English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Admittedly

Admittedly traduction Turc

325 traduction parallèle
Admittedly, your workers may be under paid as workers... but as an inferior race, as slaves, they are highly over paid.
Gerçekte sizin işçileriniz düşük ücler alıyor olabilirler... fakat köle gibi aşağılık bir ırk için onlara fazla bile ödeniyor.
I'd been behaving like an idiot, admittedly, but after all, no harm had been done.
Doğrusu, aptalca davranmıştım, yine de, kötü bir şey olmamıştı.
Admittedly, we are at war with Grand Fenwick.
Kuşkusuz, Grand Fenwick'le savaş halindeyiz. Ve yasal olarak saldırma hakkına sahibiz.
I admittedly don't go to the theater, but I read. Apology.
Ben, tiyatroya gitmem, Ama sürekli okurum, Üzgünüm.
Admittedly, a few birds did act strange, but that's no reason to believe that -
Kabul, bazı kuşlar garip davrandılar, ama bu sebeple şeye inanmanın -
As for my family, admittedly, I don't have much to praise them for, in spite of my good deeds, but I won't cheat God.
Kuşkusuz, ailem için, iyi amellerime rağmen, onların gururlarını yeterince okşamadım, ama Tanrı'yı aldatamam.
Now, admittedly, many of these objects are unidentified.
İtiraf edeyim, bu objelerin bir çoğunun ne olduğunu bilmiyoruz.
Admittedly a few problems, a few disappointments...
Birkaç düş kırıklığı olsa da...
It is alleged by the prosecution that the dividend of 15 percent which was declared on the non-voting B shares was indeed fraudulently designed solely to expedite this admittedly bold but in no way unethical, merger.
Savunma makamının iddiasına göre oydan yoksun B tipi hisse senetlerinin yüzde on beşi sırf bu, kuşkusuz cesur ama hiç de etik olmayan, birleşmeyi hızlandırmak amacıyla gerçekten de hileli olarak düzenlenmiştir.
This is a high-security job, as you can well imagine... and we personally just don't feel that you meet our... oh, how should I say... our admittedly sometimes stringent screening process.
Tahmin edebileceğin gibi, bu iş yüksek önem derecesinde... ve de biz şahsen bu görüşme hakkında şey hissetmemeni... oh, nasıl anlatsam... bazen itiraflarımız sıkı bir şekilde perdeleniyor.
This is a high security job, as you can well imagine... and we personally just don't feel... that you meet our- - oh, how should I say- - our admittedly sometimes stringent screening process.
Çok iyi bildiğin gibi, bu iş yüksek güvenlik isteyen bir iş... biz de şahsen şey gibi hissetmemeliyiz... oh, nasıl söylesem- - olayları göründüğü gibi değerlendirmemeliyiz.
Admittedly an act of madness.
Kuşkusuz çılgınca bir hareketti.
Because although Wakefield is admittedly an imperfect institution, much like America herself, she is nonetheless a grand experiment.
Çünkü aynı zamanda Wakefield herkesin... kabul edeceği gibi mükemmel olmayan bir enstitü... tıpkı Amerika gibi... mamafih mükemmel bir deneyim.
Admittedly, it's not a renowned sword.
Kesinlikle 2inci el bir kılıç değil!
Admittedly when most people dream.
Kuşkusuz birçok insanın hayal kurduğu zamanda.
Okay, here it comes. I took Eugene's advice, all right? Admittedly, without you knowing, I used the corporate name.
Eugene'in tavsiyesine uydum.İtiraf ediyorum senin haberin yokken.Ortaklığın adını kullandım.
Young Wesley Crusher, admittedly a victim of the Tsiolkovsky infection, is now in control of my starship.
Tsiolkovsky enfeksiyonunun kurbanı olan, Genç Wesley Crusher, şu anda gemimin kontrolüne sahip.
Admittedly it is more traditional in form but at least you'll still be able to work while we settle things.
Metnin eski kafa olduğunu kabul ediyorum ama en azından çalışmaya devam edebileceksiniz. Biz her şeyi ayarlarız.
I am impressed and admittedly dismayed by the body of evidence against Cmdr Riker.
Komutan Riker'a karşı sunulan delillerden etkilendiğimi... ve hatta dehşete düştüğümü itiraf etmeliyim.
Admittedly, we didn't arrive by a spaceship, we arrived by being born, but the wonder of the planet, the dazzling surprise of it, is the same, whether we arrived by spaceship or by birth canal.
Kuşkusuz, bir uzay gemisiyle gelmedik ; doğum kanalı ile dünyaya geldik. Fakat gezegenin mucizeleri, göz kamaştıran sürprizleri iki yolda ( uzay gemisi ve doğum kanalı ) da aynı olurdu.
Admittedly, we would be sorry.
Doğru. Pişman olurduk.
So I sent out my driver... admittedly a mistake, and he brings back... French sausage, Polish wine... and Greek chocolate.
Ve böylece şoförümü yolladım, ki hiç kuşkusuz bu bir hataydı, o da Fransız sosisi, Polonya şarabı ve Yunan çikolatası getirdi.
Well, Dr. Allenwood I was hoping to compile an admittedly rudimentary scrapbook of her life.
