Adrienne traduction Turc
239 traduction parallèle
Adrienne Fromsett, to be precise.
Adrienne Fromsett, aslında.
I'm leaving for the day, Adrienne.
Ben artık çıkıyorum Adrienne.
- Yes, sir, Miss Adrienne told me.
- Evet, bayan Adrienne bahsetmişti.
Miss Adrienne did, did she?
Bayan Adrienne, değil mi?
I'm afraid I must warn you, Mr. Marlowe, Miss Adrienne likes to romanticize.
Korkarım sizi uyarmalıyım bay Marlowe bayan Adrienne olayları romantikleştirmeyi sever.
So I go up to Little Fawn Lake... thinking all the time I don't like this case any more... and what I like least about it is Adrienne Fromsett.
Böylece Little Fawn gölüne gittim... Aklımdan sürekli, artık bu davadan hoşlanmadığım düşüncesi geçiyordu. En az hoşuma giden kısmı da, Adrienne Fromsett'ti.
She's a sweetheart, Adrienne Fromsett is.
Tatlı bir kadın şu Adrienne Fromsett.
But I find out a few things I think Adrienne might like to hear about.
... ancak Adrienne'in duymaktan hoşlanacağı bir kaç şey buldum.
Now what have we, Adrienne?
Nelerimiz var bakalım Adrienne?
I don't know what your arrangement is with Adrienne...
Adrienne'le anlaşmanız nedir bilmiyorum...
- What do either of us know of Adrienne?
Adrienne hakkında ne biliyoruz ki?
Adrienne, it's I. Open the door.
Adrienne, benim. Kapıyı aç.
Come in, Adrienne, and bring the gallant Captain with you.
İçeri gel Adrienne, cesur yüzbaşıyı da yanında getir.
Your girl, Adrienne.
Senin kız, Adrienne.
As for Adrienne, there was only one hitch.
Adrienne'a gelince, bir aksilik olmuştu.
But Adrienne...
Ancak Adrienne...
Adrienne- -
- Rahatına bak, sevgilim.
I know, you did it all for me.
- Adrienne ~ Biliyorum, bunu benim için yaptın.
Adrienne and I, uh, covered Europe and the States, so we thought it was about time we took a look at Alaska.
Bir ay izinliyim. Adrienne ile birlikte Avrupa ve Amerikayı gezdik. Alaska'ya da bir bakalım dedik.
I just received a radiogram. Adrienne Banning was actually Anna Janov.
Adrienne Banning aslında Anna Janov adında biriymiş.
Adrienne, take off those clothes.
Adrienne, o giysileri çıkar.
Adrienne, help pick this stuff up.
Adrienne şunları toplamama yardım et.
Hello, Adrienne.
Merhaba, Adrienne.
- Thank you, Adrienne.
- Teşekkürler, Adrienne.
Where's adrienne?
- Adrienne nerede?
I was kind of counting on adrienne.
Ben de Adrienne geldi sandım.
He is the son of Ambassador Adrienne Vercours.
Kendisi, büyükelçi Adrienne Vercours'un oğlu.
Who's that?
Kim o Adrienne?
Adrian, I don't want to hear anything sad for the next two weeks. I want this to be a terrific time for us.
Adrienne, bu iki hafta boyunca..... hiç kötü bir şey duymak istemiyorum.
Come on, Adrian.
- Hadi, Adrienne.
Adrian, I'm sorry.
Adrienne, özür dilerim.
- Adrian!
Adrienne!
Maxwell, things are very bad with Adrian and myself.
Bizim Adrienne'la aramız çok kötü.
Don't be silly, Adrian.
Saçmalama, Adrienne.
- You must be Ariel.
- Sen Ariel olmalısın. Ben Adrienne.
It's been a long time, Cousin Adrian.
Uzun zaman oldu kuzen, Adrienne.
Adrian, I love you.
Adrienne, seni seviyorum.
You know, Adrian and I had no sex till we were married.
Biliyorsun, Adrienne'la ben evlenene kadar hiç sevişmedik.
Adrian's jealous enough.
Adrienne yeterince kıskanıyor zaten.
Adrian's too jealous.
Adrienne çok kıskanıyor.
And of course to Adrian and Andrew.
Ve tabii Adrienne ve Andrew'a.
Adrian, what's the matter with you?
Adrienne, senin sorunun ne?
Adrian, stop! Adrian!
Adrienne, kes şunu.
Adrian, stop that!
Adrienne, dur, yapma!
Adrian, stop it.
Adrienne, yapma.
Adrian! This is the kitchen table!
Adrienne, mutfak masası bu.
Adrian, stop this.
Adrienne, kes şunu.
Adrian, there's a fork under me.
Adrienne, altımda çatal var. Battı.
This is like a Flemish painting.
- Şu halime bir bak, Adrienne.
Adrian, I'm on the burner.
Adrienne, ocağın üstündeyim. Yanıyorum.
Goodnight, Adrienne.
İyi geceler, Adrienne.