A guy traduction Turc
71,352 traduction parallèle
You see a guy in a corduroy coat go by?
Kadife kaban giymiş bir adam gördünüz mü?
That sounds like a guy on a mountain peak communing with god.
Bir dağ tepesinde, Tanrı ile konuşan bir adam gibi geliyor kulağa.
I went to prison for killing a guy in a bar fight. I didn't even want to get into it, okay?
- Bar kavgasında birini öldürdüğümden dolayı hapse girdim.
Santora's got a guy at transit authority.
Santora'nın, aktarıcı biriminde çalışan bir adamı var.
Uh... a guy sits down on a bus, and he's very frustrated...
Adamın biri otobüse biner ve çok sinirlidir.
Would you date a guy who ordered a veggie burger?
Vejetaryen hamburgeri sipariş eden bir erkekle çıkar mıydın?
A guy you pay to sit in a room and reveal nothing.
Bir odada oturup, hiçbir şey paylaşmamak için para verdiğin bir adam.
Sometime in the next 10 to 15 minutes, a guy in an old green chevy blazer is gonna pull into that parking lot.
Sonraki 10-15 dakika içerisinde yeşil renkte eski bir Chevrolet Blazer süren birisi otoparka girecek.
I fucking killed a guy once, man.
Eskiden bir adamı öldürmüştüm.
With a guy.
Biriyle geldim.
No, just a guy I see movies with.
Hayır, birlikte film izlediğim biri.
For a guy so used to Portals, I have to admit, nothing beats a late night stroll through the city.
Portal kullanmaya alışkın biri olarak itiraf etmeliyim ki şehirde gece gezintisi gibisi yok.
No girl wants a guy with his cards already on the table.
Her şeyini açık eden adamları hiçbir kız sevmez.
No girl wants a guy who can't shut up.
- Susmayı bilmeyeni de sevmezler.
I'm dating a guy who's a Downworlder.
Aşağı Dünyalı bir adamla çıkıyorum.
I might know a guy.
Birini tanıyor olabilirim.
I was gonna play another hand, let you rest some, but lay down a challenge like that, what's a guy gonna do?
Bir el daha oynayıp dinlenmene müsaade edecektim ama böyle bir düelloya çekilince bir erkek ne yapar?
And now you're using it for payback for a guy you barely know on a guy you barely know.
Şimdiyse zar zor tanıdığın bir adam adına zar zor tanıdığın bir adam için ödeşme amacıyla kullanıyorsunuz.
Oh, just as a heads-up, I have never brought a guy to one of these, so people may be staring at you.
Haberin olsun, bu partilere hiç erkek götürmedim.
Just, like, talk to a guy in a way that's open and vulnerable and sincere.
Açık sözlü, kırılgan ve samimi biriyle konuşmak...
That means a lot, coming from a guy I hadn't even heard about until an hour ago.
Bunun anlamı büyük, bir saat önce adını bile bilmediğim birinden geliyor ne de olsa.
You know? I wanna be able to talk about how I texted a picture of my asshole to a guy after our first date once.
İlk randevumuzdan sonra bir adama makatımın fotoğrafını göndermemden söz edebilmeliyim.
That guy, we have been in contact, and I went over to his house, and we had a fight, and he pushed me to the ground.
O adamla temas hâlindeydik ve evine gittim. Kavga ettik ve beni yere itti.
Well, he figured out a way to get brains on his own and told the guy who was extorting him that he no longer needed his services.
Beyinleri tek başına elde etmenin bir yolunu buldu ve kendisini zorlayan adama artık hizmetine ihtiyacı olmadığını söyledi.
This is the same guy who says the government is killing honeybees to intentionally create a food shortage.
Bu hükümet kıtlık çıkarmak için bal arılarını öldürüyor diyen adam.
For an average-sized guy like myself, I need about 56 grams of protein a day.
Benim gibi orta yaşlarda biri günde 56 gram proteine ihtiyacı var.
You want Buddha to change his mind and stay, you might want to show the guy a little love.
Buddha'nın fikrini değiştirip kalmasını istiyorsan biraz sevgi gösterebilirsin.
But I am evermore a boring guy now, and...
Ama şimdi sıkıcı adamın tekiyim, ve...
Wes was a really great guy.
Wes gerçekten harika biriydi.
Hey, the guy who killed Wes is outside, and we have a chance to finally confront him!
- Emin misin? Wes'i öldüren adam dışarıda ve sonunda elimizde onunla yüzleşmek için bir şans var!
- A lot of thinking. - I was figuring out how to get - your guy out of Barranquilla.
Adamını Barranquilla'dan nasıl çıkartacağımı düşünüp duruyordum.
Guy's a pencil neck.
İnek be bu adam.
He routed the image through a server to this BlueHawaii guy, but it could have been secretly subrouted to another, yet unknown, recipient to use the information encoded in it.
Bir sunucu üzerinden bu resmi BlueHawaii denen bir adama göndermiş ama gizlice başka bir yere de yönlendirilmiş olabilir içinde şifreli olan bilgiyi kullanacak birine.
That guy out there is a DEA informant.
Oradaki adam bir narkotik muhbiri.
Sooner or later, the good cop is gonna have to admit that deep down inside, he's a bad guy.
Er ya da geç bu iyi polis derinlerde bir yerde aslında kötü biri olduğunu kabul etmek zorunda kalacak.
The guy one, not the girl one, but that's still not a compliment.
Erkek olan ama kız değil. Yine de bu bir iltifat değil.
One time, we were on a run and this guy's O2 regulator valve got stuck open.
Bir maden damarında çalışıyorduk ve bir adamın oksijen regülatör vanası açık kaldı.
At the time, I didn't know he was a crazy homeless guy.
Daha o zaman adamın evsiz delinin teki olduğunu bilmiyordum.
No one gives a shit about this guy.
Bu adamı kimse umursamıyor.
Hey, you're a smart guy.
- Akıllı adamsın.
Well, I mean... she was into this one guy, Jace, but it's kind of a long story.
Jace adında bir adama tutuldu ama çok uzun hikaye.
I didn't take you for a community service kind of guy.
Seni topluluk hizmeti türünden biri olarak kabul etmedim.
But I'm afraid I've always been a... one-soul-at-a-time kind of guy.
Ama maalesef eskiden beri sevdiğim ruha sadık kalan bir erkeğim.
Gideon thinks that the Legion's attack on Mr. Hunter's film set caused this George Lucas guy to quit movie making.
- Gideon'a göre Legion'ın film setine saldırması, bu George Lucas denen adamın film yapımcılığını bırakmasına neden olmuş.
I'm just a regular guy.
- Sadece sıradan bir adamım.
A bad guy like Savitar always turns on his partners.
- Savitar gibi kötüler hep ortaklarına ihanet eder.
Yeah, and I rushed into a relationship with the first guy who asked me out.
Ayrıca bana çıkma teklif eden ilk adamla ilişkiye giriverdim.
Got yourself a nice, hardworking guy with no tattoos or piercings.
Dövmesi, piercing'i olmayan, iyi, çalışkan bir adam bulmuşsun.
Oh, yeah, he's a real great guy.
Evet, harika bir adamdır.
Shouldn't a woman want to go out in the world and... not depend on some other guy for...
Bir kadın dünyaya açılıp bir erkekten bağımsız...
- He's probably a cool guy. - Uh-huh.
Muhtemelen hoş bir adamdır.