English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ W ] / Worse

Worse traducir ruso

25 traducción paralela
Birçoğumuz kendi aramızda durumun iyi olmadığını, kötüleştiğini söyleyecektir.
Многие из нас, приватно сказали-бы, что дела не хороши, что они ухудшаются. Many of us in private would say that things are not good, they've gotten worse.
# Ama bundan daha kötü hissettiriyor #
# But it makes me feel much worse than this #
Bağırsakları iskemiye girebilir ya da daha kötüsü laksatif absorbe olabilir.
Her bowel could become ischemic, or worse, an intussusception.
Belki de... Ama şimdi yalan söylediğinizi bildiğimizden, daha da kötü görünüyor.
Maybe, but now that we know that you lied, it makes you look even worse.
Hanginizin daha beceriksiz yalancı olduğuna karar vermeye çalışıyorum. O mu sen mi?
You know, I'm trying to decide who is the worse liar, him or you.
Lütfen, işler kötüleşmeden onu bulmama izin verin.
Please, let me find him before it gets worse.
Onunla uğraşmaktan daha önemli sorunlarım var.
Got worse problems to deal with than her.
İpek daha da kötüdür..
Well, silk's worse.
Güneye gittikçe mahalleler daha da kötüleşir.
Neighborhoods always get worse when you head south.
Şimdi tek yapman gereken, kıvırcık bir peruk bulup "There Are Worse things I Could Do" parçasının sözlerini öğrenmek Koç Sue'yu ya da bizi durdurmaya çalışacak herkesi ben idare ederim.
Все, о чем теперь тебе нужно беспокоиться это о том, как стать кудрявым, а я позабочусь о тренере Сью или о любом другом человеке, который попытается нас остановить.
O'nunla birlikte olmak istiyorsan... benim ve daha kötüsü kendinin... yersiz korkularının... seni mutlu olmaktan alıkoymasına izin verme.
Beginning with your choice to live so far away from me, but if you want to be with him, don't let my irrational fears, or worse, your irrational fears, stop you from being happy.
İşler, çoğu lise öğrencisinin...
Things get worse in Oklahoma...
Daha da kötüleşmek üzere.
It's about to get worse. Mr.
- Kız nerede? - Buraya geldiğinde çok daha kötü haldeydi.
She was worse when she got here.
Eğer kocasını sağ olarak bulamazsak, acısı bundan on kat daha fazla olacak.
Her husband doesn't turn up alive grief's gonna be ten times worse.
- Ah, bu güzel. Çünkü bu durumu daha da kötüleştiriyor.
Oh, good,'cause that makes it ten times worse.
Bu odalar gittikçe daha kötü bir hâl alıyor.
These rooms keep getting worse.
Ya da daha kötüsünün olmasıyla.
And worse.
- Yani biraz kötü geçti.
- So it went worse.
Belki işler kötüleşmesine fırsat kalmadan kötü olur.
♪ maybe things get bad before they get worse ♪
Uyuşturucu mu, haraç mı yoksa daha mı kötü?
Drugs, extortion, worse? !
Elinde yeterince parası ve zamanı olan kadından daha tehlikeli bir şey yoktur.
There's nothing worse than a divorced woman with too much time and money on her hands.
I-I didn't think it would get worse Rico Mak'in 90'larda yüzlerce mermili drum'larından ( silah türü ) daha kötü olacağını düşünmüyordum.
Не думал, что кто-то переплюнет банду Хилла, которые десять лет назад разъезжали с Рико Мак-90, делающими 100 выстрелов в минуту.
Mayfair'i ortadan kaldırmak istiyor ve daha kötü birinin yerine gelmesini istemiyorduk.
We wanted Mayfair out and didn't want her replaced by someone worse.
Daha da kötüsü, arabaların bozulmasından korktukları için Ford pilotlarına tam gaz gitmemeleri sıkı sıkıya emredilmişti.
Worse still, the Ford drivers had strict orders not to go balls-out for fear of breaking the cars.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]