English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ U ] / Ulaşamıyorum

Ulaşamıyorum traducir ruso

465 traducción paralela
- Reddington'a ulaşamıyorum.
Реддингтон не отвечает.
Sona asla ulaşamıyorum.
Я никогда не доходила до конца.
Ben... ulaşamıyorum.
Я.... Я не дотягиваюсь.
Haydi! Fermuara ulaşamıyorum.
- Мне трудно тянуть руки за спину.
- Ulaşamıyorum, Kaptan.
- Извините, не могу убрать помехи.
Bilgisayarlarıma ulaşamıyorum, bu beyler de onlara ulaşmama izin vermez.
К сожалению, доступа к компьютерам у меня нет, и вряд ли эти джентльмены мне позволят.
Yıldız Filosu Komutasına ulaşamıyorum.
Капитан, мы не смогли связаться с управлением флота.
Ulaşamıyorum. Parmen, Enterprise'la bağlantı istemiyor.
Очевидно Пармен не желает контактов с "Энтерпрайзом".
Seninkinin harcı da bu kadar eskiyse... Ulaşamıyorum bile.
- Если раствор на вашей старой...
Ona ulaşamıyorum.
Я не могу достать.
Bu günlerde sana ulaşamıyorum.
Я потерял тебя в эти дни.
Santa Rosa'ya ulaşamıyorum.
Я не могу связаться с Санта Розой.
Oraya bir türlü ulaşamıyorum.
Мне никогда не удавалось дотянуться.
Arabalara ulaşamıyorum paraya ulaşamıyorum.
Я не могу получить эти машины.
Kontrol paneline ulaşamıyorum.
Я не дотягиваюсь до пульта.
Bilgilere ulaşamıyorum.
Я не могу войти в программу.
Ana bilgisayara ulaşamıyorum. Bu yüzden kesin konumunu belirlemek imkansız.
Я не могу получить доступ к его главному компьютеру, поэтому я не могу определить точные координаты передачи.
Onlara ulaşamıyorum.
Я не могу их вызвать.
Ulaşamıyorum. Arabanın yapışı garip.
Я не могу это поднять Ошибка в дизайне
Ona ulaşamıyorum. Walter, Federal Rezervleri... Evet?
Уолтер, Федеральный Резервный Банк - крупнейший в мире склад золота.
Bir iki tane ama artık onlara ulaşamıyorum.
Один или два, но теперь я не могу связаться даже с ними.
Kasidy'e ulaşamıyorum.
Я не могу связаться с Кэсиди.
Ama makineye ulaşamıyorum, ve düşünüyorum :
Я не могу подойти к копировалке.
Ona ulaşamıyorum.
Я не могу пробиться.
Kaptan, Ferengi etki alanına hala ulaşamıyorum.
Капитан, я пока не могу проникнуть в поглощающее поле ференги.
Avukatıma hiç ulaşamıyorum!
Никогда не могу найти своего адвоката!
- Hiçbir sonuca ulaşamıyorum.
- Я ничего не получаю.
- Ona ulaşamıyorum.
- Я не могу его найти.
Efendim, kimseye ulaşamıyorum.
Сэр, я ни с кем не могу связаться.
Hiç bir yere ulaşamıyorum.
Так я никуда не приду.
Andy, Prue'ya ulaşamıyorum.
Энди, я не могу дозвониться до Прю.
Ona ulaşamıyorum.
Я не могу его вызвать.
Biliyorum. Onlara her istediğimde ulaşamıyorum.
Просто я не могу к ним добраться.
- Subaba ulaşamıyorum.
- Я не достаю до клапана!
Artık kilide ulaşamıyorum.
- Я не смогу его открыть.
Seni anlamadığımı söyledin. İç dünyana ulaşamıyorum.
Ты говоришь, что я не понимаю тебя, что у меня нет связи с твоим внутренним миром.
Ama ulaşamıyorum.
Но я не могу.
Sonunda, onu her gün görüyorum ama asla ona ulaşamıyorum.
Она была со мной каждый день, но так до конца и не стала моей.
Ulaşamıyorum.
Меня заблокировали.
Jason'a ulaşamıyorum.
Я не могу найти Джейсона.
Yine de ulaşamıyorum!
Не достаю.
Elemanlarınızdan biriyle konuşmaya gelmişti. Ona ulaşamıyorum.
Он здесь говорил с работником, и я не могу связаться с ним.
1995 öncesine ait hiç bir veriye ulaşamıyorum.
Я не смог найти на него ничего до 1995-го года.
Prenses Mia'nın evi cevap vermiyor ve Joseph'e de ulaşamıyorum.
Дома никто не берет трубку.
Ve Jutta'ya ulaşamıyorum.
Охранники избили Боша. Я не могу связаться с Юттой.
Ona ulaşamıyorum!
Отклика нет.
Tokyo ve Washington'da haber peşinde koşuyor. - Bu yüzden ona ulaşamıyorum.
Ей было тяжело со мной связаться
Sana ulaşamıyorum!
Мне не достать до тебя!
Fırlatma koluna ulaşamıyorum!
Я в игре. Я на месте.
Ona ulaşamıyorum.
Ничто его не пробивает.
Jutta'ya ulaşamıyorum.
Охранники избили Боша.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]