Yaptılar traducir ruso
4,477 traducción paralela
Onlar yaptılar, onlar bizi öldürür söyledim.
Они сказали ему, что убьют нас..
Şey, bizi durdurabilmek için herşeyi yaptılar, ama biz her şekilde hackledik.
Ну, они сделали все возможное, чтобы остановить нас, но мы все равно хакнули их.
Darbe yaptılar resmen.
Это был чёртов переворот.
- Neden yaptılar sana bunu?
- И почему они сделали это с тобой?
Sonra küvete gittiler, seks yaptılar, Daycia'nın boynundaki ve Zach'in göğsündeki izler böyle oldu. Ama burada Daycia hala yaşıyor ve iyi.
Они идут в ванну, занимаются сексом, который оставляет следы на шее Дэйши и царапины на Заке, но после него Дэйша осталась жива-здорова.
Bizi böyle yaptılar.
Мы то, что они из нас сделали.
Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum ama yaptılar işte, neyse...
Я не знаю, зачем они поступили именно так, но...
Krallığı kurtarmak için yapmaları gereken şeyi yaptılar.
Они сделали все, что могли, чтобы спасти все королевство.
Kemoterapi yaptılar.
Они истязали ее химиотерапией.
Azılı katillerin beyinlerini kullandılar ve oradan ters mühendislik yaptılar ince ayarlı, 3 evreli aktivasyon işlemi.
Они использовали мозги серийных убийц, и благодаря обратному инжинирингу улучшили трехфазный процесс активации.
O çocuklar fırsatını bulunca ne yaptılar?
Что сделали эти ребята, когда у них появилась такая возможность?
Oğlum ve arkadaşları şeker hastası bir çocuk için parti yaptılar.
Мой сын с друзьями организовал ее для детей больных диабетом.
- Ama şarkımla istedikleri şeyi yaptılar.
что хотят.
Neyse, kötü haber şu ki... Misiri başkanıyla nargile içiyordum ki ve misilleme planı yaptılar.
Неважно, плохие новости — недавно курил кальян с Министром Мизири, и они планируют отомстить.
bu yasal değildi sanırım panik yaptılar.
Они нелегалы, думаю, они испугались.
Bana ne yaptılar?
Что они со мной сделали?
Kuvira, Ba Sing Se'de düzeni sağlayarak kendini kanıtladıktan sonra Raiko ve diğer dünya liderleri, onu Toprak Krallığı'nın geçici lideri yaptılar.
Когда Кувира уладила конфликт в Ба Синг Се, Райко и остальные сделали её временным главой Королевства Земли.
Ama, gerekli belgeler olmadan nasıl ticari uçuş yaptılar?
Но, как они смогли организовать коммерческий вылет, без соответствующих документов?
Ben inancımı bırakmam dedim, ama beniyakaladılar, onlar... ruhumu benden aldılar, bunu gerçekten yaptılar, ve şeytanın içime girmesine izin verdiler.
Я бы не отрекся от своей веры, но они держали меня, они... они забрали у меня это, они забрали мою душу, и они впустили Дьявола.
Bunu neden yaptılar?
Зачем они черт побери сделали это?
Ruhlar Unalaq ile işbirliği yaptılar ama.
- Духи помогали Уналаку.
Ah, teftiş yaptılar zaten.
У нас уже были проверки.
Tehlikeli maddeci adamlar bazı testler yaptılar ve maddenin kabartma tozu olmadığını söylediler.
Ребята по опасным материалам сделали несколько предварительных тестов, и вещество - не пищевая сода.
Bu yaptıkları savaş ayini ve bu savaşçıların gözünü kan bürümüş.
Это военный обряд, и эти храбрецы прольют кровь.
Tek yaptığım zavallı bir adamın acılarını hafifletmek.
Я лишь надеюсь, что облегчила страдания бедняги.
Sana o sigorta işinde ne yaptılar bilmiyorum ama seni suratsızlaştırmışlar.
Циничный мизантроп. Слушай, я не знаю, что с тобой сделали на твоей работе страховщиком, но это сделало тебя брюзгой, а женщины таких не любят.
Glover'lar Heather'ın doğum yaptığını öğrendi ve parasını verdikleri bebeği almak için kadını öldürdüler.
Гловеры узнали, что Хэзер родила, и убили её, чтобы заполучить оплаченного ими ребёнка.
Niye ihtiyacı olmayan aşılar yaptınız?
Почему вы назначили ему уколы, в которых он не нуждался?
Kayıt yaptıran yarışmacılar lütfen belirlenen atış yerlerine geçsinler.
Зарегистрированные стрелки! Прошу, займите свои места у обозначенной линии.
