English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ S ] / Savaş

Savaş traducir ruso

28,235 traducción paralela
Sonsuz savaşın devamı...
Продолжение нескончаемой войны.
Bu savaş 11 Eylül'den sonra başladı.
Этот мир начался сразу после 11 сентября.
Anlaşılan Bay Putin dünya savaşı çıkma konusunda siyonist komşularımızın cesaretini kırmak istiyor.
Очевидно, мистер Путин верит в дестимуляцию наших сионистских соседей начать очередную мировую войну.
Savaş başlatmak istemediğimiz konusunda anlaşabiliriz yani.
Значит, мы можем согласиться, что не хотим начинать войну.
... tüm bu BM zirvelerine giden, cihatçı sermayecileri ve savaş suçlularını getiriyor ve onların kirli, Amerikalı kanına bulaşmış ellerini sıkıyor.
... все эти саммиты ООН, и она пожимает их грязные руки, испачканные американской кровью. И эта женщина...
Şunu merak ediyorum : Onun için savaşır mıydınız General?
И мне вот интересно... вы будете за неё сражаться, генерал?
Ben ülkem için savaşırım.
Я сражаюсь за свою страну.
O zaman siz savaş karşıtıydınız.
И к тому времени, вы решили действовать против войны.
Bunun kazanamayacağınız bir savaş olduğunu söylüyorum.
Я говорю вам, что вы не победите в этой войне.
Özellikle de o kişi savaş alanına hiç bizzat gitmediyse.
Люди презирают это, особенно те, кто сами никогда не были близко на поле боя.
Bu kazanamayacağınız bir savaş.
Вы не победите в этой войне.
Bu bir youtube savaşıydı, unuttun mu?
Ну, тогда вся война была на Ютубе, помните?
İnsanlar öfkeliydi. Onları kandırdığınızı, seçimi oğlunuzun sahte savaş siciliyle çaldığınızı hissettiler. Bu yüzden tepki verdiler.
- Людей надули, выманили голоса, воспользовавшись липовым геройством сына, вот вам реакция.
Tam yanımda otlardan bir döşek ve savaş boyası yapmış, dönen beyaz adamlar vardı.
Рядом со мной валялся тлеющий матрас и кучка белых парней в боевой раскраске.
Agincourt savaşının intikamı mı?
Месть за Азенкур?
Aldığımız istihbarata göre, iki saat içinde onaylanmamış bir nükleer savaş başlatacak.
И по нашим данным, он менее чем через два часа начнёт несанкционированную ядерную войну.
Bu savaşın bir parçası olmak istediğini anlıyorum. Kaptan Berringer'ın öcünü almak istediğini de anlıyorum. Şu anda senden o tutsakların naklini gerçekleştirmeni istiyorum.
- Понимаю, вы хотите участвовать в сражении, хотите отомстить за капитана Берринджера - но сейчас от вас требуется другое - перевозка пленных.
Çok yakında Nassau'da bir savaş olacak.
В Нассау скоро состоится сражение.
Bir parçası olmayı çok istediğimiz bir savaş.
Сражение, в котором должны были биться мы.
Korkakça işlenen bir suçun cezasını verecek bir savaş.
Возмездие за трусливое преступление.
Sizin gibi siktiğimin adamları yüzünden katılamadığımız bir savaş.
Сражение, которое у нас украли... Вы, чёрт бы вас побрал!
O yüzden bana kalırsa hepiniz bize bir savaş borçlusunuz.
Поэтому, я считаю, что каждый из вас должен нам сражение.
İngiliz İmparatorluğu'na savaş açmakmış!
К войне с Британской Империей?
Onun savaş tutkusu yüzünden canı yanacak biri varsa o da Madi'dir.
- Следующей, кого погубит его жажда войны, будет она.
Bu savaş ne senin ne de çocuklarının savaşı.
Это не ваша война, не война ваших детей.
Onun için bu savaşı elinin tersiyle iter miydin?
- Ты отказался бы от войны, чтобы это было так?
Dünyaya savaş açarsanız onun da size savaş açacağını şimdiye anlamışsınızdır.
- Ты должна знать, что когда воюешь со всем миром, мир воюет с тобой.
Savaş gemisi, ayrıca en son Kaptan Teach'in izlediği güzergah üstünden dönüyor.
- Военный корабль, идёт со стороны, где последний раз видели капитана Тэтча.
Hepsi savaş için hazırlık yapıyor.
- Все они готовятся к предстоящему бою.
Madem bu savaşı kazanabileceğinden bu kadar emin neden hazine karşılığında zaferi bize satmak istiyor?
Если она верит, что выиграет бой, зачем ей продавать нам победу, даже за состояние?
Hem kentsel dönüşümle savaşıp hem de New York'un en büyük şehir planlamacısıyla düzüşemem.
Я не могу сражаться с джентрификацией и встречаться при этом с застройщиком.
Baban Oxford'ta okurken, düşmanla mağaralarda savaşıyordu.
Твой отец воевал с врагом, пока ты учился в Оксфорде.
Hayır savaşın.
Нет, сражайтесь!
İnanmayanlar savaşın.
Убивайте неверных!
Savaşın onlarla!
Убивайте!
Savaş onu gerçekten değiştirdi.
Война сильно изменила его.
Sen pijamalarınla yatağın altında saklanıp. kız gibi ağlarken ben Ruslarla savaşıyordum. - Bana, lütfen, onu rahat bırak.
Я сражался с русскими, пока ты прятался под кроватью в своей пижаме и плакал как девочка!
Bu savaş başlamadan önce, herkesin rolleri değişmeden önce, Baban Flint'i Nassau'daki herkes gibi güvensiz bıraktı.
- До начала этой войны, когда все роли вдруг перемешались, ваш отец не доверял Флинту, как и все в Нассау.
Deniz Savaşı'na geçiyoruz. Ve biz onu ve bizi buradan çıkaracağız.
Мы сядем на "Моржа" и как можно быстрее смоемся отсюда.
Ama savaş halindeyiz... Ve bir varisin.
Но идет война, и ты был бы нам полезен.
Onlarla birlikte savaşırsak, yaşamak için iyi bir şans var, Bizim yerimizi tutun, belki de onlarla savaşın.
- Если будет сражаться вместе, есть шанс, что мы выживем, удержим позиции, может, даже отбросим их.
- Elinizde adres var, bu da savas gemisi...
А это - военный корабль.
Dünya gerçek savas bile olmaz!
Земля не окажет особого сопротивления.
Phoebe gibi içeriksiz bir istasyona BM savas gemisi göndermek sadece daha çok ilgi çeker.
Если я пошлю боевой корабль ООН на заштатную станцию вроде "Фебы", это привлечёт к ней внимание.
Mars savas istemiyor.
У них нет права! Марс не хочет войны.
Peki savas konusundaki bu engin bilginizin kaynagi nedir Amiral?
Из какого боевого опыта вы черпаете мудрость, адмирал?
Savas oyununda iki oyuncu olmalidir.
Ещё нет. Война - игра для двоих.
Bu savas tehditleri bitsin.
Дайте утихнуть этому бряцанью оружием.
- Savas kapida diye düsünüyorum.
Думаю, бой не за горами.
Belki o savas basimiza gelmezse Mars'in hayalini kuramayiz.
Вдруг, Марсу не видать своей мечты, пока не случится эта война? ТРЭВИС : У меня противник справа!
- Hala savaşıyor.
- Ещё борется.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]