English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / A man and a woman

A man and a woman traduction Turc

1,735 traduction parallèle
A man and a woman were never at less risk of being natural.
Bir erkek ve bir kadın, doğallık adına asla böyle bir risk almamıştır.
So Lumer shoots this film ltsjust a man and a woman going at it.
Sonuçta, Lumer bu filmi çekti. Sadece bir erkek ve bir kadın o işi yapıyorlar. İnsanlar gördüklerinde hayrete düştüler.
"There were once a man and a woman who had long in vain wished for a child."
"Bir zamanlar uzun süre çocuk hasreti çeken bir karı-koca varmış."
I believe in a love so permanent and exclusive... between a man and a woman... that it motivates me to keep my panties on... even in the most tempting situations.
Bir erkek ve kadın arasında öyle seçkin bir sevgiye inanırım ki bu en kışkırtıcı anda bile donumu çıkarmamamı sağlar.
It's the story of a man and a woman who are destined to be together... only they're divided by circumstances beyond their control.
Bu hayatları boyunca bir arada olacak kadın ve erkeğin kendi kontrolleri altındaki şartlarda bir arada olmasının hikayesidir.
that has come to be associated with love between a man and a woman.
Bir erkek ve bir kadın arasındaki aşkı anlatıyor.
But Nanny told me, "Sometimes a man and a woman have an understanding that no one else understands, not even their own selves."
Dadı bana demişti ki, "Bazen bir adam ve bir kadının arasında, anlaşma olur bunu başka kimse anlamaz, kendileri bile."
I guess it's just like Nanny said... sometimes a man and a woman have an understanding that no one else understands.
Sanırım Dadı'nın dediği gibiydi. Bazen bir adam ve bir kadının arasında bir anlaşma vardır. Başka kimse anlamaz.
We're a man and a woman.
Bir kadın ve bir erkeğiz sonuçta.
We did what's natural between a man and a woman.
Yaptığımız, bir erkek ve kadın arasında olabilecek doğal bir şeydi.
According to you, a man and a woman can have... just one relationship, isn't it?
Seni düzelteyim. Erkek ve kadın... sadece bir kişiye bağlı olabilir, öyle değil mi?
We're a man and a woman talking about the benefits and detriments of this sirloin steak.
Bu sığır bonfilesinin, fayda ve zararlarından konuşan, bir kadın ve bir erkeğiz.
And a man and a woman were fighting like crazy with some sharp swords.
Bir adam ve bir kadın ellerinde keskin kılıçlarla deliler gibi kavga ediyorlardı.
Three days ago, german authorities picked up a man and a woman attempting to smuggle weapons through a customs checkpoint.
Üç gün evvel, Alman yetkililer bir adam ile bir kadını bazı silahları gümrük kontrolünden gizlice sokmaya çalışırken yakalamışlar.
When a man and a woman are in love, orvery drunk, they -
Bir erkek ve bir kadın aşık veya sarhoş olurlarsa...
A man and a woman who don't share a bedroom arrange to have a night alone, send their daughter to a relative, go out to dinner, have drinks by the pool, but they sleep in separate bedrooms.
Karı koca aynı yatak odasında yatmıyor Siz geceyi yanlız geçirmeyi planlayın, kızı dedeye gönderin, yemeğe çıkın, havuz kenarında için, ama ayrı odalarda uyuyun.
So far, all I've got is what looks like a couple of quarts of type O-positive and a vagrant who claims he heard a man and a woman arguing in here sometime last night.
Elimizde sadece birkaç litre 0 RH pozitif kan ve bir adamla kadının dün gece burada tartıştığını duyduğunu iddia eden bir dilenci var.
But when a mature woman gets involved with a younger man, somehow it's scandalous and immoral.
Ama olgun bir kadın genç bir erkekle beraberse bunun adı ahlaksızlık oluyor, değil mi?
When a man and woman are all by themselves, there aren't all that many things that they can do, are there?
Bir kadın ve bir erkek yalnızken sadece birkaç şey yapar.
He's a wilful, selfish and clumsy man. but he was serious towards the woman he loved.
Öyle tuhaf hislerin Domyouji Grubu arasında niteliği yok!
Katherine, seriously, is it so wrong in this day and age for a successful woman, any woman, to try and protect herself by asking the man she marries to sign a little legal document?
Katherine, cidden, bu günlerde ve bu yaşta başarılı bir kadın için bu çok yanlış, evlendiği adamdan evlilik öncesi sözleşme imzalamasını isteyerek kendini korumaya çalışması?
"I'm more of a man than you'II ever be and more of a woman than you'II ever get."
"Ben senin olduğunundan çok daha fazla erkeğim ve senin elde edebileceğinden çok daha fazla kadınım."
A woman? Man alive, lock up your sons and daughters around that twisted piece of fruitcake, hey, Doc? !
Kadına mı?
He, for his own reasons, feels he has to dress up as a woman... and as a result he learns something about what it means to be a man.
Kendine ait nedenlerinden dolayı, kadın kılığına girdi... ve sonuçta bir adam için kadın kılığına girmenin ne demek olduğunu öğrendi.