Şey Dr. Allenwood hayatıyla ilgili kuşkusuz, basit bir albüm derlemeyi düşünüyordum.
- I suppose not. But my, admittedly hasty, estimate shows one Federation starship and two Cardassian war vessels.
Sanırım yok ; fakat benim kuşkusuz ve hızlı tahminim, 1 Federasyon yıldız gemisi ve 2 Cardassia savaş gemisi gösteriyor.
If someone could, I don't know, maybe explain it to me this would be a good thing for my limited and admittedly subjective point of view.
Biri bana olanları açıklarsa kısıtlı ve kesinlikle öznel bakış açım bayram edecek?
I have an admittedly insane idea, but if I don't ask you this... it'll haunt me the rest of my life.
Peki, çılgınca bir fikrim var, ama bunu sana sormazsam.. .. bu hayatımın sonuna kadar aklımdan çıkmayacak.
Well, admittedly, that was the best part of the evening.
Ama gene de cesaret kırıcı bir şeydi.
Which, admittedly, is a very lowlevel.
Açıkçası burası çok düşük bir seviye.
Though, admittedly, there's not a lot of hard evidence to back that up.
Yine de, tekrar var olduklarına dair bir kanıt bulmak o kadar kolay değil.
Admittedly, there is some question as to how much Elena even suffered in the fire.
Sayın Yargıç, birkaç soru sormak istiyorum. Ne yaparsam yapayım, kımıldama, tepki verme.
Also admittedly, Elena was in the final stages of ovarian cancer.
Neler oluyor? - Ben senin avukatınım. Ne yaptığımı biliyorum.
The four small rubber nubs that your phone rests on? Admittedly, not very exciting.
Telefonun altındaki 4 plastik parça, kuşkusuz fazla heyecan verici değil.
Admittedly it's not a haven for the brothers, strictly the Caucasian persuasion, but you just gotta stand up and salute their death rate.
İtiraf etmeliyim ki, zenci kardeşlerim için sığınak sayıImaz. Burası beyazların borusunun öttüğü bir yer. Ama ölüm oranlarına saygı duymak gerek.
Well, admittedly, it was a bit shallow.
İtiraf ediyorum. Biraz sığ bir davranıştı.
This place, admittedly out of our ignorance,..... is about to be destroyed by an explosion.
Bu yer, kabul etmelisiniz ki ihmal edilemez, bir patlama ile yokedilmek üzere.
- Admittedly, the Goa'uld are dangerous.
Kabul etmek gerekir ki, Goa'uld'lar tehlikeli.
Admittedly, I could get away with 44, 41, maybe 38.
Kuşkusuz 44, 41 hatta 38 yaşında olsam daha vaktim var derdim.
And if the petitioner lives up even slightly to the endorsement offered by her lawyer and, yes, admittedly her friend, I have very little reason to doubt that Ms. Vassal will make an exceptional mother.
Ve eğer istek sahibi avukatının anlattıklarının küçük bir kısmını bile yansıtıyorsa, Bayan Vassal'ın iyi bir anne olacağından şüphe duymam için çok küçük bir nedenim olur.
- Admittedly, we were a little harsh.
- Kabul edelim biraz sert davrandık.
Admittedly, he's notJames Bond... but he's all we've got right now.
Kabul edelim, O bir James Bond değil..... ama bütün sahip olduğumuz O. Ne?
Monday through Wednesday, admittedly, the galaxy belongs to Zurg.
Pekala. Pazartesi, çarşamba ve cumaları galaksiyi Zurg idare etsin.
Admittedly, this IS the biggest market, but there are hundreds of markets all over the world selling huge quantities of fish, and it's not just one day a week, it's day after day.
Şüphesiz en büyük market bu ama dünyanın her yerinde muazzam miktarda balık satan yüzlerce pazar var ve bu sadece haftanın bir günü değil, her günü böyle.
I have given them bones, I have talked to them about this... and that, I have explained the twilight, admittedly.
Onlara kemik verdim, bir çok şeyden söz ettim... ve alacakaranlığı anlattım. Peki bu yeterli mi?
It was just a prank. Admittedly, I took it too far.
Kötü bir şakaydı, fazla ileri götürdüm.
Admittedly more slowly, and she seems to be able to handle it better, but... Admittedly more slowly, and she seems to be able to handle it better, but... I can't control it.
Kabullenilebilir şekilde yavaş, ve o da buna dayanıyor gibi görünüyor, ama ben kontrol edemiyorum.
Admittedly, I asked for a report on the Star Wars Program.
Kuşkusuz Uzay Yolu programı hakkında bir rapor istedim.
Admittedly. It's the only song I know.
Bildiğim tek şarkı.
Admittedly, she was certifiable.
İtiraf etmeliyim hastanelikti.
Although, admittedly, that would be hard to measure.
Ama zaten, bunu ölçmesi güç olurdu.
Uh, well, you know, you... you gotta realize I expected you to show up with a lot more company than just one, admittedly very attractive, woman.
Aslında ben senin buraya sadece çekici bir kadınla değil çok daha fazla kuvvetle geleceğini sanmıştım.
- Admittedly, yes.
- İtiraf etmek gerekirse, evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]