Aids traduction Turc
2,647 traduction parallèle
You caught AIDS, remember?
AIDS'e yakalandın ya, unuttun mu?
AIDS!
AIDS!
You got AIDS!
AIDS'e yakalandın!
That I'll give everyone AIDS?
Herkese AIDS bulaştıracağımı mı düşünüyorsun?
- Jason's got AIDS now!
- Jason'a AIDS bulaştı!
She's got AIDS now!
Ona da AIDS bulaştı!
I've got AIDS!
AIDS mi bulaştı?
Aids?
AIDS mi?
Oh, I got aids again.
Yine AİDS oldum.
Better take my "nyquil cold, flu and aids."
"Nyquil soğuk algınlığı, grip ve AİDS" ilacımı alsam iyi olur.
And I sure could use it after I donated all that money to help fight bear AIDS.
Eminim, ayı AIDS'i ile savaşanlara bağışladıktan sonra o parayı kullanabilirim.
I'd rather get AIDS than die.
Ölmektense AlDS olmayı tercih ederim.
If you put HIV into her body and then bombard her immune system with anti-rejection drugs, she's not just looking at living with HIV, she could develop full-blown AIDS before she even leaves the hospital.
Vücuduna HlV yerleştirir ve bağışıklık sistemini organ reddi önleyici ilaçlara boğarsan sadece HlV ile yaşamakla kalmaz hastaneden ayrılmadan AlDS'in son aşamasına gelebilir.
AIDS is treatable now.
Artık AlDS'in tedavisi var.
Sarah dying tomorrow, Emily's HIV turning to AIDS, and her dying and leaving her three babies with no one.
Sarah yarın ölecek Emily'nin HlV'si AlDS'e dönecek ölecek ve üç yavrusu kimsesiz kalacak.
Visual aids.
Görsel araç var.
I got band-aids in my bag.
Çantamda yara bandı var.
I tell you, before AIDS, sex was like shaking hands.
AIDS'ten önce seks el sıkışmak gibiydi.
You got the HIV. Yes, AIDS, big-time.
Evet, AİDS, hem de çok fena.
You got the AIDS, big-time.
- Sen AİDS'sin, hem de çok fena.
Well, if you can't, I brought some visual aids to help out.
Belki hayal edemezsin diye, yanımda bazı görsel yardımcılar var.
Unless it's vascular disease, hyperthyroidism, iatrogenic impotence. Forget where my office is, Coop, the one with all the marital aids
Damar hastalığı hipertiroitizm veya iktidarsızlık değilse.
- "You will get aids."
- "Aids kapacaksınız."
She probably won't be even scared of AIDS.
Muhtemelen AIDS'den bile korkmaz.
Do you know if they are infected with the AIDS virus? Do you have AIDS?
AlDS virüsü taşıyıp taşımadıklarını biliyor musun?
I don't know if I have AIDS.
AlDS hastası olup olmadığımı bilmiyorum.
I know other women, they say- - When they come to them they say, " Yeah, we're going to give you AIDS today.
Başka kadınlar tanıyorum. "Bugün size AlDS bulaştıracağız" diyorlarmış.
You may only take glasses and hearing aids along.
Sadece gözlük ve işitme cihazlarınızı alabilirsiniz.
And last month you had aids?
ve geçen ay da AIDS olmuştun?
I don`t want my baby to have the aids!
AIDS kapmış bir bebeğimin olmasını istemiyorum!
Sting's got the Amazon, and Bono's got AIDS.
Sting, Amazon'u aldı. Bono ise AIDS hastalığını...
Her mother's dying of AIDS in a hospice.
Annesi bakımevinde AIDS'ten ölüyor.
He had that AIDS virus.
Şu AIDS virüsüne yakalanmıştı.
- The AIDS virus.
- AIDS.
Nurse say I'm HIV positive.
Hemşire AIDS'li olduğumu söyledi.
Ms. Weiss said in that file I got HIV.
Bayan Weiss, "Bu dosyada AIDS'li olduğun yazıyor." dedi.
[man] Larry, does the president have any reaction to the announcement that AIDS is now an epidemic, with over 600 cases?
Larry, AIDS'in 600'den fazla vakaya sebep olan bir salgın olduğuyla ilgili duyuruya başkan bir tepki verdi mi?
[Larry] What's AIDS?
AIDS nedir?
When one out of three people that get this have died...
AIDS'lilerin üçte biri öldüğünde...
- Well, I don't have it.
- Şey, ben AIDS'li değilim.
[Larry] I checked thoroughly with Dr. Ruge this morning, and he's had no, uh no patients suffering from AIDS, or whatever it is.
Bu sabah Dr. Ruge'la konuştum, ve, ııı hastalarından hiçbiri AIDS'li... Veya her neyse işte, değilmiş.
What...
AIDS...
What do you think about AIDS?
AIDS hakkında ne düşünüyorsunuz?
AIDS is a fad, nothing more.
Bu, gelip geçici bir hevesten başka bir şey değildir.
So... in what way is AIDS a fad exactly?
Pekala... AIDS hangi açıdan gelip geçici bir heves?
"AIDS is a fad." I've heard better.
"AIDS gelip geçici bir hevestir." Daha iyilerini de duymuştum.
He has AIDS.
AIDS'li.
You could give a shit. "AIDS is a fad"?
Boşversene be. "AIDS bir heves" mi?
- [indistinct shouting on TV ] - [ man] Aids is a disease that...
AIDS çok tehlikeli bir...
Hence, AIDS.
AIDS'lı eller.
Band-Aids for sore heels.
Buraya geleli bir yıl olduğuna inanamıyorum.