Çünkü bazılarımız, kim olduğumuzla ve ne yaptığımızla hatırlanmak istiyor.
Некоторые из нас хотят помнить, кто они и чем занимаются.
Buraya Hughes dosyasını konuşmaya geldik ama tek yaptığın arılarından bahsetmek.
Я пришёл поговорить о деле Хьюза, а мы говорим только о пчёлах.
Bebekler ve savaşta yaptıkları yüzünden geceleri uyuyamayan yaşlılar içindir o. Süt.
Молоко.
Geçen yıl kaybettiğimde, bana öyle utanç verici birşey yaptırdılar ki...
Когда в том году я проиграл, они заставили меня делать такие унизительные вещи..
Hastane, kapalı kapılar ardında ona bir ziyaret yaptığını doğruladı.
Больница подтвердила, она заплатила за визит к нему, за закрытыми дверями.
Bu, sadece yanlış bir şey yaptığına inandıkları kişiler değil tüm Amerikalılar hakkında bilgi toplaması için tasarlanan bir hükümet programı.
Это правительственная программа, призванная собирать информацию обо всех американцах, а не только о тех, кого есть основания в чём-то подозревать.
Cadılar Bayramı temasıyla birlikte mülkiyet adresi araması yaptım ve bunu buldum.
Учитывая тематику Хэллуина, я запустила поиск подобного рода домов и вот что нашла.
Onlar da hata yaptılar.
Они были людьми.
Dublin'de O'Bannon'lar için bir iş yaptığını duydum.
Я слышал, ты делала кое-какую работу для О'Бэнона в Дублине.
Evet, evet çocuklar bir hayli heyecan yaptılar. Bu... Birazcık garip anlıyor musunuz?
дети были от нее в восторге. зачем такой мега-популярной звезде выступать на - - только не обижайтесь - - на таком скромном мероприятии? как Лорд?
"daha önce suikast yaptığı için hakkında yazılar vardı." diyen birisi.
У него на лбу написано, что он убийца. "
Öyle görünüyor ki,... drone'lar tarafından kontrol edilmek üzere olan bir dünyaya karşı kendisi inanılmaz bir şey yaptı.
Когда казалось, что мы вечно будем жить в мире, контролируемом беспилотниками, она сотворила чудо!
birilerini kafaladı o birileride onu sevdi bazıları yıllardır yaptığı gibi bu gücü ona gümüş tepside sundu.
Часть ухватил, часть заработал. Часть мы за многие годы преподнесли ему и ему подобным на блюдечке с голубой каемочкой.
Bunu yaptığında da buraya geri dönüp kapıları açacaksın.
А когда ты одержишь победу, ты вернешься и откроешь двери.
O gece çalıştığınızı bildiğimiz gibi, o gece Meachum'a çarptılar ne yaptıklarını bildiğinizi biliyoruz.
Как мы выяснили, вы работали здесь в ту ночь, ночь, когда они сбили Митчема... Вы знали, что они сделали.
Onları seneler sonra hapiste gördüğümde... içten içe kendilerini yiyen, zombilere dönüşürler. Çünkü... çünkü yaptıkları onca kötü şeyden sonra bile, doğru şeyi yapacak şansları vardır, ama onlar diğer tarafa baktılar, ve bunu yaptıklarında da, bu süreç içinde kendi hayatlarını söndürmüş oldular.
Я видела их годы спустя в тюрьме... и они были зомби, съеденными заживо изнутри, потому что... потому что у них был шанс сделать что-то правильно, даже после всего плохого, что они сделали.
Sadece elleri ile ne yaptıklarını yargılar.
Мы осуждаем только то, что он делает своими руками.
Bazıların bizzat yaptım.
Некоторые я строила.
Bugün bunu yaparsan sana arkalarını dönecekler. Tanrıların Momus'a yaptığı gibi.
Сейчас, это делаешь ты, и они повернутся к тебе спиной также, как Боги изгнали Мома.
- Belli ki senin yaşlarındayken yaptığı atışlarla ilgili bazı anıları canlanmış.
- У него, вероятно, есть тёплые воспоминания о том, как в твоём возрасте он стрелял из пистолета.
Harika bir şey oldu Van Winkle'lar viski yaptıklarında... kendi yöntemleriyle.
Удивительно, что произошло когда Ван Уикли сделал виски... по-своему.
İki büyüğün çocukları var Sizin gibi kendi suç girişimlerini kurmaya başladılar. Tabi ki de sizin içerden yaptığınız yardımlarla.
Что касается Ваших старших отпрысков, они пошли по Вашим стопам и уже начали преуспевать в своих собственных криминальных делах, с Вашей, конечно, помощью.
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptın 100
yaptım 350
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21