8pm traduction Turc
70 traduction parallèle
- Dinner at the palace. 8pm.
- Sarayda akşam yemeği. Sekizde.
Anyway, I found out this Colonel Dutton booked a passage on an 8pm flight to Switzerland.
Neyse, şunu öğrendim : Bu Dutton İsviçre'ye sekizde kalkan uçağa bilet almış.
As instructed by the boss, knocking the walls down until 8pm selecting usable materials until 11pm. To bed at midnight.
Patronun söylediği gibi, akşam 8'den gece yarısı 11'de yatana kadar, seçilen kullanışlı malzemelerle duvarları yıkıyorduk.
DA's office, Wednesday, 8pm.
Savcılık, çarşamba, saat 20.00.
Tonight at 8pm, Wang will meet with a mama-san of a hostess club.
Bu akşam 8'de, pavyonda Wang bir mama'yla buluşacakmış.
We'll begin the operation at 8pm tonight.
Ameliyatı bu akşam 8'de yapacağız.
- Tell these guests there's no water after 8pm.
Misafirlerine sıcak su olmadığını söyledin mi? Zaten zor geçiniyorum.
It's 8pm. I've turned on the answering machine, and the alarm is set for 6am.
Saat 8, Telesekreteri ayarladım.
Well, look at that - 8pm already.
Özel büyülü bir koltuk o!
The Nat King Cole Show which you won't wanna miss on Tuesdays at 8pm and hold on one second...
Salı günleri saat 20 : 00'de kaçırmak istemeyeceğiniz "Nat King Cole Show". Bir saniye bekleyin...
You went home at 8PM...
Saat 8 de evinize gittiniz.
I went to my home at 8PM and I spent the night there
Saat 8 de evime gittim. ve bütün gece boyunca evimdeydim.
I was home! She was killed between 7 : 30 and 8pm.
Şarkı akşam 7 : 08'de çalındı ve program saat 8 : 00'de bitti.
The following takes place between 7pm and 8pm.
İzleyecekleriniz 19 : 00 ile 20 : 00 arasında geçmektedir.
( TV )'Transport chaos hit the capital'as the latest 24-hour strike on London Underground started at 8pm,'increasing pressure on the government to find a solution'for what is now looking like a new Winter of Discontent.
Saat 08.00'de Londra Metrosunda başlayan ve yeni bir kış sendromu gibi görünen 24 saatlik grev ulaşımda büyük bir kaosa yol açtı. Hükümet greve çözüm bulmak için yaptığı baskıyı artırıyor.
At 8PM, his supper is delivered to his digs, on the top floor of the Mollien Pavilion.
Müdür bey akşam 8'de dairesine yemek getirtiyor. Mollien pavyonunun üst katına.
At 8pm, begin cheering.
Saat 8'de, gülümsemeye başla.
Sanch, I suggest you and I pay Larry a visit, before it's too late, cos it's 8pm now.
Sanch, bence çok geç olmadan Larry'i ziyaret edelim, çünkü saat 8 oldu.
Tonight, 8pm.
Bu akşam 8'de.
Now don't forget to join Michael... for the all you can eat buffet... this Tuesday from 3 to 8pm at the tavern.
Salı günü 3 ile 8 arası bardaki açık büfe için Michael'a katılmayı unutmayın.
Her sister Karen said her flight leaves in Minneapolis at 8pm, that's her first night back on the job.
Kardeşi Karen uçağının Indianapolis'ten saat 8 : 00'de kalkacağını söyledi. Evet bu tekrar işe dönüşünün ilk gecesi.
It's 8PM, we're dining at the Lambert's.
Saat 8 oldu Lambert'lerde akşam yemeğine davetliyiz.
The last bus is at 8pm. You should take that, no?
Son otobüs saat sekizde.
But if you don't cook him supper, until you get home from work, your son can't eat until after 8PM
Ama sen işten dönene kadar oğlun aç kalmak zorunda kalırsa aksam yemeğini ancak sekizde yiyebilir.
It'd mean that Charlie could have been killed before 8pm with a quiet.22 pistol, and the service revolver was only fired at 8pm to establish an apparent time of death.
Ve altıpatlar da sadece belirli bir ölüm saati ortaya koymak için ateşlenmiştir.
We have the full broadcast he did, and a summary for the 8PM news.
Katıldığı programın kaydı elimizde. Bir de akşam haberlerinin özeti.
The crime took place about 8PM last night.
Olay dün gece yaklaşık 20 : 00'da vuku bulmuş.
Where were you at 8PM, last night?
Dün gece saat 20 : 00'da neredeydin?
Around 8PM last night, a local housewife saw someone. running out of Onoda Exports.
Dün gece 20 : 00 civarı, civardan bir evhanımı Onoda İhracattan kaçan birisini görmüş.
You have the chef's table at Masa on Wednesday night at 8pm.
Çarşamba gecesi saat 8'de Masa'nın en iyi masasındasınız.
I reached at 8pm sharp.
Saat tam 08 : 00'de oradaydım.
I waited till 8PM!
8'e kadar bekledim seni!
I'll be at the Rising Moon Café at 91st and Channel at 8pm.
Saat 8'de 91. cadde ve Channel üzerindeki Rising Moon kafe'de olacağım.
8pm.
Sekizde.
OK, I'll be there at 8pm Room # 309
OK, 8'de orada olacağıım. 309 numaralı oda.
- OK at 8pm I'll be there.
- Tamam, 8'de.
8PM's early in summer.
- Yaz için, saat 8 biraz erken degil mi?
" The drop is 8pm tonight.
Buluşma bu akşam 8'de.
365 days a year, 24 / 7, first ferry leaves 6am, last ferry back 8pm
Yılın 365 günü, 7 / 24. İlk feribot 6 : 00'da buradan çıkar. Son feribot 20 : 00'de döner.
About 8pm, we think.
Evet, akşam 8 gibi olduğunu zannediyoruz.
It would seem The Lion isn't open until noon, but the innkeeper does recall the judge being there at night, around 8pm, and with a woman.
"The Lion" öğlen 12.00'de açıyor. Hancı Yargıcın akşam 08.00'de bir kadınla birlikte orada olduğunu hatırlıyor.
I mean, 8pm, are you free?
Demek istediğim saat sekizde buluşabilir miyiz?
Listen up, listen up! Tomorrow at 8pm, Cinema Ideal, opening night of the film "The Isle of Death".
Yarın akşam saat 20 : 00'de İdeal Sinemasında, film açılış gecesinde, "Ölüm Adası".
Tomorrow at 8pm, Cinema Ideal Opening night of the film.
Yarın saat 20 : 00'de, İdeal Sineması Açılış Filmi. "Ölüm Adası"...
Need you to come to 8pm till you see my boy.
Akşam 8'e kadar gelip adamımı görmeni istiyorum.
Given that I, uh, saw you let him into your house at 8pm last night and he didn't leave until 8am this morning?
Dün akşam 8'de onu evinize aldığınızı görmemi ve sabah 8'e kadar ayrılmadığını da düşünürsek?
I'll schedule you for Thursday 8PM
Sizin için Perşembe akşamı saat 8'i ayırıyorum.
The EMP hit at 8PM last night.
EMP şoku dün akşam sekizde geldi.
Tuesday night, 8pm, be at LAX.
Salı akşamı saat 8'de, LAX'te olun.
Your song played at 7 : 08, and the program finished at 8pm.
Tamam.
" Meet me at Tancarville lighthouse at 8PM.
"Akşam 8'de Tancarville fenerinde beni bul."