A career traduction Turc
4,848 traduction parallèle
You definitely have a career in law enforcement.
Emniyette bir geleceğin olduğu kesin.
IN A CAREER SPANNING NEARLY FIFTY YEARS, HE REVOLUTIONISED WOMEN'S FASHION.
NEREDEYSE 50 YILI BULAN KARİYERİ BOYUNCA KADIN MODASINDA DEVRİM YARATTI.
Cos I'd really like to have a career.
Çünkü cidden bir kariyerim olsun istiyorum.
Or it would be if God were not a ludicrous fantasy designed to provide a career opportunity for the family idiot.
Ya da öyle olurdu, eğer tanrı ailenin geri zekâlısına bir iş fırsatı vermek için tasarlanmış gülünç bir fantezi olmasaydı.
And just because you made a career out of it doesn't mean that other people don't have feelings.
Ve sırf sen bu konuda ciddisin diye, diğer insanların da duyguları olmadığı anlamına gelmiyor.
I have got a career to think of, and so do you.
Düşünmem gereken bir kariyerim var ve senin de öyle.
Have you ever considered a career in grief counselling?
Dert danışmanı olarak kariyer yapmayı hiç düşündün mü?
How do you value a career, Jack?
Bir kariyere ne paha biçersin, Jack?
In fact, I made up my mind to find a career... that I can learn and grow into.
Hatta bir şeyler öğrenerek kendimi geliştirebileceğim bir iş istiyorum.
Your reward is a career.
Senin ödülün bir kariyer.
Because you picked a career where you wallow in it every day?
Çünkü içinde her gün debelendiğin bir kariyer seçtin.
Mr. Keller is a career criminal, Mrs. Roberts.
Bay Keller bir kariyer suçlusu, Bayan Roberts.
Not really as a career, but I'm not very ambitious.
Tam anlamıyla bir kariyer değil, pek hırslı biri değilim.
Walsh, 45, a career civil servant and previously head of the service's Middle East department, made no comment this evening, which is perhaps only appropriate for the latest incumbent of that legendary nickname, C.
Walsh, 45 yaşında, devlet memuru kariyeri var ve önceleri Ortadoğu bölümünün başındaydı. Bu akşam hiçbir yorumda bulunmadı ki sanırım bu da efsanevi rumuz C'nin en yeni sorumlusu için uygun bir durum.
Or he leaves his? One of us has to ruin a career for us to be together.
İkimizden biri, kariyerini mahvetmek zorunda.
Somebody with half your talent could start a career with this thing.
Senin yarın kadar bile yetenekli olmayan biri, o parçayla kariyerine başlayabilir.
Girl, you from this hood, you don't get a career, you get a job.
Kızım, bu civardansın, kariyerin olmayacak, işin olmayacak.
I am taking the easy way out because I chose a career... that you and her just don't approve of?
Annem ve sen onaylamadığınız için kolay yolu mu tercih etmiş oluyorum?
Do you think it's wrong... to choose love over a career?
Aşkı kariyere tercih etmenin yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz?
An education, a job, a career.
Eğitim, iş, kariyer.
This was part of a career-long interest in the atmospheres of the planets, including our own.
Bu, bizimki de dahil olmak üzere, gezegenlerin atmosferlerine olan ve bir meslek hayatı boyunca sürecek ilginin bir parçasıydı.
It's a career choice motivated by the soul-numbing fear that I might end up - like the rest of my family.
Bu kariyer, sonumun ailemdekiler gibi olmasından inanılmaz korktuğum için seçildi.
Hey, if I were right about everything, you'd still have a movie career.
Her şey hakkında haklı olsaydım hala bir film kariyerin olurdu.
To hide them away. What I have Learned over a career
Amerikan kültürünün çok yanlış olduğunu kariyerim yaşlı insanlarla olduğu için biliyorum.
What with the potential to blossom into a wonderful national, even international career.
Gelişecek ne büyük potansiyel harika bir ulusta hatta enternasyonal bir kariyer.
Youngest woman ever appointed to presidential detail... now, that's the beginning of a storied career.
Başkanlıkta çalışmaya aday en genç bayan... İşte bu, iyi bir kariyer başlangıcı.
"But he's best known for his unsuccessful lawsuit against Vanilla Ice for stealing his career."
Ama daha çok Vanilla Ice'a, kariyerini çaldığı için açtığı başarısız bir dava ile tanınıyor.
