English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ L ] / Lg

Lg traducir ruso

12,082 traducción paralela
Çünkü çok çılgın sesler duydum.
А то я слышал эти громкие толчки.
Bu çılgınca. - Buna itiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Это бред.
Kızıl Kale'nin altında çılgınateş zulalamıştı loncalarda, Baelor Septi'nde, tüm büyük caddelerde.
У него были склады дикого огня, спрятанные под Красным Замком, Залом Собраний, Септой Бейлора, всеми центральными улицами.
Çılgınlık bu.
Это безумие.
Bu çılgınlık.
Это безумие.
Orası çılgıncaydı.
Это было... безумие.
- Üzgünüm. Tüm bu çılgınlık içinde, unutmuş olmalıyım.
Запамятовала в неразберихе.
Çılgınlık, değil mi?
Какое-то безумие, да?
Eğlenmek, çılgınlık yapmak.
Веселитесь, отрываетесь.
Bir sürü çılgın planımız vardı.
У нас были такие, ну, безбашенные планы.
Nasıl oluyor da önceden de daha çılgın durmayı başarıyorsun?
Разве можно пороть ещё более безумную чушь?
Çılgınlık bu.
Безумие.
Çılgına dönmüştür.
Сошел с ума.
Sanat soygunundan çılgın bombacıya aynı günde mi geçtik?
От вора произведений искусства до сумасшедшего бомбиста за один день?
Atlantic ne düşünüyordu ki? Çılgınlık bu.
- О чем только думали в "Этлэнтик"?
- Çılgın bir grup buldum.
Я нашла отличную группу.
Çıldırdılar, bu çılgınlık, elektrik, enerji.
Транс, чистое электричество. Потрясно.
Bu akşam çılgınlığı kaldıracak havada değilim.
У меня сегодня паршивое настроение. Хороший мальчик.
Çılgınlık bu, topları kaybettik!
Это безумие, пушки накрылись!
- Bayağı çılgın bir geceydi, değil mi? - Hayır. Yanılıyorsun, çılgın bir gece olmaktan uzaktı.
Нужно признать, мистер Гэмби, вы с Биллом спасли ситуацию.
Çılgıncaydı dedikten sonra düşündüm ve "Aman canım, o kadar da değildi." dedim.
- Нет. Не согласен. Ничего безумного.
Okulu asmaya devam edersen annem ile babam çılgına dönecekler.
Если опять прогуляешь, мама с папой взбесятся.
Hadi ama, şuna bir delinin çılgınca .. saçmalaması diyelim, çılgınca. .. ya da sınırlı zekalı bir adamın.
О, это был какой-то бред сумасшедшего, помешанного, ну, или, скажем, человека небольшого ума.
Beni dinle, bir çılgınlık ânında yaptığından ve şimdi çok pişman olduğundan eminim.
Послушай, я уверен что это был момент затмения, и она горько о нем жалеет.
Bu çocuk varken senin çılgınlılarını yapamayız artık.
Давай без твоих выкрутасов с мальчишкой.
Herhangi bir konuda çılgına dönerdim veya karanlık yıldız gibi çöker ya da...
В любой момент я мог взорваться или схлопнуться, как темная звезда.
- Çılgınlık ulan bu!
Это, блядь, безумие!
Gerçekten çılgın bir şey.
Он офигителен!
Evet evet, çılgınlar gibi iyi.
Да, да, офигительно вкусный!
Tüfek mermileri metal yağmuru tabakası gibi savaş meydanına çılgınca yağarak sağda solda ne kadar adam varsa acımadan öldürür.
Пули из мушкетов сыпятся градом по полю боя, как пелена металлического дождя, подкашивая людей направо и налево, не зная пощады.
O kayıtta söylenen her şey resmen çılgıncaydı.
То, что он говорил на видео звучало бредово.
Bu yıl bayağı çılgıncaydı. - Aynen.
Ребят, сумасшедший у нас выдался год.
- Çılgınca.
— Да. — Сумасшедший.
Çok çılgınca.
С ума сойти.
Bu çok çılgınca.
- С ума сойти. - Послушай.
Aman tanrım! Neden böyle çılgınca davrandı anladım.
Ясно, почему он вёл себя как безумный.
Evet. Bizim ilk randevumuz Çılgın Geceler Turnesindeydi.
Наше первое свидание было во время турне Сrаzу Nights.
Ve, çocuklar, çılgıncaydı.
И это было безумие.
- Yanı başımızda çılgın bir adamla yaşıyoruz.
Мы живём рядом с сумасшедшим.
- Dostum bu çılgıncaydı.
Ты с ума сошёл!
Çılgın bir dava üzerinde çalışıyoruz da.
Мы вместе работаем над одним безумным делом.
Zengin bir avukat gibi hayatı çok çılgın yaşıyorum.
Отрываюсь, как высокооплачиваемый адвокат.
Ama çılgınca bir şey yapmayı düşünmüyorsun, değil mi?
Но вы ведь не собираетесь сделать ничего сумасшедшего?
Çılgınlığım düzgün bir iş bulana dek dinmeyecekti.
Моя мания не насытилась бы, пока я бы не нашел постоянную работу.
Bunun sonucunda çılgınca bir şey yaptım.
В результате чего... Я сделал нечто сумасшедшее
- Biraz çılgınlık ediyorum.
Хвататься за соломинку.
Bu çok çılgınca gözükse de bir şekilde teröristle iletişim kurabilmenizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Это может казаться авантюрой, но я действительно предвкушаю результат, что вы действительно сможете каким-то образом связаться с террористом.
Çılgınlık etmek için beni bırakıp giden sendin Ajan Einstein.
Это ты бросила меня, агент Эйнштейн, ради соломинки.
- Çılgınca bir yıl.
— Да.
Çılgın.
Точно.
- Sana çılgınca bir şey söyleyeceğim.
Извини, что не сказал тебе.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]