Yazıyorum traducir ruso
1,876 traducción paralela
Yazıyorum.
Я пишу.
Ama şu anda yerel bir gazetenin ev bakımı sütununda yazıyorum. The Jackson Journal gazetesi.
Нo сейчас я рабoтаю над кoлoнкoй пo сoдержанию дoма в пoрядке для Jасkson Journаl.
Sana gerekli talimatları yazıyorum.
Я напишу вам адрес. Езжайте на такси.
Katiller ve suçlular hakkında hikâyeler yazıyorum.
Я пишу материалы об убийцах и преступниках.
Başka bir hikaye yazıyorum.
Я сейчас занимаюсь одним делом.
Evet, gıda endüstrisinin hayvan hakları ihlali hakkında yazıyorum.
Да, и я пишу статьи, о гуманном отношении к животным.
Buraya yazıyorum, bize nispet olsun diye yaptı bunu.
Помяни моё слово. Он сделал это с определенным умыслом.
Bir kitap yazıyorum. Laotongluk hakkında tarihi bir kitap, ama sanırım aslında bizim hakkımızda.
Я пишу книгу о лаотонге в прошлые времена, но на самом деле эта книга будет о нас.
Hiçbir zaman göndermeyeceğim bir mektup yazıyorum.
Дорогая Нина! Я пишу письмо, которое никогда не отправлю.
- Basın açıklamasını yazıyorum.
– Пишу пресс-релиз. – А конкретно?
Amcanız Henrik'in biyografisini yazıyorum.
Я пишу биографию вашего дяди Хенрика.
Mektup yazıyorum.
Пишу письмо.
Ayrıca yazarım, kitaplar yazıyorum.
И еще я пишу. Я писатель.
Evet, genç yetişkinler hakkında kitap yazıyorum.
Да, я автор серии книг для подростков.
Aslında şu an sonuncuyu yazıyorum.
Я сейчас дописываю последнюю книгу.
Anne, Özgürlük Anıtını göreceğim için çok heyecanlıyım, onu yazıyorum.
Мам, я пишу о том, как я взволнована тем, что увижу статую свободы.
En iyi yaptığım şeyi... Yazıyorum.
То, что я делаю лучше всего... пишу.
- Olamaz. - Bir senaryo yazıyorum.
О нет.Я пишу сценарий.
Pekâlâ, çocuklar. Tek bir kelime yazıyorum.
Так, ребята, у меня есть одно слово для вас.
Şimdi olmaz. Mesaj yazıyorum.
Не могу отвлечься, СМС-ю.
Bu arada, hokeyde ırkçılık üzerine bir yazı yazıyorum.
Кстати, я сейчас пишу о расизме в хоккее.
Aylardır kapanmış, söz yazıyorum.
Я начал писать месяцы назад.
Adım Quendra, Q-U ile yazıyorum.
Меня зовут Куэндра, пишется через "к" и "у".
Tatlı patlamış mısırı T-U ile yazıyorum.
Я пишу сладко-соленый попкорн через "к" и "у".
Sana antibiyotik yazıyorum.
- Я выпишу вам кое-какие антибиотики, хорошо?
Sabaha tüm yerleşim yerlerini yıkarlar, buraya yazıyorum.
Они обо всем договорятся за день. Поверь.
- Olaylar geliştikçe yazıyorum ama gelmeye karar verdiğine çok memnunum.
Узнаю как только поговорю с Мег, но я точно знаю, что рад, что ты пришла со мной.
Black Pike Madencilik mülkünüzü nakden satın almak için size toplam olarak... müsaadenizle, buraya yazıyorum.
"Black Pike Mining" готова предложить вам откуп наличными в сумме... могу я? ... ... которую я запишу вот здесь.
Meteoroloji uydusu için iletişim ağ yazılımı yazıyorum.
Я пишу программы для связи с метеорологическими спутниками
Sana bir mektup yazıyorum. Evet eski tarz bir mektup.
Я пишу тебе это письмо, и это наверное правильно, как в старые добрые времена.
- Onun için bir şeyler yazıyorum.
Я типа пишу для нее кое-что.
İlla bilmek istiyorsan, Online bir erkek giyim kataloğu için yazıyorum.
К твоему сведению, я пишу для он-лайн каталога мужской моды.
Jen... Oraya geldiysen diye yazıyorum galerilere bakmaya New York'a gittiğimi bilmeni istedim.
Дженни, если появишься, знай, что я поехал в Нью-Йорк пообщаться с галерейщиками.
Bitirme tezimi yazıyorum Proustiyen adbilimi üzerine.
Пишу диплом об ономастике Пруста. - Чего?
- Proust hakkında yazıyorum.
- Правда! Как интересно!
Şu sıralar, Proustiyen adbilimi üzerine bitirme tezimi yazıyorum.
Сейчас я пишу диплом об ономастике Пруста.
Demek istediğim, büyük Fransız şair ve yazar Marcel Proust hakkında yeni bir biyografi makalesi yazıyorum.
То есть я пишу статью или рецензию на новую биографию французского писателя Марселя Пруста.
İki defa "özür dilerim" yazıyorum.
Дважды "жаль".
Sanat tarihi dersi alıyorum ve dini sanat konusunu işliyoruz bu haftaki ödevim de duygusal olarak bağlandığımız özel bir nesne hakkında bir yazı yazmak bu yüzden tavsiyene ihtiyacım var.
Ну вот, у нас на историческом есть курс религиозного искусства... Мне дали задание описать мой сакральный объект : то есть предмет, который мне особенно дорог... - И мне нужен твой совет.
Şimdi Zambak'ın Kar Çiçeği için yazdığı son yazıyı ve o yazının Sophia'yla benim için ne ifade ettiğini anlıyorum.
Теперь я понимаю последнее послание Лили к Снежному Цветку, и что оно означает для Софии и меня.
Mektup yazıyorum.
- Это письмо.
- Ben roman yazıyorum.
- Я писатель-романист.
- Her şeyi yapıyorum ama buna gerçekten zamanım yok. Peki bu yaz ne yapacaksınız?
Так кто что делает этим летом?
Hayır senin yazını çözmeye çalışıyorum.
Нет, я могу разобрать твои каракули.
"The Wire" ile "İlyada" yı karşılaştırdığın yazını hatırlıyorum da hiç de ders vermek için İngiliz Edebiyatı'nı anlatıyorsun gibi görünmüyordu.
Я помню твою курсовую, в которой ты анализировал сериал Прослушка на примере Илиады Гомера. Не думал, что курс современной литературы подскажет тебе будущую профессию.
Evet öyle, ama burada bir yazı işi aldım, ve, ee.. sonra farkettim ki isteklerimiz birbiriyle çakışıyor, ben de bıraktım, ve, ee, şimdi de- - şeyy... neden her şeyi sana bu gece açıklamıyorum?
Нет, но я выполнял работу для журнала, и понял, что присутствует конфликт интересов. поэтому я уволился, и теперь, почему бы мне не объяснить тебе все вечером?
Evet, ne yazık ki tanıyorum ama sen neden tanıyorsun?
К сожалению, да, но почему ты?
O mektup yazıyor ama ben cevaplamıyorum. Çünkü ne diyeceğimi bilmiyorum.
Знаете, он мне пишет, а я не отвечаю, потому что мне нечего сказать.
Onu yazıyorum.
Я о нём пишу.
Kendi yazımı okuyamıyorum.
Я не могу разобрать собственный почерк.
Vay canına. Ian'ın bütün yazı, Alison'ın evinde geçirdiğine inanamıyorum.
Поверить не могу, что Йен провёл тогда целое лето в доме Элисон.