Who'd believe there's a man out there that can sit by a woman he doesn't know... and genuinely be interested in who she is, what she does, without his own agenda?
Burada tanımadığı bir kadının yanına oturup da, kendi amaçları olmadan... onun kim olduğuyla ilgilenebilecek bir erkeğin olabileceğine kim inanır?
It looks like the world is gonna have to come to terms with... the fact that Adam and Eve were a little black man and woman.
Öyle görünüyor ki Dünya Adem ve Hava'nın küçük siyah bir kadın ve erkek olduğu gerçeğine alışmak zorunda kalacak.
On a cold January night in the city of New York this man and this woman slept together.
Soğuk bir Ocak ayı gecesi, New York şehrinde bu adam ve bu kadın birlikte uyudular.
A woman named Madeleine Mukasano and a man named Dieudonné.
Madeleine Mukasano adında bir kadın ve Dieudonne adında bir erkek.
I mean, you a woman and all, but we man.
Sen kadınsın falan ama, hepimiz insanız işte.
And I ain't talking about a way a man love a woman or nothing like that.
Ama bir erkeğin, bir kadına karşı hissettiği türden bir sevgi değil.
Let's see, hmm, once upon a time there was a man and a woman, and they were old and poor.
Bir varmış, bir yokmuş, bir adam ile bir kadın varmış. Ve çok fakirlermiş.
I'm a woman who knows how to get and keep her man!
Ben erkeğini elinde tutmasını bilen bir kadınım!
The woman is a rascal and the man is a total lunatic.
Kadın malın gözü. Adam tam bir psikopat.
Now please be honest. Which man can stand seeing her woman singing before strangers and sitting at their tables if he's not a pimp?
Şimdi elini vicdanına koy ve söyle bana hangi erkek karısının onun bunun karşısında türkü söylemesini masasına oturmasını kaldırır, eğer godoş değilse?
He threatened to expose a man and woman he had taped... if they didn't pay him.
Videoya çektiği bir çifti, para vermedikleri takdirde... ifşa etmekle tehdit etmiş.
If God had wanted man and a woman to be together, he would have made women like football.
Eğer tanrı erkek ve kadının beraber olmasını isteseydi,... kadınları futbol gibi yaratırdı.
A man and a woman alone in the sky.
Gökyüzünde bir adam ve bir kadın baş başa
- A man and a woman. - Where?
Bir adam ve kadın var.
Buster being a sweeter, more supportive man than she was used to... and Starla being a woman that wasn't 70.
Starla'nın alıştığının aksine Buster daha nazik ve destekleyici bir erkekti. Starla ise 70 yaşında olmayan bir kadındı.
I know, but he's a man and his student, a woman, has surpassed him.
Biliyorum ama o bir erkek ve öğrencisi olan, hem de bir kadın, ondan üstün çıktı.
Lionel had two tickets to Paris. Where else in 1958 could a white man and a black woman get married and live together?
1958'de başka nerde beyaz bir adam ve zenci bir kadın evlenip birlikte yaşayabilirlerdi ki?
And what woman hasn't had a friend... with a half-man half-bull fantasy?
Ve hangi kadının yarı erkek yarı boğa fantezisi yoktur ki?
Every man, woman and half-growed tyke just towering over you, wanting to pick you up and cuddle you just like a little baby.
Bir sürü erkek, kadın ve yerden bitme çocuk, üzerinden bakıp seni kucaklayıp tıpkı bir bebek gibi mıncıklamak istiyordur.
I see your point. But like it or not, behind every good man is a good woman and vice versa.
Demek istediğini anladım, ama beğensen de beğenmesen de... her iyi erkeğin arkasında iyi bir kadın vardır bilakis.
- Because you're a man and I'm a single woman.
Sen erkeksin, ben de bekar bir kadınım. - Ee?
You see, I'm a DC Comics man, and if the woman is into Marvel, well, then it's "See ya!"
Ben "DC" çizgi roman adamıyım. Eğer kadın "Marvel" cıysa bu da demek oluyor ki, "Görüşürüz".
I did see a car with a woman and a man.
Bir adamla kadının olduğu bir araba gördüm.
First of all, I'm a respectable woman and I would never be sexually aggressive with a young man.
Öncelikle, ben saygıdeğer bir kadınım ve hiçbir zaman genç bir adama cinsel olarak saldırıda bulunmadım.
Okay, so far, your little quotes and your advice has lost a woman her job, a man named Roberto may be dead, and I will never, ever, ever enjoy this iPod.
Şimdiye kadarki alııntılarınız ve tavsiyeleriniz bir kadına işini kaybettirdi, Roberto isimli biri ölmüş olabilir ve artık bu iPod'dan asla ama asla keyif alamayacağım.
And I don't give a shit if I've made you a better man it's not a fucking woman's job to consumed and invaded and spat on so some fucking man can evolve
Seni iyi biri yapmış olmak umrumda bile değil Kimi rezil adamlar değişsin diye, sömürülmek, ele geçirilmek ve ağız dalaşına girmek kadınların işi değil
Jack called me a liar in front of every man, woman and child I've come to know over the past month.
Jack geçen ay içinde tanıdığım tüm erkek kadın ve çocukların önünde bana yalancı dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]