Zorlaştırıyorsun traducir ruso
149 traducción paralela
Beni ağlatıyorsun, ama işleri de zorlaştırıyorsun.
Ты опять заставляешь меня плакать и ни чем не помогаешь.
Hayatını zorlaştırıyorsun.
Ты очень усложняешь жизнь.
- Cerrahın işini zorlaştırıyorsun...
Не могу не сказать, что вы сделали трудным для хирурга...
Anlaşmayı zorlaştırıyorsun.
Ты сам лишаешь себя сделки.
Albay Cathcart için durumu çok zorlaştırıyorsun.
Видите ли, Йоссариан, вы необычайно усложнили жизнь полковнику Кэткарту.
Bana her şeyi zorlaştırıyorsun.
Не усложняй мне жизнь...
– Bana prenses hazretleri demekten vazgeçer misin? – Tabii Leia. – Her şeyi çok zorlaştırıyorsun.
Изредка... возможно когда ты не строишь из себя негодяя.
- David işi zorlaştırıyorsun.
Дэвид, ты только все усложняешь.
Gerekeni yapmamı çok zorlaştırıyorsun.
Ты мешаешь мне сделать доброе дело.
Ama sen, bunu çok zorlaştırıyorsun.
Но в вас есть кое-что, что затрудняет это дело.
Uyum sağlamamı zorlaştırıyorsun.
Ты сбиваешь мне ритм.
Seni sevmemi çok zorlaştırıyorsun.
" илл, мне очень непросто любить теб €.
Kendi hayatını zorlaştırıyorsun Jojo.
Вечно ты куда то спешишь, Джоджо
İşi çok zorlaştırıyorsun.
Ты это всё слишком усложняешь.
Hem neden her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsun?
- Почему ты все усложняешь?
Bunu çok zorlaştırıyorsun!
Ты все слишком усложняешь
Neden işimi zorlaştırıyorsun?
Почему вы всё усложняете?
İşi zorlaştırıyorsun.
Ты делаешь себе только хуже.
İşi iyice zorlaştırıyorsun.
Ты осложняешь мне жизнь.
- Durumu zorlaştırıyorsun bayan.
Он ничего не делал! Ты делаешь хуже для себя.
Herşeyi daha da zorlaştırıyorsun.
Это в самом деле для меня тяжело.
- Bu işi fazla zorlaştırıyorsun.
Вы слишком все усложняете.
Sana inanmak istiyorum ama işimi zorlaştırıyorsun.
Я хочу верить вам. Я хочу. Но вы ведете себя так, что мне было не просто это сделать.
Durumu zorlaştırıyorsun evlat.
Не делай вид, что это конец света.
Adam'dan hoşlanmak için gerçekten çabalıyorum. Ve sen işimi gittikçe zorlaştırıyorsun.
Я стараюсь изо всех сил, чтобы Адам мне нравился, но это очень трудно.
- Bunu çok ama çok zorlaştırıyorsun.
- Я из-за тебя никак не могу спрыгнуть.
İşimi zorlaştırıyorsun.
Ты затрудняешь мне задачу.
Sana yardım etmek istememi zorlaştırıyorsun.
Для меня все труднее хотеть помогать тебе.
Nefes aldığın her gün hayatımı daha da zorlaştırıyorsun.
Каждый день, когда ты дышишь, ты усложняешь мне жизнь.
... bunu daha da zorlaştırıyorsun.
А Вы делаете всё ещё хуже.
İşi kendin için zorlaştırıyorsun seni aptal.
Ты делаешь себе только хуже, тупая корова!
Keşke, ama benim için fazlasıyla zorlaştırıyorsun bunu.
Так не надо всё усложнять.
Bizim için işleri zorlaştırıyorsun.
Как же нам с тобой тягаться теперь?
Tobey, neden bunu bu kadar zorlaştırıyorsun?
Тоби, зачем ты всё усложняешь?
Hayatımı çok zorlaştırıyorsun.
- Ты очень осложнил мою жизнь.
Hey neden bunu bu kadar zorlaştırıyorsun?
Зачем... ты упираешься?
Sana yardım etmeye çalışıyorum, Sherrod ama sen bunu çok zorlaştırıyorsun.
Шеррод, я пытаюсь помочь тебе, но ты не даешь мне это сделать.
Bu işi daha da zorlaştırıyorsun.
Ты все усложняешь.
O zaman neden zorlaştırıyorsun?
А я и не планирую.
Ve sen bunu zorlaştırıyorsun.
Но ты не помогаешь.
Neden bunu benim için bu kadar zorlaştırıyorsun?
Почему мне приходится вытягивать это из тебя?
Neden bunu bu kadar zorlaştırıyorsun?
Почему ты делаешь из этого проблему?
Sana dürüst olacağım, şu anda hayatımı oldukça zorlaştırıyorsun.
Честно говоря, Рэкс, ты осложняешь мне жизнь.
Sadece kendin için işleri daha da zorlaştırıyorsun!
- Вы знаете, что?
- Herkes için bunu zorlaştırıyorsun.
Хэнк, ты всем всё усложняешь.
- Saygısızlık olarak algılama ama sana saygı duymamı zorlaştırıyorsun. Bunu daha önce de söyledin.
Вы уже это говорили.
İşi zorlaştırıyorsun.
Послушай, ты все усложняешь.
Ve her geçen yıl yaşlanıyorsun ve bu da durumu gittikçe zorlaştırıyor.
Яширо Исано...
Sevmeme konusunda işimi zorlaştırıyorsun.
Ты не оставляешь мне выбора.
Özür dilememi daha da zorlaştırıyorsun.
Ник, у тебя всегда трудно выпросить прощения?
Ve her geçen yıl yaşlanıyorsun ve bu da durumu gittikçe zorlaştırıyor.
И с каждым годом, когда ты все старше, это становится все труднее и труднее.