Ahah traduction Turc
42 traduction parallèle
Oh, hey, get off it. Hey.
Ahah, hadi in şu arabadan.
And besides, this is the only place the guards aren't searching. Ahah.
- Ve bununla beraber, burası muhafızların aramadığı tek yer.
Ahah! I thought as much.
- Bende böyle düşünmüştüm.
Ahah? He ´ s coming in tomorrow morning?
Yarın sabah mı geliyor?
no, if that's what you dig, - ahah, and what do you dig?
Yo, sonuçta bu sevdiğin şey. - Ahah, sen neden hoşlanıyorsun?
- well i enjoy it.when you're all alone in a shithole like Valincourt, bored shitless, your head full of questions, that kind of stuff helps you answer some ahah... your folks know you prefer guys?
Valincourt gibi boktan bir yerde yapayalnız olursan, sıkıntıdan patlarsan, aklında bin bir soru varsa, böyle şeyler bazı cevapları bulmana yardım ediyor.
Ohoh, you love her, don't you, Pip?
Ahah, onu seviyorsun değil mi Pip?
We uh... have to convince them not to take it, but, ahah ih it'll be hard to get it away from them.
! Biz, uh... onları ilacı almamaya ikna etmeliyiz. Ama ilacın etkilerini yok etmek çok zor olacak.
Excluding stan and kyle, of course.
Ahah, onu seviyorsun değil mi Pip? Bilmiyorum.
Ahah. Who are you?
Kimsin sen?
- Ahah! Yeah, he misses your loving arms.
- Evet, senin sevgi dolu kollarını özlüyor.
Ahah... even man-fish... take part in this race.
Denizadamları da mı yarışıyor. Kesinlikle zorlu bir yarışmacı.
Uh-huh...
Ahah...
Ahah.. Hour I recognize to you.
Tamda senden bekleneceği gibi.
Ahah.
Ahah.
Ahah, it was, it was very wrong for me to lie about the other psychics and get them arrested.
yalan söyleyip diğer medyumları hapse attırmam çok yanlıştı
Ahah!
Aha!
Ahah I have school tomorrow.
Ahah yarın okulum var.
Ahah, bbbut, mmmmm.
Ama.
- J.D.! - Ahah!
J.D.!
Man, you dodged a bullet, huh?
Adamım, kursunu salladin demek, ha? Oh, ahah, kesinlikle.
Ahah, Dragon, you dare the anger of Sir Nathaniel?
Ejderha! Şövalye Nathaniel savaşa hazır!
Ahah, you're not too bad for a succubus.
Bir succubus için hiç de fena değilsin.
Ahah you know what'still bugging me? - Hmm?
Hâlâ beynimi kurcalayan ne, biliyor musun?
- You like warm nuts, sir? - Ahah!
- Sıcak yumurta ister misiniz, efendim?
Uhhuh.
Ahah.
Uhhuh.
Ahah!
Wait, is that mousse in your hair? Ahah.
Bir dakika, saçındaki şekillendirici sprey mi?
Ahah! A young archaeologist.
Genç bir arkeolog.
Oi, your face jumping off the building.
Ahah, binadan atlarkenki yüzün geldi aklıma.
I'm plastered!
Ahah, yapıştırdım!
Uh-huh.
Ahah.
# Ahah #
! AHAH! !
# Ah #
AHAH! !
# Ahah #
! AHAH!
Ahah-oo well, alright then.
Seni sonra arayacağız, Butters.
- Ahah, and what else?
- Başka ne dedi?
Ahah.
- Pencere açıkken,..
Ahah!
Ah!
Oh, ahah, totally, man.
Yani, Adrianna berbat durumda.
Ahah-ah-ah. Careful, people will mistake you for a local. Oh, speaking of solo...
Dikkat et insanlar seni yerli biri diye yanlış anlayabilirler.