She thought about restarting her moribund career with a Kickstarter campaign, but the potential for further humiliation was daunting.
Ölüm ucundaki kariyerini diriltmek için internet üzerinden fan-destek kampanyası başlatmayı düşünmüştü. Ama olası aşağılanma ve hayal kırıklığı ihtimalleri oldukça yıldırıcıydı.
Bringing your Broadway career to a sudden screeching halt.
Senin Broadway kariyerini cırtlak müziğe dönüştürüyorlar.
Suspect is a Cuban national, violent career criminal by the name of Elvis Manuel Machado.
- Şüpheli Küba vatandaşı... -... Elvis Manuel Machado adında azılı bir suçlu.
Well... I was a young lawyer, and I thought he had everything : career, looks, charm.
pekala... genç bir avukattım, ve herşeyi olduğunu düşünüyordum, kariyer, görünüm, cazibe
Oh. Judge calling me a colleague, that's got to be the high watermark of my career.
O, hakim bana iş arkadaşı dedi,
"Go find a clue to your future career choice."
"Kariyer planlarındaki ipucunu bul."
I'm giving you a chance to explore career options... and gain insight into my organization.
Kendine bir kariyer çizebilmen için sana şirketimin bünyesine katılma şansı tanıyorum.
At a certain point in my career as an artist I made a necessary decision to discontinue suffering fools.
Bir sanatçı olarak kariyerimin belli bir noktasında aptal insanlarla uğraşmama adına bir karar verdim.
You've got a long career ahead of you.
Önünde uzun bir kariyer var.
A samurai's wife would encourage her husband's career.
Bir samurayın karısı, kocasının mesleğinde yükselmesini destekler.
You've got a future career there.
İleride burada çalışabilirsin.
Listen, bumpkin, you blurt out anything to anyone about Maddox running or POTUS deciding not to run, the closest you'll get lo a political career will be selling Nixon masks at a Halloween shop, okay?
- Bak kalın kafalım eğer birine bile Maddox'un adaylığını koymasıyla veya Başkan'ın seçimlerden çekilmesiyle ilgili bir şey yumurtlarsan siyasi kariyerinde varabileceğin en yüksek seviye Cadılar Bayramı dükkanında Nixon maskeleri satmak olur, tamam mı?
Yes, I also said of Truman that dying, for him, was a great career move.
Evet ayrıca Truman'a dedim ki ölümün kariyerin için çok iyi oldu.
You know, Dusty... Maybe this firefighting thing will be a second career for you.
Dusty, bakarsın itfaiyecilik senin için ikinci bir kariyer olur.
This is a second career for all of us.
Hepimizin ikinci kariyeri zaten.
Oh, and then there's the fact we moved all the way out here to launch my acting career, and you're the one who lucks into a job.
Bir de benim oyunculuk kariyerim için buraya taşındığımız gerçeği var. Ve bu işteki tek şanslı sensin.
It would've been a slam dunk if J.R. hadn't have stepped in and threatened to ruin my career if I didn't drop the investigation.
Eğer J.R., işe karışıp, soruşturmayı kapatmazsam, kariyerimi bitirmekle tehdit etmeseydi iyi bir sonuç alabilirdik.
Do you know there are moments in a diplomat's career, Daniel, when the only thing to do is just to tell it straight.
Biliyor musun, bir diplomatın kariyerinde anlar vardır Daniel. Yapacağı tek şeyin, doğruca anlatmak olduğu anlar.
- Typical start of a criminal career.
- Tipik bir suç kariyeri başlangıcı.
Maybe I should have took a leaf out of your book, and followed your career a little closer.
Belki de seni örnek alıp kariyerini biraz daha yakından izlemeliydim.
One thing I've learned in my career is to know who's an asset and who's a liability.
Kimin bir değeri var ve kim bir sorumluluk sahibi olduğunu bilmek kariyerimde öğrendiğim bir şey
You've had a long and distinguished career.
Uzun ve seçkin bir kariyeriniz oldu.
Florian is a young man. A promising music career ahead of him.
Florian gelecek vadeden müzik kariyeri olan bir genç adam.
In your whole career, have you never had a doubt or even... a hesitation over the legality of an order?
Kariyeriniz boyunca kanun dışı bir emir karşısında hiç tereddüte düşmediniz ya da hiç kuşku duymadınız mı?