Alim traduction Turc
297 traduction parallèle
I was meeting a noble scholar ( in my dream ).
Rüyamda aShil bir alim ile görüşüyordum.
Seonbeenim ( scholar ) how can you have such good thoughts, and be so graceful?
Alim, nasıl bu kadar iyi düşünceli nasıl bu kadar zarif olabiliyorsun?
Shall we sit down and bat it around?
Oturup bunu konuºalim mi?
You work that side, I work this side, and we meet on the ceiling.
Sen oradan baºla, ben buradan, tavanda buluºalim.
Your Honor, I must insist... if the learned counsel for the defense wishes to object... let him address the court, not my witness.
Sayın Yargıç, ısrarla söylüyorum ki eğer alim avukatımız itiraz edecekse mahkemeye hitaben itiraz etsin, tanığıma değil.
Perhaps if my learned friend... knew more of the law -
Eğer alim avukatımız hukuktan anlasaydı -
But it doesn't take much to see that the problems of three people don't amount to a hill of beans in this crazy world.
Ama üç kişinin sorunlarının dünyaya bedel olmadığını görmek için alim olmak gerekmiyor.
Scholarly.
Alim eli.
I'll meet you at the horses in five minutes, then we'll leave this town.
Beº dakika sonra atlarin orada buluºalim. Sonra da kasabayi terk ederiz.
Why should I take the chance that I lose it?
Bunu kaybetmeyi niçin göze alim?
I'll get my coat.
Paltomu alim.
We're Search Able, call Search Baker.
Araştırmacı Alim, Araştırmacı Belli'yi arıyor.
Search Able to Search Baker.
Araştırmacı Alim'den Araştırmacı Belli'ye.
Medford and Baker to Medford and Able.
Medford Belli'den Medford Alim'e.
Baker to Able :
Belli'den Alim'e :
And as a scholar you'll be respected in the village
ve köyde sana bir alim olarak saygı duyulacak.
What doctor or scientist doesn't?
Hangi tabip veya alim soymuyor ki?
Have I a desire to distinguish myself as a scholar?
bir alim olmak için istekte bulunmadım.
I'm no scholar.
Ben alim değilim.
Priest... scholar...
Peder, alim, muhakkak siz de duymuşsunuzdur...
Why Margaret, they told me you were a scholar.
Bana senin alim olduğunu söylediler Margaret.
Your Grace, not being a man of letters... you perhaps don't realize the extent of his reputation.
Hazretleri, siz alim olmadığınız için... belki de onun şöhretinin derecesini bilmiyorsunuzdur.
But you'll labor like scholars over a bulldog's pedigree.
Ama iş bir buldoğun şeceresini çıkarmaya gelince, alim kesilirsiniz.
I'm not a scholar.
Ben alim değilim.
The old orders that made our nation a-a living force... are for the most part scorned... by modern psychiatrists, priests, pundits of all sorts.
Ulusumuzu yaşayan bir güç haline getiren eski düzenimiz modern psikiyatristler, rahipler ve her türlü alim tarafından acımasızca küçümsenmektedir.
Oh, Oracle of the people, most perfect and wise.
Ahh, halkın çok mükemmel ve alim olan Kahin'i.
The Red Guards say... my father's usefulness as a scientist has ended.
Kızıl Muhafızlar diyor ki alim olarak babamın faydası artık kalmadı.
That would be me.
Zati alim.
I'd been told that he's a savant, and that he could teach the art of memory.
Söyledim, o bir alim, Ve Hafıza Sarayı'nı öğretebilecek biri.
Certainly, he's a scholar.
Kesinlikle bir alim.
They treat the courier as a friend, as a gentleman and a scholar.
Ona bir arkadaş, bir centilmen ve alim gibi davranıyorlar.
Who are you, who are so wise in the ways of science?
Siz kimsiniz, ilim alanında bu kadar alim olan kişi kim?
The wise Sir Bedevere was the first to join King Arthur's knights.
Alim Sir Bedevere, Arthur'un şövalyelerine ilk katılandı
Scholar, please leave us
Alim, lütfen bizi yalnız bırak
Scholar Wai, you teach well
Alim Wai, oğlunuzu iyi eğitmişsiniz
Scholar Wai, your son glorifies your family name Praiseworthy indeed
Alim Wai, Oğlunuz ailenizin adını şereflendirdi müteşekkir olun
Scholar Wai, why do such a thing
Alim Wai, Bunu niçin yaptınız?
"Even the scholar, hard in pursuit of knowledge, wants a woman's touch."
Bilginin peşindeki Bir alim bile İster bir kadının dokunuşunu
Hundreds of scholars bravely resisted by trying to preserve the forbidden books.
Yüzlerce alim yasaklı kitapları korumaya çalışarak cesurca direndi.
A group of scholars thought they were a picture code full of metaphors mostly about eyeballs, wavy lines and animals.
Bir grup alim bunların çoğunlukla gözler, dalgalı çizgiler ve hayvanlar ile alakalı mecazi resim yazıları olduğunu düşündü.
So if civilizations do not always destroy themselves shortly after discovering radio astronomy then the sky may be softly humming with messages from the stars with signals from civilizations enormously older and wiser than we.
Uygarlıklar eğer her zaman radyoastronominin bulunmasının ardından kendilerini yok etmiyorlarsa,... belki gökler usulca vızıldıyordur, yıldızlardan gelen mesajlarla,... ve bizden çok daha ihtiyar ve alim uygarlıklardan gelen sinyallerle.
Leng Qiuyun were alive
Binbir surat Alim, Leng Qiuyun hayatta kalabilmiş
Barrack-room law?
Kendini alim mi sanıyor?
You're a man of some scientific attainment.
Sen alim adamsın.
I'll kill who ever insults Kiraz!
Kiraz'a orospu diyeni vururum alim Allah.
- I'll have a Coke.
- Ben bir kola alim
I am appointing Mr Johnston's friend... the poet and scholar Chen Hsiao-Hsiu... to be the new Lord Chamberlain
Kahya! Bay Johnston'ın arkadaşını... yeni şair ve alim olarak atıyorum. Chen Hsiao-Hsiu yeni kahya olacak!
And that scholar...
Ve şu alim...
Hoity-toity, Mr. Godlike Smarty-Pants.
Kendini beğenmiş. Bay Ukala Alim.
He's not an idiot savant at all.
Aptal alim değil.
Isolation room of a British hospital... eight weeks before he came to Hong Kong.
Bir İngiliz hastanesi tecrit odası... ÜNLÜ ALİM HASTANEYE YATTI... Hong Kong'a gelmeden sekiz hafta önce.