Aclu traduction Turc
140 traduction parallèle
What hurt her more than the money, I think, was the fact that I donated all of it to an organization called the American Civil Liberties Union.
Onu paradan daha çok yaralayan, bence... parayı bir örgüte bağışlamış olmamdı ; Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'ne ( ACLU ).
Done a lot of work for the ACLU.
ACLU'ya çok hizmet verdim.
- Worried about the ACLU endorsement?
- Seçimler yüzünden mi endişeleniyorsun?
- I just Amnesty International and ACLU. Then they were on the same day.
- Ben Uluslararası Af ve Amerikan Sivil Özgürlük Derneği'nin toplantıları aynı güne denk geliyor.
Audition? No. I'm an attorney with the ACLU.
Hayır, ben Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nde avukatlık yapıyorum.
I'm sorry you had to let go of your job at the ACLU, but, jeez, don't give up.
A.C.L.U.'daki işinden çıkmak zorunda olduğun için üzgünüm ama sakın pes etme.
The lawyer I got makes ACLU look like Nazis.
- Avukatım ACLU'ları bilen herkesi Nazi gibi gösterir. O, senin gibiler için yaşıyor.
YOU KNOW HOW ON TV THEY GET THESE EXPERTS, YOU KNOW, THE ACLU TYPES?
Tv'ye bilirkişilerin nasıl çıktığını biliyor musun, hani şu sivil özgürlük dernekçileri tipindekileri?
A lawyer for the ACLU, with a husband who writes for a conservative magazine.
Kocası muhafazakar bir dergi için yazılar yazan bir avukatı oynuyorum.
Fucking ACLU, the commie Jew bastards made us take it down.
Lanet ACLU, komünist Yahudi piçleri... Amerikan Sivil Haklar Sendikası )... aşağı indirttiler.
Then the ACLU would be all over us.
Sonra da ACLU başımıza bela olur.
I'm happy to get the money. And I give to the-the ACLU, and I give to Amnesty.
Para almaktan mutluyum. "Bireysel Özgürlükler" e de para veriyorum, "Af Örgütü" ne de veriyorum.
Judge Greenfield, at the request of the ACLU, has granted a 48-hour extension of the deadline by which the Rubber Rose cowgirls must comply with his orders.
Yargıç Greenfield, yurttaşlık yasası gereği... Rubber Rose'daki dişi kovboyların teslim olması için... süreyi 48 saat daha uzattı.
Never mind that this woman`s idea of how to unwind at the end of a tough day... is to get together with her ACLU pals and to set American flags on fire.
Aynı zamanda bu kadının mesaiden arta kalan zamanında eski okul arkadaşlarıyla bir araya gelip Amerika bayrağını ateşe vermesinin bir önemi yok.
Yes, I am a card-carrying member of the ACLU.
Evet, ACLU üye kartını taşıyorum.
It's because of you, Danny, that I got the ACLU climbing'all over my ass.
Senin yüzünden Danny, Sivil Haklar Sendikası başımın etini etti.
We get this cop-killing son-of-a-bitch, and I'll deal with the ACLU later.
Polis katili o.ospu çocuğunu yakaladıktan sonra Amerika Sivil Özgürlükler Birliği'yle uğraşırız.
Up until the White House, she was an ACLU attorney.
Beyaz saraya geldıkten sonra, ACLU ya avukat oldu.
The first lady was a lawyer with the ACLU.
Başkanın eşi ACLU nun avukatıydı.
All courtesy of the ACLU.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği...
- You're from the ACLU, right?
Siz ACLU'dansınız, değil mi?
Attorney Adelman is expecting a call from the ACLU...
Avukat Adelman ACLU'dan bir telefon bekliyor.
She's with the ACLU, as it happens.
Anlaşılan insan hakları derneğinde çalışıyor.
And no card-carrying member of the ACLU is more dead set against it than I am, which is why I urge you...
Ve ACLU kartı taşımayan birinin ölmüş bir bir adamdan hiç farkı kalmayacak. Ben de bunun için sizi teşvik ediyorum.
I have friends at the ACLU.
Özgürlük Hakları Bürosunda dostlarım var.
Oh, I'd forgotten. Bateman's dating someone from the ACLU.
Senin VESLU'dan biriyle çıktığını unutmuşum.
Jesse's lawyer is waving the old ACLU banner.
