Oyun oynamıyorum traducir ruso
128 traducción paralela
Bak oyun oynamıyorum. Dışarı çık hemen.
Убирайся, я не шучу.
Ben oyun oynamıyorum Judah.
Я не играю в игры, Джуда.
Ben oyun oynamıyorum.
Я не шучу.
Ben oyun oynamıyorum.
- Я не играю в эти игры.
Oyun oynamıyorum!
Я вeдь нe шyчy!
Oyun oynamıyorum.
Мама с тобой играть будет!
Oyun oynamıyorum.
Думаете, я шутки шучу.
Neden karıştırıyorsun Bootsy teyzeyi? Luke, oyun oynamıyorum dostum.
- Не впутывай в это дело тётушку Бутси.
Seninle oyun oynamıyorum.
Нет, я не дурачу тебя.
Oyun oynamıyorum.
Мы в прятки играем?
Oyun oynamıyorum. Herkes çok yapabilir —
Я больше не играю Если кто-то хоть чт -
Ben oyun oynamıyorum. Yanıp sönen ışığı takip edin ve...
Я не играюсь, следуя за дьявольским светом, для останков от...
Oyun oynamıyorum.
Я с тобой не в игры играю.
- Ben oyun oynamıyorum.
- Я не играю в игры.
Oyun oynamıyorum.
Я не игры играю!
Artık oyun oynamıyorum, çünkü bu oyunlar yanlıştı, Micheal.
Я был неправ, Майкл. - Да ладно.
- Seninle oyun oynamıyorum.
Я не играю с тобой.
Daha fazla oyun oynamıyorum.
Я больше так не играю.
Oyun oynamıyorum.
Не выводи меня.
-... çocuklar 400 km'lik yola gitmeyecek. - Ben oyun oynamıyorum.
Дети не поедут 400 километров, чтобы ты мог пофлиртовать с испанцами.
Bu arada, Ablamdan bu kıyafeti gizlice aldım, parayla oyun oynamıyorum.
Между прочим, я тайком позаимствовала у сестры одежду и не сорю деньгами.
Burada seninle oyun oynamıyorum.
Эй, я не просто так здесь.
Ben oyun oynamıyorum, Dr. House.
Это не игра для меня, доктор Хауз.
Oyun oynamıyorum Kyle! Hayattayız ve bir komedide oynamaya niyetim yok!
Если мы выживем, я не собираюсь жить в нищете!
Şimdi olsaydı, " Oyun oynamıyorum, Rico.
Она бы сказала : Рико, я не играю, всё всерьёз.
Trudy'nin dediği gibi ben oyun oynamıyorum.
- Как сказала Трудди, я не играю.
Ben oyun oynamıyorum.
Я с тобой не в игрушки играю.
Artık oyun oynamıyorum.
Я больше не играю.
Oyun oynamıyorum.
Это не игра.
Seninle oyun oynamıyorum.
Тогда я тоже сыграю в игру.
Burada oyun oynamıyorum ben.
- Послушайте я сюда не поболтать пришла.
- Oyun oynamıyorum.
Не играйте со мной. Я и не играю.
Oyun oynamıyorum.
Я не шучу.
Oyun oynamıyorum!
Йо! Решил, я шучу?
Seninle oyun oynamıyorum.
- Я не играть в игры с вами.
Oyun oynamıyorum. 6,50 rand yoksa mal da yok.
Я тут не фигнёй страдаю, 6.50 рэндов или ничего.
Dedim ya oyun oynamıyorum
Я же говорю, не играю я ни в какую игру.
Ben oyun oynamıyorum!
Я не играю в игры!
- Artık oyun oynamıyorum. " Düğünü iptal etmek istiyorsa depozitoyu mirasından keserim.
Если она хочет отменить свадьбу, я вычту расходы из ее наследства.
- Oyun oynamıyorum.
- Я не играю ни в какие игры.
- Oyun oynamıyorum.
В игре?
Artık oyun oynamıyorum.
Я часть бригады, которая вами манипулирует.
- Oyun oynamıyorum.
Не дурачу.
Oyun oynamıyorum.
- Никаких игр.
Oyun oynamıyorum.
Я не играю.
Oyun oynamıyorum!
Я тут с тобой играть не буду!
Seninle oyun oynamıyorum Jimmy!
Я не шучу.
Ben oyun falan oynamıyorum.
Я не играю в чёртовы игры.
Oyun oynamıyorum House.
Это не шуточки, Хаус.
Oyun falan oynamıyorum!
Я не играю!
- Aklın sana oyun oynamış olmalı. - Ben sana inanıyorum.
- Тебе это просто показалось.
oynamıyorum 18
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17