English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ 1 ] / 125

125 traduction Turc

895 traduction parallèle
Well, that's 125,000 francs.
Evet, bu 125,000 frank.
You paid 125,000 francs for a handbag!
Bir çanta için 125,000 frank ödediniz!
I told you I make a $ 150 a week, and I only make a $ 125.
Haftada $ 150 kazanıyorum dedim ama sadece $ 125 alıyorum.
$ 125 a week.
Haftada 125 dolar.
Well, not exactly an elephant, but it's 125 horses.
Aslında fil yok, ama 125 beygir var diyebilirim.
125,600.
125,600.
Say $ 125 a week cash benefit. And he'd rate around $ 50,000 capital sum.
Haftalık 250 dolar nakite 50 binlik bir toplam sermaye yapabiliriz.
The Chinese government had a somewhat larger necklace... which once brought as much as $ 125,000.
Çin hükümeti biraz daha büyük bir gerdanlığa sahipti ve onlara 125,000 dolar kazandırmıştı.
The name of the place is Luigi's, on 125th Street, just around the corner from where you are.
Mekanın adı, Luigi'nin Yeri... 125. caddede. Bulunduğunuz yerden hemen köşeyi dönünce.
" 125 Prospect Terrace.
" 125 Prospect Terrace.
"125 Prospect Terrace."
"125 Prospect Terrace."
That jail doesn't look like 125 Prospect Terrace.
O hapishane pek de 125 Prospect Terrace'a benzemiyor.
All I know is, you can't get more than 125 in the house.
Bu evin 125 kişiden fazlasını almayacağını söyleyebilirim.
- This is probably 125 years old.
- Muhtemelen 125 senelik.
" So Ono sold Kameda's father's 125-acre farm through Kayama.
" Böylece Ono, Kameda'nın babasının 500 dönümlük çiftliğini Kayama'ya sattı.
Anyway, I want to announce that he's the owner of a 125-acre farm.
Her neyse, onun... 500 dönüm arazisi var.
125 West 9th Street.
125 West 9. Cadde.
Look, a man is assaulting a woman at 125 West 9th Street.
Cadde'de adamın teki bir kadına saldırıyor.
I'd have to take the subway down to 125th, then take the bus to the railroad, and then take the New York, New Haven and Hartford out to Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
We are putting in the haystack $ 1 25 in nickels, dimes and quarters.
Saman yığınının içine 125 dolar koyuyoruz 5, 10 ve 25 sentlik olarak.
Introducing the South American Goliath, who has scored 25 knockouts at 275 pounds, Toro Moreno.
25 nakavtı olan Güney Amerikalı Dev 125 kiloluk, Toro Moreno.
" At 125th Street four got off and nine got on.
" 125. Cadde'de 4 kişi iniyor ve 9 kişi biniyor.
You know, I know fitters and welders that make 125 bucks -
Kıyafetçiler haftada 125 papel kazanıyormuş.
When I put back the $ 15,000, I'll have $ 125,000 left.
15.000 doları geri koyduğumda, geriye 125.000 dolar kalır.
After another four letters he's reduced the number to 125 customers, who are absolutely convinced he's an authentic prophet.
Öteki dört mektuptan sonra sayıyı 125 müşteriye indirdi, Bunlar onun bir kahin olduğuna iyice inandılar.
He gave all 125 persons a different tip.
Bütün 125 kişiye farklı bir tüyo verdi.
L125.
125 sterlin.
7, 125 murders.
7,125 cinayet.
Of course, there are 7,125 now, and I'm one of them.
Elbette, şu anda 7,125 kişi katil, ve ben onlardan biriyim.
7,125.
7,125.
Where I was brought up, Harlem near 125th, they were on one side, and we were on the other.
Büyüdüğüm Harlem yakınlarında, 125. sokakta... onlar bir taraftaydı, biz diğer tarafta.
One bait was down 40 fathoms, the second was at 75 and the third and fourth were down in the blue water at 100 and 125 fathoms.
İlk yem 40 kulaç, ikinci yem 75 kulaç, 3. ve 4. yemler sırasıyla 100 ve 125 kulaç derinlikteydi.
Now the life span's gone up to 125 and no end in sight.
Şimdi yaşam süresi 125'e kadar yükseldi ve sonu da görünmüyor.
It's up to 60, and I need 125 pounds to move her.
Şu an 60 oldu, bunu yürütmem için 125 pound gerekli.
- Homer, blast you!
- Homer, seni lanet olası! - 125, Otis amca.
- 125, Uncle Otis.
Tren artık yola çıkmalı.
- 125, sir.
- 125, efendim.
25 cents a quarter-pound.
25 sente 125 gram.
1 20 lire per quarter pound.
125 gramı 120 Liret.
Lena, now the house note ain't but a $ 1 25 a month, we got four grown people in this house, we will work.
Lena, ipotek taksiti çok değil, yalnızca 125 dolar, bu evde dört yetişkin insanız, hepimiz çalışırız.
a mere 125 years back this land was known only as the West. Known only to a handful of white men lonely trappers wandering its vastness in search of beaver.
Beş nesil önceye gittiğimizde, 125 yıl öncesine bu topraklar sadece "Batı" olarak bilinirdi ve bilenler de kunduz peşinde gezen bir avuç beyaz avcıdan ibaretti.
It's been here 125 years.
Yüz yirmi beş senedir burada.
Uh, this is what we do, at a hundred and twenty five per, less taxes and social security.
İşte biz bunu yapıyoruz. Saati 125 dolara artı vergiler ve sosyal güvenlik. Gerçekten mi!
You've won 125 mon for starters.
İlk etapta 125 mon kazandın.
$ 125,000.
125 bin dolar!
Range, 125 meters now.
Menzil, 125 metre.
You don't have to tell her it's 125.
125 olduğunu söyleme. - Ne kadar diyeyim?
It's the 125 that's hard to swallow.
Herkes inanır. 125'e inanması zor.
I've adjusted the environment in my quarters to 125 degrees, which is at least tolerable.
İkametgahımdaki sıcaklığı 50 dereceye ayarladım.
He's presently believed to be in the area... of the Fontainebleu Hotel.
Fontainebleau Hotel'in yakınlarında olduğuna inanılıyor. Araç 954, 652, 125, olay yerine gidin.
Hello.
Alo. 125 West 9.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]