A hundred percent traduction Turc
295 traduction parallèle
Feel a hundred percent.
Bomba gibiyim adeta.
A hundred percent if you want it.
İstersen yüzde yüz.
All I can say is that I'm stickin'to it a hundred percent.
Size söyleyebilirim ki, ben yüzde yüz inançlı biriyim.
I know I haven't changed to a hundred percent, but I have.
Yüzde yüz değişmediğimi biliyorum, fakat değiştim.
You're a hundred percent right.
Yüzde yüz haklısın.
Paper's behind you a hundred percent.
- Gazete sonuna kadar destekleyecek?
A whole lot of them anyway made profits of a hundred percent and more on these affairs... and Elmyr himself has really made very little.
Millet bu aldatmacalardan kat kat fazlasını kazanmışken... Elmyr'e pek bir şey düşmedi.
- Was he a hundred percent right?
- Adam yüzde yüz haklı mı?
Come on, give a hundred percent for us!
Haydi ama! Odaklan!
Why don't you give her a call and tell her he's a hundred percent cured?
Neden onu arayıp hastalığın % 100 iyileştiğini söylemiyorsun?
- A hundred percent big.
- Yüzde yüz, iri.
I just... wanted you to know that everything is a hundred percent ok.
Ancak..... yine de emin olmalıyım. Her şey % 100 tamam mı?
And after a couple of years, they get behind it a hundred percent... once they realize what a really good thing it is.
Ve birkaç yıl sonra da size % 100 destek verirler bunun ne kadar iyi birşey olduğunun farkına varırlar.
Forgive me if I don't jump up and down with glee, your record is not exactly a hundred percent.
Pür neşe bir biçimle hoplayıp zıplamazsam bağışla beni, bu konuda sicilin pek temiz değil de.
But as you won't tell the insurance company about the jewellery, your profit is a hundred percent.
Ama sigorta şirketinin bundan Haberi olmayacağına göre karınız yüzde yüz olacak.
We're behind you a hundred percent.
Yüzde yüz senin arkandayız.
Five percent ofmy honest business... for a hundred percent ofyour honest face.
Dürüst işlerimin % % 5'i... senin dürüst simanın % % 100'ü için.
- That's not a hundred percent true.
- O kadar da değil.
I back you a hundred percent.
Sonuna kadar destekçin olacağım.
Porpoise Spit council backs me a hundred percent. - ♪ [Humming]
Porpoise Spit Belediyesi % 100 ile geri dönüyor bana.
Good. Because if we do this we do it all the way, a hundred percent, nothing half-assed.
Çünkü eğer bunu yapacaksak bunu % 100 doğru yollardan yapacağız.
No, I didn't tell you'cause, you know, I don't know until it's a hundred percent definite.
Sana söylemedim bilirsin iyice kesinleşmeden söylemek istemedim.
- No, sure. No, I just- - - It's a hundred percent definite.
Sadece kesinleşmesini istiyordum, ondan söylemedim.
Is it a hundred percent cotton?
Yüzde yüz pamuklu mu bu?
A hundred percent.
yüzde yüz.
A hundred percent.
Yüzde yüz.
Yes, sir, I agree with you a hundred percent.
Evet efendim, size yüzde yüz katılıyorum.
The programs are a hundred percent legit.
Programlar % 100 gerçekler.
It's a hundred percent cotton. And some wool.
Yüzde yüz pamuklu ve biraz da yünlü.
We're a hundred percent behind you, Nerys.
Yüzde yüz arkandayız, Nerys.
- We just want to support you. A hundred percent.
- Biz sadece seni destekliyoruz.
A hundred percent for sure.
Artık eminiz.
I just want you to know I support you a hundred percent.
Kesinlikle bilmeni isterim ki sonuna kadar arkandayım.
You know, I'm, I'm-I'm pretty... I mean, you know, I'm not a hundred percent...
Yani, bir yerde öyle okumuştum.
I'm not totally a hundred percent on that... but God said when the time came, you'd know what to do with it.
Tam olarak emin değilim ama Tanrı zamanı geldiğinde... onunla ne yapacağını anlayacağını söyledi.
- A hundred percent, sir.
% 100, efendim.
- Even from your own leadership? - I said a hundred percent.
Size % 100 dedim, efendim.
Well, our files aren't a hundred percent.
Öyleyse dosyalarımızda yazanlar yüzde yüz doğru değil.
Everything's set at a hundred percent, why?
Herşeyi yüzde yüze ayarladım, neden?
But to be fair, no one is a hundred percent sure... what Jay and Silent Bob exactly look like... so for all we know they could already be on the lot.
Ama kimse onların neye benzediğinden yüzde yüz emin değil. Tek bildiğim şu anda buralarda olabilecekleri.
I'll give you a hundred-percent profit ;
Sana 100 % kar vereceğim.
He's a hundred-percent, habitual drunk.
Yüzde yüz içki bağımlısı.
- A hundred percent Russian.
- Yüzde yüz Rus.
I guess a one hundred percent cop like him give no time for a personal life.
Onun gibi kendini mesleğine adamış bir polisin özel hayatı olmaması çok normal.
Right, now, it's seven and a half percent, all right? - Now, that is seven pounds, ten shillings... in every hundred pounds, right? - Yes.
Pekâlâ, yüzde 7,5 tamam mı?
Where are the puppies? Uh, well, let me just say, um, right now... that I'm not absolutely... a hundred-percent certain where the puppies are. Brilliant.
Yavrular nerede?
"Nobody's going to pay a hundred-percent service charge."
"Kimse % 100lük bir servis ücretini ödemez."
A hundred and ten percent.
Yüzde 1 1 0.
WHICH, by the way, I can now do with a success rate of One Hundred Percent!
Aklıma gelmişken, artık bu işi yüzde yüz başarıyla yapıyorum.
We have a hundred-percent market share in first-week sales of one billion dollars, which, I have it on good authority, is more than a million and less than a skillion.
İlk haftada milyar dolar üzerinde satışla pazarın % 100'ünü ele geçirdik, bu da demektir ki milyondan fazla ve trilyondan az.
I agree with you a hundred percent.
Aynı kanıdayım.