek istiyor, kırmızı değil. Aramızda ne kadar çok sorun varmış gibi görünürse, bu onu o kadar tatmin eder. Aramızda bir sorun var.
Веннерстрём хочет, чтобы я размахивал белым флагом, если он увидит, что у нас с тобой проблемы, он успокоится.
Kızılderililer atlarını böyle çağırırmış.
Так индейцы своих коней подзывали.
Çocuğu olan herkes erkek ya da kız kardeşi olan herkes bugün sizin çocuğunuz ya da ailenizden biri kaçırılmış olsa çılgın biri evinize girmiş, bir terörist gelmiş ve ailenizden birini ya da çocuğunuzu kaçırmış olsa ve ben gelip size çocuğunuzu
Но я хочу кое-что спросить у всех. брат или сестра. И если сегодня похитят вашего ребенка или члена семьи.
Cadde ve Franklin köşesindeki kırmızı tuğlalı binaya giderseniz de zamanınızı boşa harcamış olmazsınız bence.
Если бы Видели, что случилось в здании из красного кирпича на углу 158й и Франклин, не думаю, что Вы бы потеряли свое время.
Kırmızı kryptonite takıldığında ilkel bastırılmış duygularını açığa çıkarıyor.
Красный криптонит, если его носить, высвобождает первобытную, неприкрытую сущность личности.
Kırmızılı kurtarıcının başarısız olabileceğini mi düşünüyorsun?
Ты обеспокоена по поводу того, что твой спаситель в красном не справится с этим?
Kırmızı et yapmayacak mısın?
У вас будет красное мясо?
Aynı üçümüz birlikte sinemaya gittiğimizde ikimiz tuvaletin dışında Howard'ın kırmızı şarap ve kola kusuşunu beklerkenki gibi.
Таких например, когда мы ходили втроём в кино и мы с тобой ждали около туалета, Пока Говард блевал красным вином с вишневой коллой
"Eğer büyük penceli ve kocaman dişli büyük kırmızı şeytan gelir ve" "ve sizi parmakları arasında ezmeye çalışırsa ışığı açın ve deyin ki :"
"Eсли пoявитcя бoльшoй кpacный дьявoл c бoльшими зyбaми и кoгтями, ecли oн пoпытaeтcя вac схвaтить, пpocтo ocвeтитe eгo и cкaжитe..."
Lütfen, geldiğim seferlerin yarısında sırf kravat seçmene yardım ediyorum ve hepsi de ya kırmızı ya da mavi.
Да бога ради, половину своего времени в твоем кабинете я трачу чтобы помочь тебе выбрать галстук, а они все красные или синие.
Eve dönmediği için babasının yağmurda aracını kullanarak onu aradığını trafik ışıkları kırmızıya döndüğünde de kamyonunun Harvard Meydanındaki kavşakta bir yayayı öldüreceğini bilemezdim.
Я не мог знать, что когда она не появиться дома, её отец отправится искать её, будет вести машину в дождь, и когда на светофоре зажгется красный, его грузовик пронесется через пересечение Гарвард ярд, сбив пешехода
Öz babası kapıyı kırmızıya boyamış.
Её настоящий отец покрасил дверь в красный цвет.
Kırmızı alarm. Tekrarlıyorum, "Hindistan Cevizi" sahneye sıçtı.
Орешек только что наложила на сцене.
O kadar ölüm, yakacak odun gibi üst üste yığılmış cesetler, kanla kırmızı akan nehirler...
Так много убийств... Трупы, сложенные как бревна, реки, красные от крови...
Bunları inceleyip kırmızı sıçrayınca nasıl olduklarını görmeliyiz.
Да, надо их проверить, есть ли на них брызги крови.
Kırmızı-mavi ışık yakıyoruz.
У нас красно-синие мигалки.
Yeni harmanlanmış McCready'nin kırmızı otu.
Только что собрали урожай "McCready red-hair sativa" ( прим - сорт конопли )
Onu Operada sıkıştırmış durumdayız.
Что вы будете делать с Роско?
Kırmızı ışıkta geçmedim.
Я ехал не на красный.
Abby uyuzunun yüzü kırmızı gibi gözüküyor sivilce çok mu akmış?
Ћицо Ёбби выгл € дит таким же красным и прыщавым, как в седьмом классе. рем от прыщей?
Üzerinde böyle kırmızı meyveler varmış. Tatları güzel olduğundan herhâlde çocuklar ara sıra onları yiyip kendilerini zehirleyebiliyorlarmış. Bu yani.
... и иногда дети их едят... больше ничего.
- Duydum. Yanlış kızı kızdırmış olmalı.
Наверное, он разозлил "не ту" девушку.
Emma kayıp. Orospu çocuğu kızı okuldan kaçırmış!
Эмма пропала, этот сукин сын Маркус увел ее прямо из школы.
Ethan, kızı dairenden kaçırmış.
Итан увёл её из твоей квартиры.
Ballagarey'e son derece ciddi birşeyler olmalı 100 yıldır Kırmızı bayrakların sallandığı ikinci yarış oluyor
Что-то очень серьезное случилось возле Баллагэри... Это вторая гонка Senior TT за сто лет, прерванная красным флагом...
Sana 24 saat boyunca benimki gibi güçler verecek. Kriptonit ve kırmızı güneş ışığından da etkilenmeyeceksin.
Она даст тебе силы, равные моим, на 24 часа без моей уязвимости к криптониту или красному солнечному свету.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]