English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Adapt

Adapt traduction Turc

1,148 traduction parallèle
What if... I don't want it to adapt right now?
Ya eğer... şu anda uyum sağlamak istemediğimi söylersem?
The more time I spend with Danara, the more my programming continues to adapt.
Danara ile daha fazla zaman geçirdikçe programım daha fazla uyum sağlamaya devam ediyor.
This experience will force you to adapt.
Bu tecrübe, seni adapte olmaya zorlayacak.
But this is not a world of permanent winter... and each season brings great changes... to which polar bears must adapt.
Ama burası sürekli olarak kışın yaşandığı bir dünya değildir ve her mevsim, kutup ayılarının uyum sağlamasını gerektiren büyük değişiklikler getirir.
It's only by continuing to be inquisitive... that they learn how to adapt to new situations.
Sadece meraklı olmaya devam ederek bile yeni durumlara nasıl uyum sağlayacaklarını öğrenirler.
That's the time it needs to adapt to our living conditions.
Yaşam şartlarımıza adapte olması için gereken süre bu.
We all snivel, you just have to adapt to it, as the vicar says.
Hepimizin burnu akıyor. Kilise papazının dediği gibi : "Buna katlanmak zorundayız".
But their real goal is to adapt the world.
Ama esas amaçları dünyayı ele geçirmektir.
We knew they got a shadow vessel but who would have thought they could adapt the technology this quickly?
Gölgeler'in gemilerinden birini ele geçirdiklerini biliyorduk ama teknolojiyi bu kadar çabuk adapte edebileceklerini nereden bilebilirdik?
Sports sometimes should adopt, adapt... adapt and grow, but aren't there times that a sport shouIdn't adopt, adapt... and not grow.
Spor bazen adapta olmayı gerektirir, adapte... Adapte olmayı ve gelişimi gerektirir, Bazen de adapta olmayı gerektirmez, adapte...
We will adapt.
Uyarlayacağız.
I have reprogrammed the phaser banks to a rotating modulation, but I suspect the Borg will adapt quickly.
Faz silahlarını döner bir mod için tekrar programladım, ancak kuşkum Borg'ların buna kolayca adapte olabileceği yönünde.
They'll be able to adapt too quickly.
Çok çabuk adapte olabliyorlar
Your ship and its crew will adapt to service us.
Gemin ve Mürettabatın bize adapte edilecek
Captain, it is possible that Seven will adapt to the resequencer.
Kaptan. Seven kendisini bu alete adapte edebilir.
That's the only way they could adapt their programming to their situation.
Evet, efendim. Bu onların ortama ayak uydurmalarının tek yolu.
Which means they could adapt themselves right out of this facility.
O halde kendilerini bu tesise de uydurabilirler.
- Is it difficult to adapt?
- Adapte olmak zor mu?
- Adapt?
- Adapte?
Within two years the Aztec civilization was an orphan state and the survivors were trying to adapt to a new world without families, homes, temples... or gods.
Aztek uygarlığı iki yıl boyunca yetim bir devlet oldu.. ve hayatta kalanlar yeni bir dünyaya uyum sağlamaya çalıştı, aileleri, evleri, tapınakları hatta tanrıları bile olmadan!
We must adapt to survive.
Hayatta kalmaya uyum sağlamalısın.
I don't adapt.
Ben uymuyorum.
The earth becomes my throne And the earth becomes my throne I adapt to the unknown
... ve yeryüzü tahtım olur bilinmeyene uyum sağlarım gezgin yıIdızlar altında büyüdüm tek başımaydım ama yalnız değil
To prove their superiority the Nazis would leave no myth or religion unexplored, in effect borrowing from any belief they could adapt to the Aryan cause
Üstünlüklerini kanıtlamak için araştırılmadık mit ve din bırakmadılar. Aslında Aryan davasına adapte edebildikleri inançları ödünç aldılar.
This process, which we call natural selection, has speeded up our ability to adapt and evolve.
Doğal seçim dediğimiz bu süreç uyum gösterme ve evrim geçirme yeteneğimizi hızlandırdı.
I want all synthetics on standby ready to adapt to whatever comes in. All right, let's go to work.
Sentetik kanların hemen gerekli türe adapte edilmesini istiyorum.
No, it's time for you to understand that your circumstances have changed, and you're going to have to adapt.
Hayır. Koşulların değiştiği gerçeğini kabullenme zamanı geldi. Buna uyum sağlaman gerek.
I don't want to adapt.
Uyum sağlamak istemiyorum.
When faced with desperate circumstances, we must adapt.
Umutsuz durumlar umutsuz çözümler doğurur.
We've got to adapt.
Uyum sağlamaya çalışıyoruz.
In the same way we adapt the environment of a planet to suit our needs, this planet... has adapted you.
Aynı bizim, bir gezegeni ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde... adepte ettiğimiz gibi, sizde bu gezegene adepte olmuşunuz.
I will adapt one of the alcoves in our cargo bay to your technology.
Kargo ambarında ki kovanlarımızdan birisini teknolojine adapte edeceğim.
You'll have plenty of time to learn all about them, but first, you have to give yourself a chance to adapt to life here on Voyager.
Bu konuyu öğrenmek için epey bir zamanın olacak, ama ilk önce, Voyager'da ki yaşantına uyum sağlama konusuna birazcık şans ver.
You will adapt.
Uyum sağlayacaksın.
We'll adapt.
Adapte edeceğiz.
If we do return to Sector 001, will I adapt to human civilization- - a single Borg among billions of individuals?
Eğer Sektör 001'e dönersek, insan uygarlığına adapte olabilecek miyim - milyarlarca birey arasında tek bir Borg?
is there enough Borg technology left in your body to let it adapt?
Vücudunda buna adapte olabilecek yeterli Borg teknolojisi var mı?
You adapt.
Uyum sağlarsın.
Adapt?
Uyum sağlamak mı?
I am Borg- - l should be able to adapt.
Ben bir Borgum- - Adapte olmalıydım.
We will adapt.
Adapte olacağız.
The child Naomi will adapt as well.
Çocuk Naomi'de uyum sağlayacaktır.
I will adapt.
Ben adepte olurum.
I will adapt.
Adepte olacağım.
I will adapt as an individual.
Ben kişiselliğe adete olacağım.
I am alone... but I will adapt.
Yalnızım... Ama adepteyim.
When in the collective, Harry... adapt.
O zaman kollektife uy, Harry.
Perhaps I can adapt your technique and improve upon it.
Muhtemelen, tekniğini adepte edip onu geliştirebilirim.
Our exclusion from society has given us an ability to adapt to others... and to sense connections between things which seem diverse.
Topluma adapte olacak bilgiye sahip olmak zorundasın. Ancak o zaman senden beklenen başarıyı yakalayabilirsin. Çok güçlü olduğunu düşünürsen yanılırsın.
Animals adapt.
Hayvanlar adapte olur.
I guess you'll adapt quickly, you've already been there.
Tahminim kolay adapte olursun, Daha öncede orada bulunmuştun zaten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]