Uzanıyorum traducir ruso
84 traducción paralela
Uyumak için uzanıyorum, Tanrıya ruhum için dua ediyorum
Я перед сном молю Господа хранить.
Kalkıyorum, oturuyorum, uzanıyorum hepsi bu...
Просто вставая, сидя, лежа..
Sürekli şeyi aramak için telefona uzanıyorum.
Я брал телефон, чтобы позвонить...
Masadan bir kalem yere düşüyor almak için uzanıyorum, pat, akrofobim dönüyor.
Вот стол. Со стола падает карандаш, я тянусь вниз, чтобы его достать, и... Бум!
Çimenler içinde, altın sarısı yapraklar arasında yanında uzanıyorum.
Я лежу рядом с тобой в траве, среди золотых и красных листьев...
Buna uzanıyorum. Gerçekten.
Уважаю, брат.
Sana bahsetmedim ama bazen bütün gece uyumadan öylesine uzanıyorum.
Я тебе не говорил, но иногда всю ночь глаз не смыкаю.
Çamurda hasırımın üzerinde uzanıyorum bir şey duyduğumu düşünüyorum.
Я лежал на циновке в грязи, и размышлял, что же это был за звук.
Karın üzerinde uzanıyorum. Çırılçıplağım.
И я просто лежу там... голый.
Her sabah yatakta uzanıyorum ve düşündüğüm şey seninle olmak.
Хорошо, каждое утро Я лежу в постели, и единственная вещь которая у меня на уме это вы. О, серьезно?
Bazen uzanıyorum ve her şeyin daha az kötü olacağını hissediyorum.
Иногда я просыпаюсь, зная, что все будет... не так плохо. Здесь нет никакой непристойности.
- Evet. Sana uzanıyorum.
- Да, я к тебе тянусь.
Burada ne zamandır yalnız olduğumu bilmeden uzanıyorum.
И вот я лежу здесь, не зная, как долго я живу без неё.
Ve yatağa uzanıyorum.
Да. И ложусь.
Geceleri hiç uyumadan uzanıyorum.
Знаешь,.. ... ночами я не могу заснуть.
Onun bacakları arasında uzanıyorum.
Веревку пропустили между ног.
Önce yukarı uzanıyorum, sonra ayaklarıma doğru.
UP, LOOK, I'M REACHING UP AND THEN OVER.
4... Uzanıyorum.
FOUR- - REACHING UP.
Bir dakika. Uzanıyorum.
Всего секунду и я до него достану.
Uzanıyorum buna inandığım için.
Борюсь за то, что считаю важным.
Burada uzanıyorum.
Я теперь я лежу здесь.
Burada uyumadan uzanıyorum.
Я лежала здесь без сна.
Mumları yakıp çarşafımın üstüne uzanıyorum ve Sting dinliyorum.
Я зажигаю свечи, заваливаюсь в свою постель и слушаю Стинга!
Şimdi cebime uzanıyorum. Para için.
Сейчас в кармане пороюсь.... насчет денег в смысле...
Ben buraya uzanıyorum.
Я пожалуй немножко полежу.
Yastığımın altında bir çekiçle, uyanık bir şekilde uzanıyorum. Çünkü bana ne yapacağından korkuyorum.
Я лежу без сна, с молотком под подушкой, потому что я боюсь того, что он может сделать со мной.
"İşte şuracığa uzanıyorum, dinlenmeme yardım et."
Я лягу здесь. Усни, вкуси покой.
Ben de, öylece uzanıyorum.
"Райан : Я тоже лежу, и всё".
Daha da kötü. Ben neredeyse her gece, gecenin bir yarısında uyanıyorum ve öylece uzanıyorum.
Стало хуже... я... просыпаюсь почти каждую ночь и просто лежу.
Ama şimdi sadece yatakta uzanıyorum.
Но сейчас я просто лежу в кровати.
Daha çok, Ed zina yapıyor. Ben sadece uzanıyorum.
Вообще-то, Эд прелюбодействует, а я просто занимаюсь сексом.
Uzanıyorum alıyorum elime ve poşete koyuyorum.
Я наклонилась сорвать его И положила его в сумку... чтобы посадить его дома
Sence seksi görünmek için mi böyle uzanıyorum?
Думаешь, я так лежу, чтобы выглядеть сексуально?
Kotu ilikleyebilmek için,... düz zemine uzanıyorum ve Smith ya da o yoksa apartman yöneticisi ben karnımı içime çekip fermuarı çekerken yanlardan hızlıca çeker ve ertesi gün bacağım tamamen morarır, buradan buraya kadar.
Чтобы застегнуть эти джинсы, я должна лечь на пол, а Смит или, в его отсутствие, управляющий зданием должен рывком свести половинки вместе и тут же застегнуть молнию, пока я втягиваю живот, а на следующий день у меня синяки от сих до сих
Bu diyarın ötesine uzanıyorum.
Мои достижения распространяться далеко за пределы этой области.
Uzanıyorum.
Просто отдыхаю.
* Kusursuz hatıralar * * Saçılmış dört bir yana * * Uzanıyorum telefona *
* Представьте ясные воспоминания, * * раскиданные повсюду на полу *
Yere uzanıyorum.
Уже ложусь.
- Uzanıyorum!
- Ну все уже. - Я дотянусь!
Sadece uzanıyorum.
Просто лежу.
Öylece uzanıp, boğulduğu suya bakıyorum.
Я просто лежу и вижу воду, в которую он уходит.
Sakinleştiricin var mı? Uyuyamıyorum çok gerginim. Uzan.
Дайте мне успокоительное, потому что я не смогу заснуть, я очень нервничаю.
Yatağımda uzanıp, her günümüzü, her mutlu anımızı baştan yaşıyorum.
Я в своей постели думаю каждый день, каждую минуту о нашем счастье.
Yakaladığımda, üstüne atlıyorum. Kıçına bir darbeyle, iki seksen uzanıyor.
А потом я настигаю его, и прыгаю на него... толкаю его в задницу, и валю на землю.
Ama bazen, yatakta uzanırken, nerede olduğunu ve ne yaptığını düşünmekten kendimi alamıyorum.
Но иногда, засыпая в своей постели, я не могу не думать о том, где вы. Как вы там.
Bir kayanın üzerinden uzanıp ona ulaşmaya çalışıyorum.
Я перегибаюсь через камень, чтобы до неё дотянуться.
00 : 52 : 17,320 - - 00 : 52 : 18,300 Şimdi sakinleşmeye ve rahatlamaya 01 : 06 : 20,719 - - 01 : 06 : 22,969 yere uzanıyorum 01 : 06 : 24,800 - - 01 : 06 : 25,710 Devam et Seni beklememem gerekirdi.
Фредерик Недермайер представляет
Divana uzanıp saatlerce geçmişi deşmenin... Yaraları kapatacağına bir türlü inanamıyorum.
Я не могу себе представить, что лежание на этой кушетке и многочасовая болтовня о прошлом может не знаю исцелить раны
Dale'ın yerde uzanırkenki görüntüsünü kafamdan atamıyorum.
Я никак не могу выкинуть из головы картинку, лежащего там Дейла
Ellerin her yere uzanıyor bakıyorum.
Ты повсюду.
Yere uzanıp şınav çeker gibi durabiliyor musun? Plank mi? Evet, yapıyorum.
Ты можешь делать такую штуку, когда ты лежишь на полу, и, по сути, отжимаешь себя от пола и затем просто остаешься в этой позиции?