English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Y ] / Yoğun

Yoğun traducir ruso

3,868 traducción paralela
Yoğun bakımda yatan ya Stevie olsaydı?
Что если бы это был стиви, там, в отделение интенсивной терапии? Стиви не осужденный убийца.
Tanrım, görünüşe bakılırsa çok yoğun derecede bütünleşmiş bir insan kendisi, Hannah.
- Вау. - Оказалось, что он нереально организованный, Ханна.
- Kusura bakmayın ama programım çok yoğun.
Прошу прощения, но я тороплюсь. Неужели?
Sevgilisi ağabeyimi yoğun bakıma soktu.
Её хахаль отправил моего брата в реанимацию.
Melez olduğundan dolayı duygularını çok daha yoğun hissetmeye başlayacaksın.
У гибридов чувства усилены.
Sonra Coulson onu bir operasyona yolladı ve sonucunda yoğun bakıma düştü.
Затем Коулсон отправил его на операцию, которая уложила его на хирургический стол.
Amerika'da nüfusun en yoğun olduğu şehir.
Это самая высокая в Америке плотность населения.
Son zamanlarda yoğun duygu değişimleri yaşıyor musun?
У тебя в последнее время случались перепады настроения?
Senin için yoğun bir gün.
А ты был занят.
Bu süreç çok heyecanlı ve yoğun geçecek.
Все это будет напряженным и захватывающим одновременно.
Çok hoş ama yoğun bakımda ben yetkiliyim.
Как мило. Слушайте, это я отвечаю за кардиологию.
Çok yoğun olmalıymışsınız.
Наверное, вы были сильно заняты.
Kanın en yoğun olduğu ortam burası Eşyaların yerlerini tespit etmek için Boşlukları tebeşirle çizdim.
Кровь преобладает преимущественно в гостиной. Я отметила пустоты мелом, чтобы обозначить, где стояла мебель.
En yoğun leke burada, 60 santim çapında.
Здесь самое концентрированное пятно, диаметром около 60 см.
Yoğun ezber olan bazı uzun geceler olmuştu.
Мы целыми ночами упорно учили их.
Gece hayatı yoğun mudur?
Много ночной жизни?
Yarınımızın lideri olacak birçok genç ve havalı insanın yoğun olduğu bir bölge.
Это невероятное место полное молодых, унылых людей, которые будут лидерами завтрашнего дня.
Ve bu sloganların taşıdığı kelimelerin yoğun anlamları.
А слоган - это серия слов, у которых есть смысл.
Yoğun olduğunuzu biliyorum, o yüzden kısa sürecek.
Вы все заняты, но это не надолго.
Hayır, hayır, Avery ile tüm gün yoğun bir halde çalışıyordu.
Нет. Она целый день работает с Эйвери, и я не хотела хвастаться.
Yoğun istek üzerine geri geldim.
Вернулся по многочисленным требованиям.
Evet, bizim yoğun hayatımızda, express olmak zorundayız.
Ага, с нашим занятым образом жизни, мы должны иметь экспресс.
Yoğun bakımda şu an.
Он в реанимации.
Evrenin her yanı Yoğun ve sıcaktı
♪ Our whole universe was in a hot, dense state ♪
Şimdi yoğun bakımda.
Она в интенсивной терапии.
Sizin için de yoğun bir Cabernet getirdim su eklense bile tadı bozulmayacaktır.
Вам я принёс смелый "Cabernet", который, даже разбавленный, должен иметь приятный вкус.
Aşırı yoğun depresyonundan çıkması güzel. Ayrıca kanepeden kalkıp pantolonunu giyip işe gitmesini görmek de güzel tabi. - Haklısın.
ћожет быть. ѕри € тно видеть его радостным, особенно после сверхт € желой депрессии. " еще мне нравитс €, что он встал с дивана, начал ходить на работу, носить штаны.
- Kısacası yoğun bir acı patlaması olacak.
– Краткая, сильная вспышка боли.
Yazdığına göre Max'in köpek prostat kanseri ile olan cesur savaşı, kuyruğunu tırmalamaktan daha yoğun.
Заголовки рассказывают очень страшную историю о храброй борьбе Макса с собачьим раком простаты.
Yukarıda yoğun bakımda.
Он наверху, в отделении интенсивной терапии.
Atılma yerleri ücra ve kırsaldan yoğun bölgelere geçmiş.
Если раньше тела сбрасывали в удалённых местах, то теперь - в многолюдных.
- Yoğun bir haftasonu.
- Напряжённые выходные,
Bir ; sana uzun, tutkulu, yoğun bir şekilde sarılırım.
Первый, я дарю тебе крепкое, долгое и эмоциональное объятие.
- Dr. Yang, yoğun bakımdan arıyorlar.
- Доктор Янг, вас вызывают в реанимацию.
Mutfak biraz yoğun.
Мы тут все немножко заняты.
Evrenin her yanı Yoğun ve sıcaktı Ardından, 14 milyar yıl önce Genişleme başladı. Derken...
d Our whole universe was in a hot, dense state d d Then nearly 14 billion years ago expansion started...
İşte... İşler burada bayağı yoğun hayatım.
Да, такие дела, они сейчас и вправду заняты, дорогой.
Yoğun bakımda mavi alarm!
Реанимация, синий код. - Дайте капельницу.
Sekreteriniz çok yoğun olduğunuzu, söyledi. Ve randevu alabilmemin tek yoluydu.
Ваш секретарь сказала, что вы очень заняты, и я мог встретиться с вами только таким образом.
Ama bunun için yoğun çalışma, efor gerekiyor.
Это потребовало бы серьезной работы... усилий.
Mezuniyetten sonra çok yoğun çalışmış.
Что ж, после выпуска он был очень занятым мальчиком.
Ya sen? Bugünlerde yoğun musun?
А у тебя, всё без передышек?
Keşke önce arasaydın, ofiste işler çok yoğun.
Вы должна были сначала позвонить Мой офис захлопнут этим утром.
Tedaviniz çok yoğun olmalı.
Ваше лечение должно быть было очень интенсивным.
Çok yoğun olduğumu fark etmişsindir.
Как видишь, я тут по уши в делах.
Olay meydana geldiğinde Burgess buradaymış ve yeğeni şu anda yoğun bakımda.
Берджес была здесь, когда это произошло, и ее племянница сейчас в отделении интенсивной терапии.
Yoğun ateş altındayız!
Мы под огнем!
Üyeler, koyu renkli limuzinler ve yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde otele varıyorlar.
Члены группы прибывают в тёмных лимузинах, плотно окружённые охраной.
Orası da mı yoğun?
вот ведь...
Yoğun bir aroması var.
Это смелый вкус...
Yoğun bakımda mavi alarm!
Реанимация, синий код.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]