Jesse'nin avukatı "ACLU" pankartını açmaya başladı bile.
WHEN BINDER CALLS FROM THE ACLU, PUT HIM RIGHT THROUGH.
Aclu'dan arabulucu aradığında direk bağla.
The ACLU's handling your case against the New York Boxing Commission.
ACLU'ya karşı tutumun yüzünden Komisyondan izin alamazsın.
If you pursue this matter, I will take it to the County Board of Supervisors the ACLU, the press, and anyone else who will listen!
Bu konuyu kapatmazsan denetçi kuruluna, ACLU'ya, basına ve beni dinleyecek herkese giderim.
I'm applying at Stanford Law, after which I plan on working for the ACLU.
Stanford Hukuk'a başvuracağım. Sonra da Amerika Sivil Özgürlükler...
- I'm not with the ACLU on this but we arrest individuals who've broken no law.
- Bu konuda ACLU'ya katılmıyorum ama hiç suç işlememiş şahısları tutukluyoruz.
We got the Kennedys, which begets the DNC, which begets the ACLU, which begets the "New York Times."
Onlar size DNC'yi verir, o da sizi ACLU'ya götürür, o da sizi NewYork Times'a çıkarır,
Tom Hiler is on the board of the ACLU.
Tom Higle ise ACLU'nun yönetim kurulunda.
The last thing I need is some gimp lawyer from the ACLU coming in here telling me to put handrails on the urinals.
İhtiyacım olan son şey Sivil Özgürlük Derneğinden gelen bir avukatın bana klozetin yanına parmaklık koymamı söylemesi.
I'll ask the head of the ACLU.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliğine başvuracağım.
P-FLAGers, ACLUers.
P-Flag ve ACLU üyelerini...
Eventually with the help of ACLU attorneys you'll be filing court papers and helping with legal research.
ACLU avukatlarının yardımıyla mahkeme belgeleri dolduracak, yasal araştırmalara yardım edeceksiniz.
The court of appeal's upheld a lawsuit by the ACLU on behalf of the families.
ACLU tarafından açılan davada, 9. Temyiz Mahkemesi ailelerin lehinde karar verdi.
Tell you what, I got a friend who's an ACLU lawyer.
Ne, ben bir ACLU avukat bir arkadaş var sen söyle.
Whatever little bit of extra money she can scrape together she gives it to the ACLU or Franklin Armory Women's Shelter.
Büyük bir harcamadan azıcık para çıkartmak için çalışır sonra da aldığı parayı ACLU yada Franklin Armory Women's Shelter'a verir.
Yeah, maybe we should get the ACLU to solve it.
Sivil Özgürlükler Birliği'ni çağıralım, o baksın.
50 stars and 13 stripes okay, kids, show off your pipes americans are brave and loyal so come on, jerks, give us your oil my card here says "aclu"
50 yıldız ve 13 şerit tamam, çocuklar, gösterin kendinizi Amerikalılar cesur ve sadık hadi, ahkmaklar, bize petrol verin Kartımda yazıyor "ACLU"
The Attorney General's list does not and never has listed the ACLU as subversive, nor does the FBI or any other federal government agency.
Başsavcının listesinde ACLU bölücü olarak hiç bir zaman listelenmedi ve listelenmiyor, ne de FBI'da ne de başka bir federal kuruluşta.
Leave it alone, and take your ACLU ass on out of here.
Beni rahat bırakın. Medeni Özgürlükler Derneğinin de sizin de canınız cehenneme!
The ACLU found a judge who's completely sympathetic to what your boys are doing.
Oğullarının yaptığı şeye sempati duyan bir yargıç bulduk.
He will have this whole thing unwound faster than you can say "ACLU."
Bunu sen daha "Ah" demeden çözecektir.
He's still blue from explaining to the ACLU lawyers why you put a cop like Vic in charge of such a controversial program.
Böyle tartışma yaratan bir programa Vic gibi bir polisi neden koyduğunu ACLU avukatlarına açıklaman gerekiyor.
ACLU representatives joined the protest downtown, where there were more arrests.
ACLU temsilcileri daha çok tutuklanmanın yaşandığı şehir merkezindeki protestolara katıldı.
Good morning, ACLU.
İyi günler, A.C.L.U. Evet, bir saniye bekleyin lütfen.
The ACLU was going to bring a case that's...
Karı kocalar hiçbir yerde yalnız kalamaz.