English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Alak

Alak traduction Turc

189 traduction parallèle
Her name is Makesh Alaq Makarakesh.
Onun gerçek adı Makesk Alak Makarakesh
I fear Prince Chowfa and Alakwere cremated with the others.
Korkarım, prens Chowfa ve Alak da diğerleri ile birlikte yanmış.
Your Majesty, Alak will not stop until all of your children are in velvet sacks.
Majesteleri, Alak, bütün çocuklarınız kadife çuvala girmeden durmayacak.
Alak seeks to finish what Taksin only dreamed of.
Alak, Taksin'in hayalini gerçekleştirmek için uğraşıyor.
How long before Alak reaches the city?
Alak'ın kente ulaşması ne kadar sürer?
Alak's army has found us.
Alak'ın ordusu bizi buldu.
Hey, stop.
- Adilliğin bununla bir alak...
Tell me so we strike it rich, buy silks for the lady a vineyard for you, pay taxes, live happily...
Söyle ki akçelenek, hanıma ipekler, sana bağ alak, vergü virek, bahtiyar olak...
And i'm sure it's got everything to do with the two of you.
Eminim ki ikinizle de çok alakılıdır bu.
Alakh Shah!
Alak Şah!
It doesn't...
- Bunun alak - -
What does that...
Abi ne alak...
Why can't I just move a stupid glass when I want to?
Niye istediğim zaman s alak bir bardağı hareket ettiremiyorum?
- Nolan, let him go!
- Ne diyorsa onu yap Alak. - Bırak beni evlat!
Take Alak inside.
Alak'ı içeri götürün. - Biraz erino hazırlayın.
- Alak.
- Alak.
On my right, Mr. Datak Tarr, his wife Stahma, and their son Alak.
Sağ tarafımda Bay Datak Tarr eşi Stahma ve oğulları Alak.
Alak's not running with that gang.
Alak o çeteyle takılmayacak.
Alak running wild reflects badly on this family.
Alak aileye zarar verecek davranışlarda bulunuyor.
Now, I do this so Alak can aspire to a better life than was available to me.
İşte bunu Alak benim sahip olamadığım güzel hayata sahip olsun diye yapıyorum.
When Alak rebuffs it, he breaks his father's heart.
Alak bunu istemezse babasının kalbini kırar.
- Alak, don't.
Alak, yapma.
_ Alak, stop, don't do this!
Alak, yapma!
Alak!
Alak!
Alak Tarr.
Alak Tarr.
That is Datak's son Alak.
- Datak'in oğlu Alak.
Like hell I do. Alak didn't hurt Luke.
Kesin.
He couldn't have.
Alak, Luke'a zarar vermedi.
Alak was with me all night right until I came home for dinner.
Alak ben eve yemeğe gelene kadar bütün akşam benimle beraberdi.
If you'd hurt Alak, it would be you laying on that floor.
Alak'e zarar verseydin yerde yatan sen olurdun.
I remind you, she risked her father's wrath to clear Alak's name.
Babasının kendisine öfke duyabileceğini bile bile Alak'ın adını temize çıkardı.
Would it not be something, when all this has blown over, of course, if Alak and Christie actually got married?
Alak ve Christie evlenselerdi ve her şey sona erseydi işe yaramaz mıydı?
Would it not be something if Alak and Christie actually got married?
Alak ve Christie'nin evlenmesi güzel bir şey olmaz mıydı?
I'm in love with Alak Tarr and I want to marry him.
Alak Tarr'ı seviyorum ve onunla evleneceğim.
This is Alak Tarr on Raider Radio broadcasting from the top of the Arch.
Ben Raider Radyo'dan Alak Tarr, kemerin tepesinden yayın yapıyorum.
Alak, it's Mayor Rosewater.
Alak, ben Başkan Rosewater.
I want Alak educated with regard to the eccentricities of the human female libido.
Alak'ın dişi insan libidosunun acayipliğine alışmasını istiyorum.
Exactly why Alak needs you.
Bu yüzden Alak'ın sana ihtiyacı var.
Alak, we have an emergency.
Alak, acil bir durum var.
I just want Alak to be happy.
Tek istediğim Alak'in mutlu olması.
This whole time we've been sitting here, you've talked about Datak, Alak...
Oturduğumuzdan beri Datak'ten, Alak'ten bahsettin.
Do something that's not for Datak or Alak. Do something that is just for you.
Datak veya Alak için olmayan bir şey yap.
Alak must show that he can control her.
Alak onu kontrol edebildiğini göstermeli.
- Alak, wait!
- Alak, dur!
And dear, brave Alak. He risked his life to rescue Christie.
Cesur Alak Christie'nin hayatını kurtarmak için kendini riske attı.
Defend my honor, Alak.
Namusumu koru Alak.
- Well, Alak wishes it.
- Alak böyle istiyor. - Hayır.
Alak is more pliable than either of us at his age.
Alak o yaşta bizim olduğumuzdan çok daha mülayim. Biz göçmendik.
And then we can talk about Alak.
Sonra Alak hakkında konuşabiliriz.
How does Alak feel about this?
- Alak bu konuda ne düşünüyor?
Alak's a child.
- Alak daha çocuk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]