Murdered traducir ruso

Bu sayfaları, sizin kocasıyla beraber olduğunuz cinayet gecesi yazmış.

She wrote those particular pages the night that she was murdered While you were with her husband.

Öldürülmeden önceki gece There was a break-in at Lewis'office Lewis'in ofisine girilmişti. the night before he was murdered.

В кабинет Льюиса вломились ночью перед его убийством.

Ama cesedin bulunduğu yere bakıldığında, O.D,... şahsın orada öldürülmediği,... yalnızca cesedinin oraya atıldığına karar verdi.

But based on the lividity, M.E. determined she wasn't murdered in the basement, just dumped there.

Zamanında başbakanlarını öldürmüştüm.

I murdered their prime minister once.

Hayır, Jerguson öldü, Bayan Grace, öldürüldü.

No, Jerguson's dead, Ms. Grace, murdered.

Aslında hayır, kamyonunuzu alan adam öldürüldü.

SWEETS : Actually, no. The guy who took your truck wound up murdered.

Benny Jerguson'ı öldürdünüz, Memur Fowler.

BRENNAN : You murdered Benny Jerguson, Officer Fowler.

Dinle bak, birkaç ay önce Alexandria'daki bir otelde bir aile öldürülmüştü.

Listen, a few months ago, a family was murdered in a hotel in Alexandria.

Eğer duruşmaya çıkarsam elimde Silvie'nin öldüğü gün Elena'nın hasta olmadığını ispat edecek kanıta ihtiyacım olur.

So if I'm going to trial, I need evidence that proves that Elena wasn't sick the day Silvie was murdered.

Silvie'yi soğukkanlılıkla mı öldürdü?

She murdered Silvie in cold blood?

Bunu yapanı bulmak zorundayım.

My friend has been murdered. I have to find out who did it.

Öldürüldü.

He was murdered.

Öldürüldüğü gece seni Henry'yle fabrikada birlikte gören birçok çalışanınla konuştuk.

We talked to several of your workers who saw you with Henry at the factory the night he was murdered.

Onu öldüren ve eğlence için cesedini sergileyen.

Murdered her, displayed her body for their amusement.

Zane'i öldürmeden 10 saat önce dışarıdaydın.

You were out all of 10 hours before you murdered Zane.

Şey, Zane ile buluştuğunuzu gösteren bir video var elimizde Öldürüldüğü gün.

Well, we got you on video having a meeting with Zane on the day he was murdered.

İkisi de sözlerinde durmadı ve işlerine geldiği gibi eski dostlarını öldürdü.

They both broke their promises and murdered their former friends as soon as it suited them.

Daha önce müttefiklerine verdiğin sözleri bozdun ve ilk fırsatta onları öldürdün.

You've broken promises to allies before and murdered them at the nearest opportunity.

Kendi kardeşini öldürdün.

You murdered your own brother.