English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ 4 ] / 45's

45's traduction Turc

2,080 traduction parallèle
Then we've got 22 minutes and 45 seconds to get that bomb out of our buddy's belly.
Öyleyse o bombayı dostumuzun karnından çıkarmak için 22 dakika 45 saniyemiz var.
And if you think that there's anything even slightly amiss after 45 seconds, you're the leader here.
Ve 45 saniye sonra bir şeylerin ters gittiğini düşünürsen burada lider sensin.
'ETA Torchwood warehouse, 45 seconds.'
Torchwood deposu, varış 45 saniye.
Your site's just 18 inches the other side of that wall.
Yeriniz duvarın 45 santim arkasında.
So, if you miss me, you can catch me every other Tuesday, of every other leap year, from 4 : 45 a.m. to 4 : 47 a.m.
Beni o zaman bulamazsan, her iki artık yılın her ikinci salısı sabah 4.45'ten 4.47'ye kadar bana ulaşabilirsin.
It's usually my track. From 7 : 00 to 7 : 45.
- 7-7,35 arası ben koşarım burda
Hazlit's. 45 was never found.
Hazlit'in 45'liği hiç bulunamamış.
The prosecutor questioned Shigeaki about a payment of 100 pounds of gold.
Savcı, Shigeaki'yi, bir 45 kilo altın ödemesiyle ilgili sorgulamış.
It's 40, at the 45, he's at the 30, 35...
40 yarda, 45 yarda şu an 30'da ve 35 yarda- -
That's a total of 45,000 Rupees.
Hepsinin toplamı 45.000 lira.
It's 3 : 45 EST. I'm not talking Eastern Standard Time,
Şimdi E.S.T'de saat 3 : 45 ve ben standart doğu saatinden bahsetmiyorum.
Gray Hour's now Gray 45 minutes.
Karanlık saatin şu anda 45 dakikası karanlık.
I'm sure he would have a more balanced approach when it came to capitalism.
Mesele kapitalizm olursa daha dengeli bir yaklaşım sergileyeceğinden eminim. Peder Peter Dougherty 45 yıldır Katolik rahip Ahlakdışı, müstehcen, acımasız ve zalim!
What's the 10-spot, 45?
10, 45. noktada ne var?
Well, I put our name in, but it's gonna be a 45-minute wait.
Şey, ismimizi yazdırdım ama kırk beş dakika bekleyeceğiz.
45 minutes till they can give us an O.R.
45 dakika sonra ameliyathane hazır olacakmış.
How's 4 : 45?
- 4 : 45 nasıl?
It's almost 7 : 45.
Saat neredeyse 7 : 45.
It's a.45w, I was just running a trace on it- - hold on.
45'lik. Üstündeki izi aratıyorum. Bir saniye.
Okay. Kill-shot on the first man came from a forty-five.
- Birinci adamı öldüren kurşun bir 45'likten çıkmış.
Pick up's in 45.
45 dakika sonra bizi alacaklar.
Three and a half miles of dental floss, even assuming an average container size of 50 yards...
5000 küsur metrelik diş ipi ortalama 45 metrelik bir kutuya sığar.
911 call came in 45 minutes ago.
911, 45 dakika önce aranmış.
- 45 Germans down on Quai de Valmy.
- Quai de Valmy'de 45 Alman çok şanssızmış.
- Visits are limited to 45 minutes.
Ziyaretler 45 dakika ile sınırlıdır.
She's still dead before you're 45. The question is, are those few years worth risking the rest of your life in medicine?
Soru şu ki ; bu birkaç yıl, kariyerinin geri kalanını riske atmaya değer mi?
I'm a single, 45-year-old... failed golf pro, car salesman... pretending to be someone I'm not.
45 yaşında, bekar başarısız bir golfçü, başkası gibi olmaya çalışan bir otomobil satıcısıyım.
Took me 45 minutes to hack itin the middle of the night.
Gecenin bir yarısı, şifresini kırmak 45 dakikamı aldı.
Ray's 45 miles that way, and there is no Bargain Barn there.
Ray 72 km ileride. Orada Pazarlık Evi yok.
Our suspect says that Sara left his apartment about 12 : 45, and the camera in the elevator puts her on it headed towards the basement at 12 : 48.
Şüphelinin dediğine göre Sara, evinden 12 : 45 civarı ayrılmış. Ve kameradaki saate göre de 12 : 48'de bodruma iniyor.
Thank you... I want New York's best brown bread... 3.45...
Teşekkür ederim...
New York's best brown bread... 3.45...
New York'un en iyi kahverengi ekmeği... 3.45...
Of course, he's got a.45 caliber hole in him.
Tabii, bilen adamda.45'lik deliği var.
Uh, howard taft, forty-five, made his money on internet job boards, led the funding campaign for carver's new athletic center.
Howard Taft, 45 yaşında, parayı internette insan kaynakları sitelerinden kazanmış, Carver'ın yeni atletizm merkezi için finansman kampanyasını yürütmüş.
By the time this tour is over. Iron Maiden will have played in 21 cities. travelled over 50.000 miles in 45 days.
Turne sona erdiğinde, Iron Maiden 21 şehirde konser vermiş, 45 günde 50000 mil yol almış olacak.
Must be 115 out there today.
Dışarısı 45 derece olmalı.
That's A... hk.45 you're carrying. Right?
Taşıdığın şey bir HK.45 Değil mi?
The night Jack killed two women in the'space of 45 minute's.
Jack'in 45 dakika boşlukta iki kadını öldürdüğü gece.
At 1 : 45am, the body of a woman wa's found in Mitre Square.
Sabah 1 : 45'te, Mitre Meydanı'nda bir kadın cesedi bulundu.
And they're all like, "45? 50?"
Ve hepsi bir ağızdan yok 40'mış 50 imiş falan.
No, it was a foolish girl's mis your husband was murdered with a.45
Hayır, bu aptal bir kızın hatasıydı. Kocanız da bir.45likle öldürüldü.
I was bald, maybe 80 pounds, but this man, he was careful not to look as horrified as I'm sure he was.
Saçlarım dökülmüştü. 45 kilo bile değildim. Ama bu adam, korkusunu gizlemeye çalışıyordu.
It only took us 45 minutes to get to the lake, but it felt like 3 hours'cause Randy changed the lyrics of every song on the radio to "Pinky, Pinky, Pinky, Pinky."
Göl kıyısına gitmek yalnızca 45 dakika sürüyordu ama sanki 3 saat gibi geldi, çünkü Randy radyodaki her şarkının sözünü Pinky Pinky Pinky diye değiştirdi.
It's 45 minutes until Destiny jumps back into FTL.
Kader'in IDH'ye girmesine 45 dakika kaldı.
Edison's Shipping Yard, B dock, 45 minutes.
Edison Rıhtımı, B iskelesi, 45 dakika sonra.
I believe that tonight, from approximately 5 : 00 to 5 : 45, the Coon is going to be on the roof of Walgreens.
Eminim ki bu gece, Rakun yaklaşık 5, 5 : 45 gibi Walgreen'in çatısında olacak.
Found a bunch of. 45's over there.
Şuradan bir 45 lik demeti bulundu.
But if we keep going forward there is a way out of here.
Ama eğer devam edeersek çıkış için bir yolumuz var. 355 00 : 57 : 43,000 - - 00 : 57 : 45,348 Devam etmeliyiz.
It's a.45, and no.
O bir 45'lik ve hayır.
- 7 : 45. He's gonna get killed.
Öldürülür.
You have a hair appointment at 11 : 45.
Sokağın aşağısındaki kuaförden 11 : 45'e randevu aldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]