Acapulco traduction Turc
262 traduction parallèle
There she is... Acapulco Beach... the Riviera of Mexico.
İşte burası Acapulco sahili.
This sword belonged to Jose Acapulco, the greatest toreador in Mexico.
Bu kılıç Meksika'nın en büyük toreadoru Jose Acapulco'ya aitti.
- How well I remember Jose Acapulco.
- Jose Acapulco'yu çok iyi hatırlıyorum.
And then in Acapulco, you find out.
O zaman, cevabını Acapulco'da bulabilirsin.
They can tell you that José Rodriguez knows Acapulco as no one else.
Size José Rodriguez'in Acapulco'yu herkesten daha iyi bildiğini anlatacaklardır.
"I'm in Acapulco," I said, "I wish you were here."
"Acapulco'dayım, Burada olmanı dilerdim." dedim.
We can go back to Acapulco... and start all over as though nothing had happened.
Acapulco'ya dönüp hiçbir şey olmamış gibi her şeye baştan başlayabiliriz.
Not Acapulco because I'd keep thinking about you, Kathie. Up there in the women's prison in Tehachapi.
Acapulco olmaz çünkü oradaki Tehachapi kadınlar hapishanesinde kalacak olursan aklıma hep sen geleceksin Kathie.
She adores it here in Acapulco.
O Acapulco'ya bayılır.
- His flight plan said Acapulco.
- Uçuş planını Acapulco söyledi
Mexico City, Acapulco.
Mexico City, Acapulco.
The S.S. Viking anchored in Acapulco, Mexico, for three days and four nights.
S.S. Viking üç gün dört gece Meksika'da Acapulco'da demirliymiş.
The gossip columns say they're in Acapulco.
Dedikodu yazıları Acapulco'da olduklarını söylüyor.
We'll go to Acapulco.
Acapulco'ya gidelim.
Remember we danced in Acapulco?
Acapulco'da dans etmiştik hatırladınız mı?
We must dance again in Acapulco.
Acapulco'da tekrar dans etmeliyiz.
- The wrapper says he lives in Acapulco.
- Kapakta Acapulco'da oturduğu yazıyor.
Hawaii, Acapulco,
Hawaii, Acapulco,
You're supposed to arrange with Mr Courtney about Acapulco.
Bay Courtney'le Acapulco anlaşmasını imzalaman gerekiyordu.
Acapulco Sleeping in the bay Ooh, ooh, ooh, ooh
Acapulco, körfezde uyuyor
Acapulco Wake up and greet the day
Acapulco, uyan ve günü selamla
Yes, down in Acapulco
Acapulco çok eğlenceli
Acapulco Look, here comes the sun
Acapulco, bak, güneş doğuyor şimdi
Acapulco It's a day for fun
Acapulco, eğlence için güzel bir gün
I think I have a job for you, at the Acapulco Hilton. Doing what?
Galiba sana Acapulco Hilton'da bir iş buldum.
" Dear Folks, I am in Acapulco.
" Canlarım. Acapulco'dayım.
I will show you a view of Acapulco you never seen before.
- Görmediğin bir manzara göreceksin.
In Acapulco? Okay.
- Acapulco'da mı?
In Acapulco
Acapulco'da
In Acapulco.
Acapulco'da
A touch of mink, fun in Acapulco, breakfast at Tiffany's!
Bir mink kürk, Acapulco'da eğlence Tiffany'de bir kahvaltı!
Lives in acapulco.
Acapulco'da yaşıyor.
There are 2 tickets on the 11 : 00 plane for acapulco.
Acapulco'ya giden, 11.00 uçağına iki bilet ayrıldı.
A second honeymoon in acapulco.
Acapulco'da ikinci bir balayı.
Every motel in acapulco has our description by now.
Acapulco'daki bütün otellerde bizim resimlerimiz asılı olmalı.
She must be living it up in Acapulco.
Acapulco'da yaşıyor olmalı.
We talked about the trip you and I were going to take to Acapulco
Seninle benim Acapulco'ya yapacağımız gezi hakkında konuştuk.
- Acapulco?
Acapulco'mu?
[Woman On PA] Flight number 12A for Acapulco is in the final boarding process at Gate number 35
"12A uçuş no'lu Acapulco uçağı için " son biniş işlemi 35 no'lu kapıda.
Oh, yes I-I was in a little village about 2O miles from Acapulco
Acapulco'dan yaklaşık 20 mil uzakta küçük bir köyde ididm.
Oh, that reminds me Did you do any fishing while you were in Acapulco?
Aklıma gelmişken. Acapulco'da hiç balık avlamağa gittin mi?
Do you remember Acapulco in the springtime?
Baharda Acapulco'yu hatırladın mı?
I got a different idea about, uh, why you dove off that cliff in Acapulco... And why you stuck your neck out so far in Korea.
Acapulco'daki o falezden neden atladığın veya Kore'de kendini neden tehlikeye attığın konusunda farklı bir görüşüm var.
The mess in Acapulco. And this is a photostat of that car theft report.
Akapulko'daki rezalet ve resimli çalıntı araba raporu.
Shirley's in Acapulco. She went down about a week ago.
Shirley Acapulco'da, geçen hafta gitti.
Well, actually, sir, we've had a little trouble locating Mrs. Wagner.
Aslında Bayan Wagner'e ulaşmakta biraz zorlanıyoruz. Acapulco'daki tüm...
We've checked all the hotels in Acapulco.
-... otelleri araştırdık.
Uh, I just couldn't figure out how she could've gotten here so soon. I mean, all the way from Acapulco.
Ama Acapulco'dan nasıl bu kadar çabuk geri döneceğini bir türlü anlayamamıştım.
After the election, win or lose, we'll take a couple of weeks off and go to Acapulco.
Seçimden sonra, kazansam da kaybetsem de, bir kaç haftalığını Acapulca'ya gidelim.
She's waiting for me at the Casa Rojo, you know, in Acapulco.
Casa Rojo'da, bilirsin, Acapulco'da beni bekliyor.
'Cause I'm only gonna give you the names and numbers of all the players one time. The whore is in a coastal village between Acapulco and Zihuatanejo.
Orospu, Acapulco ile Zihuatanejo arasında bir sahil köyünde.