Airbnb traduction Turc
29 traduction parallèle
Um, I got a place on Airbnb.
Airbnb'de bir yerde kalıyorum.
I'm just a man who has fucked his whole life up, and now I'm looking for an Airbnb to live in.
Sadece hayatını kendi elleriyle berbat eden bir adamım. Şimdi de başımı sokabileceğim kiralık bir yer arıyorum.
I guess we can put the couch on Airbnb to pay for your wrist surgery.
Sanırım, bilek ameliyatı ödeyebilmek için kanepeyi Airbnb'ye koyabiliriz.
I'm gonna have to mention it in my Airbnb review.
-... Airbnb incelemesinden bahsedeceğim.
We could it into an Airbnb.
Airbnb sitesine koyarız.
I'm Airbnbing next door.
Ben Serena. Yan tarafta Airbnb olarak kalıyorum.
I don't know what Airbnb is, because I don't know how to talk - to young beautiful women.
Airbnb'nin ne demek olduğunu bilmiyorum çünkü genç güzel kadınlarla nasıl konuşacağımı bilmiyorum.
What if we fixed up Mike's room and listed you on Airbnb or something.
Mike'ın odasını düzenleyip Airbnb'de kiraya versek nasıl olur?
I'm gonna have to go to plan B and B. I keep a profile on Airbnb for times like these.
Böyle zamanlar için Airbnb'de * ( turistlere kısa süre için evin bir bölümünü kiralama ) profil oluşturmuştum.
Nah, she think I'm Airbnb-ing the place to a nice couple from Albany.
Hayır, daireyi Albany'den gelen tatlı bir çifte Airbnb-inglediğimi sanıyor.
I'd invite you back to my place, but, um, Maggie's Airbnb-ing.
Seni bana davet ederdim ama Maggie'nin Airbnb-ingi.
My friends once Airbnb'd the house from Nightmare on Elm Street.
Arkadaşlarım bir keresinde Airbnb'den Elm Sokağı Kabusu'ndaki evi kiralamıştı.
No, I've been AirBNB'ing it out to cover the mortgage.
Hayır, ipotek masrafını çıkarmak için AirBNB'yle kiralamıştım.
He's Airbnbing my Airbnb.
Benim Airbnb'nimi Airbnb ile kiraya veriyor.
AirBnB.
AirBnB misali.
"What the hell, I'm outta here," pack a bag and walk off, and the other'll stay behind and just rent space to the next person,
"Aman ya, gidiyorum ben" diyecek, toplanıp gidecek. Diğeriyse kalıp evi sıradakine kiralayacak, Airbnb gibi.
What you've got with Josh is an Airbnb with benefits.
Josh seni airbnb * gibi kullanıyor. ( oda kiralama )
Airbnb?
Airbnb?
Like, maybe I can get, like, an Airbnb in town and write and hang out.
Belki şehri gezmek için araç buluruz, yazarız.
Well, some friends and I got this Airbnb house in Puglia...
Arkadaşlarımla Puglia'da bir Airbnb evi kiraladık...
Exactly like airbnb.
Tam olarak Airbnb gibi.
You must be Mrs. Bnb. Airbnb!
Sen de Bayan Bnb olmalısın.
I got it.
Airbnb!
I have meetings at Periscope, Airbnb.
Periscope'ta ve Airbnb'de görüşmelerim var.
You know what? Dennis forgot that he- - he Airbnb'd it.
Biliyor musun, Dennis orayı Airbnb'ye verdiğini unutmuş.
- like it's an Airbnb. - Okay. I have not walked out of any of these sessions, because it's super dramatic, but I think in this moment, it is justified,'cause I don't wanna listen to this anymore.
Peki, hiçbir seansı terk etmemiştim çünkü aşırı dramatik kaçıyor.
Airbnb.
Airbnb.
- Airbnb. - Oh, yeah.
- Airbnb.