A goddess traduction Turc
789 traduction parallèle
As long as it results in a rise in my profit, I don't care if it's a goddess or a ghost.
Kârımı arttırıyorsa hayalet olmuş tanrıça olmuş önemli değil.
I'm a goddess.
Tanrıçayım.
You couldn't sleep because you had butterflies after a goddess asked you out.
Bir tanrıça seninle çıkmak istediği için uyuyamadın mı?
If this is a burden to you, then I will be a regular human, not a goddess.
Rahatsız oluyorsan tanrıça değil de normal bir insan olurum.
No you're a goddess of course.
Tanrıçasın tabii ki.
Appearing in our security office, a goddess.
Güvenlik ofisimizde tezahür eden bir Tanrıça.
But while you're on the subject of advice... do you happen to know a goddess in this town by the name of Concha Perez?
Hazır tavsiyeden söz açmışken Concha Perez adlı bir tanrıça hakkında bilgin var mı?
The moon is also a goddess chaste and virginal.
Ay da bir tanrıçadır, saf ve el değmemiştir.
You mean, you think I think I'm some kind of a goddess or something?
Benim bir çesit tanrıça falan mı olduğumu düşündüğünü söylüyorsun?
- A goddess?
- Tanrıça mı?
Like a goddess.
Bir tanrıça gibi.
Mary was a goddess.
Mary bir tanrıçaydı.
Would you like a drink of ambrosia, suitable only for a goddess?
Acıbadem likörü içer misiniz? Tanrıçalar için yapılmıştır.
But mine happened to be a Goddess.
Benimki de bir Tanrıça.
You, my daughter, will be a goddess.
Sen kızım, bir tanrıça olacaksın.
I thought I saw a goddess.
Bir ilahe gördüğümü sandım.
The love of the god made her a goddess.
Tanrı Krisha'nın aşkı, O'nu bir Tanrıça yapmıştı.
When a man is married to a goddess, he must expect other men to worship her.
Bir erkek bir tanrıçayla evlenince, başka erkeklerin de ona tapmasını beklemeli.
A goddess.
Bir tanrıça.
She dances like a goddess, that's all.
Bir melek gibi dans ediyor, hepsi bu.
A goddess.
Bir tanrica.
I forget you are a woman, not a goddess.
Senin bir tanriça degil, kadin oldugunu unutuyorum.
We must not be ungrateful... ... to a goddess who has proved herself our goddess.
Tanriçamiz oldugunu bize kanitlayan bir tanriçaya saygisizlik yapamayiz.
Thou art more beautiful than a goddess and hath been begotten for transformations more numerous and with a created form more perfect than those of the gods.
Sen bir tanrıçadan daha güzelsin... ... ve tanrılardan daha fazla kere doğdun... ... daha mükemmel bir biçimde yaratıldın.
Had you been a Goddess, then wouldn't you've known it, yourself?
Bir Tanrıça oldun ama bunun farkına varamıyor musun?
After all, a goddess is a woman, and women never object to being offered flowers.
Her şeyden önce, tanrıça da bir kadındır,... ve kadınlar çiçek sunulmasına asla itiraz etmezler.
that was to make of Jill whether she wanted to or not a great star a queen, a freak a goddess.
Jill'in yapmak istediği ya da yapmadığı bir şey büyük bir yıldız bir kraliçe, bir ucube bir tanrıça.
It was the name of a goddess.
Bir tanrıçanın adıydı.
She's like a Goddess.
O bir Tanrıça gibi.
I told them.. "Boys, it's for a goddess."
Dedim ki "Çocuklar, bakın içinde dünyanın en güzel kadını oturacak."
Your mother went to Heaven and became a goddess of the Buddha.
Annen cennete gitti ve Buda'nın bir ilahesi oldu.
In the beginning, she is a goddess.
Başlangıçta, bir tanrıçaydı.
La Revolucion is not a goddess, but a whore.
La Rev olucion bir tanrıça değildi, fakat bir fahişeydi.
Goddess is also a type of ghost.
Tanrıça da bir çeşit hayalettir.
But that of a kind of high priest to a virgin goddess then my drinks grew deeper and more frequent, that's all.
Bir papazın bakire bir tanrıçayla yaşamasına benzemeliymiş böylece daha çok ve daha sık içmeye başladım, hepsi bu.
And the tongue of a liar! But he who would steal the All-Seeing Eye... from the very brow of the goddess must be neither a thief nor a braggart, but a hero.
Ama Her Şeyi Göre Gözü çalacak olan... yalancı yada hırsız değil, kahraman olur.
There is a reason why the Goddess of Love takes the form of a cat.
Aşk Tanrıçası için kedi şeklinin bir önemi yoktur.
This is the goddess of mercy, a family treasure.
Merhamet Tanrıçası Kwannon.
A picture of Goddess Lakshmi, which you asked me to get
Benden getirmemi istediğin. Tanrıça Lakshmi'nin resmi,
You who crossed the endless deserts, the snow-capped mountains, for this goddess of a woman.
Sen sonsuz çöllleri, kar şapkalı dağlar geçtin, bu tanrıça kadın için.
A gift from the goddess Athena.
Tanriça Athena'dan bir hediye.
So forgiving of a rival goddess.
Rakip tanriçanin affi için.
I didn't know you wanted a husband who'd be high priest to a virgin goddess. - Stop using those foul words.
Ama bakire bir tanrıçaya başpapaz olacak bir koca istediğini bilmiyordum.
I'm a cold goddess.
Ben soğuk bir tanrıçayım.
"like some goddess from a Greek myth."
"hiç yoktan kollarıma yürüyorsun."
A fertility goddess is the last thing you need in Scarsdale.
Scarsdale'de bir bereket tanrıçasına gerçekten hiç ihtiyacınız yok.
A fertility goddess?
Bereket Tanrıçası mı?
A devouring organism aptly named for the goddess of love.
Yok edici bir organizmaya uygun bir şekilde aşk tanrıçasının adı verilmiş.
I was told through a dream that she's the incarnation of the Goddess.
Rüyada bana söylendi. Karşında Tanrıçamızın vücut bulmuş hali var.
No, I'm not blaspheming, but yesterday, when I saw you, so beautiful and bold, like a young pagan goddess...
Hayır, lanet okumuyorum... ama dün aynı bir genç pagan... tanrıçası gibi, güzel ve cüretkardın.
And behind him, the goddess Athena, all in white, a golden spear in her hand.
Ve arkasında Atina tanrıçası beyazlara bürünmüştü ve elinde altın bir mızrak vardı.