Advice traduction Turc
13,804 traduction parallèle
Well, I took your advice to heart.
Tavsiyeniz beni derinden etkiledi.
Some neighborly advice.
Komşunuzdan bir tavsiye.
- I gave you some solid advice.
- Sana bir kaç sağlam tavsiye verdim.
Let me impart some important advice I learned a long time ago, the hard way.
Uzun zaman önce büyük acılarla öğrendiğim bir tavsiyede bulunayım.
You're giving me, like, too much advice now.
Çok tavsiye vermeye başladın.
Assumption, a priest's advice only goes so far.
Sadece bir rahibin tavsiyesinin bunları yaptırabileceğini varsayıyorum.
She came for advice. That's all.
- Tavsiye için geldi, hepsi bu.
He has to respect his doctors'advice, my dear.
Doktorlarının tavsiyesine uymak zorunda canım.
If you need help, or advice, or just to pour your soul out, remember me, dear Natasha.
Yardıma veya tavsiyeye ihtiyacın olursa veya içini dökecek birine, beni hatırla sevgili Natasha.
I've so many rooms and I could ask your advice about all the improvements that need to be made in Moscow and the Bald Hills.
Çok odam var, hem Moskova ve Bald Hills'te yapılması gereken iyileştirmelerle ilgili tavsiyeleriniz çok işime yarardı.
You want my advice?
Tavsiye ister misin?
There was a time I might have taken that advice.
Bir zamanlar ben de bu tavsiyeye uymuştum.
Uh, I took your advice.
- Tavsiyene uydum.
Okay, Jimmy, I appreciate the advice, but the whole point of this is for you to be your kind of lawyer and me to be mine.
Jimmy, tavsiyen için sağ ol ama bu olayın amacı zaten senin kendi tarzında benim de kendi tarzımda avukatlık yapmam.
My advice?
Tavsiye ister misiniz?
Would you like to know the advice I gave her then?
Ona verdiğim öğütü duymak ister misiniz?
Before you answer, let me give you some advice.
Cevap vermeden önce izin ver sana biraz tavsiye vereyim.
But can I give you some advice?
Fakat sana bir kaç tavsiye verebilir miyim?
Originally, I had this more elaborate proposal plan but your dad gave me this awesome advice and told me not to do it.
Aslında teklif planını daha detaylandırmıştım... fakat baban bana verdiği muhteşem tavsiyede bunu yapmamamı söyledi.
My advice is to not give up.
Benim tavsiyem vazgeçmemen.
My advice to your brother : is to go some place for a while. Yeah.
- Kardeşine tavsiyem : bir süreliğine bir yerlere gitsin.
Let me give you some advice.
Sana bir tavsiye.
You're free to leave the interview at any time, seek legal advice at any time.
İstediğiniz an ayrılıp hukuki destek almakta serbestsiniz.
Now he's come round, he needs legal advice.
Madem artık kendine geldi, hukuki desteğe ihtiyacı var.
Your advice is always welcome.
Tavsiyelerine her zaman açığım.
Fatherly advice.
Baba tavsiyesi.
On the advice of counsel,
Danışman tavsiyesi üzerine,
Upon the advice of counsel...
Danışman tavsiyesi üzerine...
"On the advice of counsel"?
"Avukat tavsiyesi üzerine" mi?
On the advice
Tavsiye üzerine
Upon the advice of counsel,
Danışman tavsiyesi üzerine,
Well, my advice is to kill it in utero.
Tavsiyem utero'da öldürmektir.
Upon the advice of counsel, I respectfully...
Avukat tavsiyesi üzerine saygılarımla...
I know I don't have the most stellar record in heeding your advice...
Bildiğim en muhteşem yıldız kayıt olmam Tavsiyene kulak asan...
Best legal advice I ever got.
Aldığım en iyi yasal tavsiyeydi bu.
Do you really think that's sound therapeutic advice?
Bunun faydalı bir tavsiye olduğuna gerçekten inanıyor musunuz?
Our advice is to stay indoors.
Dışarı çıkmamanızı tavsiye ediyoruz.
So, I... I finally followed your advice and tried to work things out with my dad.
- Ben de sonunda tavsiyeni dinleyip babamla işleri yoluna koymayı denedim.
Yeah, it turns out that advice totally sucked.
Ortaya çıktı ki o tavsiye berbatmış.
That's my advice.
Bu benim tavsiyem.
- A word of advice though.
- Yalnız bir tavsiye :
Why should I furnish you with that advice?
Neden sana tavsiye vereyim ki?
Are you asking for my advice?
Benden öğüt mü istiyorsun?
Advice, I realize now... was warped and craven... and working for the other side.
Şimdi anlıyorum ki, tavsiyeler yanlış ve korkakçaymış ve karşı tarafın işine yarıyormuş.
Who am I supposed to go to for lady advice now?
Kadın tavsiyeleri almam için artık kime gitmem gerekiyor?
You don't need Jess's bowl of advice, Winston, all right?
- Jess'in tavsiye kasesine ihtiyacın yok Winston.
That's perfect advice, CeCe.
Mükemmel bir tavsiye verdin Cece.
And he was asking me... He was soliciting my advice.
Benden tavsiye istiyordu.
- Joshua? - Hmm? Do you mind if I give you some man advice?
Joshua, sana biraz baba tavsiyesi versem sorun olur mu?
Thank you for the advice, uh, but I'm probably not gonna, like, just... sleep in a cave waiting for Rosa.
Tavsiyen için teşekkürler ama mağaraya girip Rosa'yı beklemem herhalde.
For your advice.
Yükseklik korkum var benim.