Maca traducir ruso
902 traducción paralela
Acaba maça dördü mü?
Вот она, прошу. Могу я предложить вам кое-что?
Maça dördü müymüş, işte.
Сядем сюда.
Rakibine, maça ası...
Вашему противнику, туз пик.
Hatırlanmaya değer bir gece, saat 11 sularında Aix-les-Bains kumarhanesine ceket kolumda kupa, maça, sinek ve karo 9'lusuyla girmiştim. Emeklerime değecek bir masa arayışındaydım.
Однажды вечером, памятным вечером для меня я вошёл в казино около 11 часов с девятками всех мастей в моих рукавах.
- Bir maça oynayacağım. - Bir maça.
— Я заявлю пики.
- Bir maça.
— Пики. — Пики.
O gelmedi, bu yüzden yerine ben oynuyorum. Üç maça.
Она не вскрылась, я играю эту.
Ona sürekli maça kızı verirdim, Kirli Dora diyorduk ona.
Всегда отдавала ему даму пик. Мы звали ее Грязная Дора.
Maça, berbat kart!
Пики? Значит смерть.
Çocuklar bugünkü maça gelmedi.
Ребята хотели играть сегодня, но не пришли.
Siz maça gitmeyecek miydiniz?
Ребята, вы придёте на игру?
Bayan Freeman, sizinki maça vale idi.
Миссис Фриман, у вас был валет пик.
Sıkı uyu, iyice dinlen ve maça çık.
Крепко выспаться, легко встать и идти на дело.
- Bir maça.
- Пики.
Kaç tane maça çıktığını unuttum!
Ну, Джо, я забыла сколько вышло пик!
Bu geceki maça biletim var.
У меня билеты на бейсбол.
Öyleyse burada olmanla maça gitmen arasında ne fark var ki?
Какая разница, где сидеть?
- Sinek kızı, maça valesi...
Уже почти утро.
Maça ası, karo ası ve iki sekizli.
У меня стрит, здесь пусто и две восьмерки.
Ah, maça dokuzlusu.
Так, девятка пик.
Okul olarak öğleden sonraki maça katılacağız ve tezahüratlar doğru düzgün olacak.
Колледж сегодня после полудня посетит матч и будет болеть... Громко.
Bu maça çok para yatırdık.
У нас на кону куча денег.
- İki sekizli, maça onlu, ikili ve beşli.
- Восьмерки, десятка, двойка, пятерка.
Maça, James.
Пики, Джеймс.
Maça geldiği için de kocanıza teşekkür ediyoruz.
Передайте благодарность месье депутату за то, что он здесь.
4 beşli, iki maça, as altı, as çift.
Четыре пятерки, две пики, туз шестерка, туз двойка. - Десять- - - Туз, ставлю на туза.
İşte bu da onun maça ası.
Туз пик.
- Maça 7 ondaydı.
Играй. Марьяж и сеттебелло.
Evet, büyük maça çıkacağım.
Ты хочешь драться? Да, я хочу драться!
Bir tane maça ikilisi, maça üçlüsü, karo dörtlüsü sinek altılı, maça sekizli.
Два пик, три пик, четыре бубны... шесть треф, восемь пик.
Bir yıldan fazladır maça gitmedim.
Твердо решил - завязываю. Правильно, ты человек молодой.
Eğer Tommy burada olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Ağabeyinin de Tommy ile New York'ta maça çıkması gerekirdi.
Ему придется биться с Томми, иначе он в конец сопьется.
Janiro ile yapacağın maça büyük miktarda... -... para yatıracağım. - Evet.
Я поставил на тебя в этом бою с Яниро.
Bu unvanı almak için uzun yıllar nasıl çalıştığını unutma. Gelecek ay unvanını korumak için maça çıkacaksın.
Тебе титул защищать через месяц.
Maça devam etmek istiyor. Ray.
Удивительно, как Джейк выжил после этого.
Bugünkü maça gidiyor musunuz, efendim?
— Идете на матч, сэр? — Нет.
Maça. Maça kız.
Дама пик.
Maça sekiz.
Восьмёрка пик.
Maça iki.
Двойка пик.
Maça as.
Ледяной пик.
- Maça as.
- Ледяной пик.
Bu maça bir çuval dolusu para yatırdım!
Я поставил на эту игру кучу денег!
Maça Ası :
Туз пик - ничего хорошего.
Bu akşamki maça gittin mi?
Слушай, ты бы съездил вечером на бейсбол.
- Çocukları maça götüreceksin. - Hayır.
Ты же обещал сводить детей на игру Янки завтра.
Eğer maça geç kalırsam benden saha için fazla para alırlar.
Опоздаю - придется доплачивать.
Maça ası kadar siyah ve muhtemelen kendi çişini içiyor.
Он сидел в тюрьме в Южной Африке. Он черный, как пиковый туз, и, возможно, пьет собственную мочу.
Bu geceki maça.
Сегодня вечером.
Eğer benimle bu maça gelirseniz, yemin ederim sizi bir daha rahatsız etmem.
Если вы пойдете со мной на эту игру, я клянусь, что больше никогда вас не потревожу.
Maça devam edemez. Böylece sen kazanırsın.
Он не сможет продолжать бой.
Nasıl oluyor da bize hizmet ediyorsun? Sonra maça nasıl gideceğiz?
как ты дошел до раздачи сока?