Aluminum traduction Turc
596 traduction parallèle
And you're a fine one to talk... going to bed with those aluminum clips in your hair.
Ayrıca şu konuşana bakın. Yatağa kafanda o alüminyum tokalarla giriyorsun.
Give him some scrap iron, a bit of wires, some old aluminum pots and pans, and he'll make you a plane in three hours.
Ona biraz hurda demir, kablo, alüminyum çanak çömlek ver, sana 3 saatte uçak yapsın.
Adjustable spanners, aspirin tubes, aluminum tubs, hair-curlers
İngiliz anahtarları, aspirin tüpleri alüminyum halkalar ve bigudiler.
No, sir, except those aluminum firing pins the base sent over, but they look too light.
Hayır, efendim, üssün gönderdiği alüminyum mermiler dışında, ama çok hafif görünüyorlar.
- How about Asahi Aluminum?
- Asahi Alüminyum işi ne olacak peki?
Pewter and aluminum were too soft.
Kurşun ve alüminyum bu iş için fazla yumuşaktı.
A great big, shiny, aluminum Christmas tree.
Oldukça büyük, ışıltılı, alüminyum bir Noel ağacı.
Get the biggest aluminum tree you can find, Charlie Brown, maybe painted pink.
Bulabildiğin en büyük alüminyum ağacı al, Charlie Brown. Pembe boyalı olabilir.
Four-and-a-half-inch reel 16 millimeter in an insulated aluminum capsule.
11 cm'lik makara 16 milimetrelik izole bir alüminyum kapsülün içinde.
Fifteen tons, 30,000 pounds of structured aluminum and clear plastic.
15 tonluk aliminyum ve plastik.
- only higher and in polished aluminum.
- Yalnız biraz daha yüksek ve alüminyum kaplama.
I see you chose the canvas chair With the aluminum frame.
Alüminyum iskeletli kanvas sandalyeyi seçtiniz.
Whether by drinking a beer, taking an aspirin, brushing their teeth, cooking in an aluminum pot, using a fridge or heating a room, each day, each citizen of my country contributes to your economic development.
Iyi bir bira içmek aspirin almak Dişlerini fırçalamak Aluminyum kapta yemek pişirmek soğuk depolama odasından yararlanmak, bir odayı ısıtmak.
And all of them sealed in aluminum tubes and as fresh as the day they were made.
Ve hepsi alüminyum kutularında kapalı ve yapıldıkları gün kadar taze.
Steel? Aluminum.
Alüminyum.
You can't cut through that thin aluminum.
İnce alüminyumu kesemezsin.
It's looking pretty good now that she's got this aluminum siding salesman from Toronto.
Toronto'daki alüminyum kaplama satan adamla çıkması ne kadar hoş bir şey oldu.
No aluminum siding salesman.
Kaplama satıcısı da yok.
Remember last year when they were giving away aluminum ballpoint pens?
Geçen yıl alüminyum tükenmez kalem dağıttıkları zamanı hatırlıyor musun?
For example silicon, oxygen, magnesium, aluminum, iron those that make up the Earth.
Örneğin silikon, oksijen, magnezyum, aliminyum, demir bunların hepsi Dünyayı oluşturur.
I've used bent aluminum combs for dentures.
Dişlerinin yerine de eğilmiş alüminyum tarak koydum.
Actually, the Indians use a different grade of aluminum.
Aslında yerliler başka kalitede bir alüminyum kullanıyorlar.
You wrap this stuff up in aluminum foil.
Bunu almış, alüminyum folyoya sarmışsın.
Put me... ( Scott ) We won't have trouble catching that domestic piece of aluminum.
Çabuk olun, şu teneke parçasını hemen yakalayalım.
( Scott ) We won't have trouble catching that domestic piece of aluminum.
Çabuk olun, şu teneke parçasını hemen yakalayalım.
You just shoot a little aluminum rod out of a CO2 target pistol right into the spokes, it stops everything cold, and then it disintegrates.
CO2 tabancasıyla lastiklere bir alüminyum çubuk sıkarsın. Herşeyi dondurarak durdurur ve sonra da parçalar.
Well, i don't think 1,100 pounds of plexi and aluminum are going to hold him up, do you?
Sanırım 500 kiloluk plastik ve alüminyum buna dayanamaz, değil mi?
A mixture of iron and aluminum.
Demir ve alüminyum karışımı bir mineral.
Ordinarily, I'd do it with transparent aluminum.
Normalde bu işi şeffaf alüminyum kullanarak yapardım.
"Transparent aluminum"?
"Şeffaf alüminyum"?
How about some tunes? - Your dad sell aluminum siding?
Biraz müzik dinleyelim mi?
I was a nubian space slave last week... with an aluminum foil jockstrap.
- Geçen hafta Alüminyum folyolu hayabağı olan Sudan'lı bir uzay kölesiydim.
When he's done, he'll be aluminum siding.
İşi bittiğinde, alüminyum kaplama haline gelecek.
And they... they make a really fine aluminum engine.
Ve onlar... çok güzel aliminyum motor üretiyorlar.
Two solid steel swords, coated with aluminum to protect the finish.
Alüminyum kaplı iki adet som çelikten kılıç.
The aluminum siding outside, I put on.
Alüminyum kaplamayı da ben koydurdum.
This one's shiny aluminum.
Bu pırıl pırıl alüminyumdan.
A little aluminum on the front too.
Ön kısıma bir aliminyum doğrama.
A little aluminum siding and paint, this place could be OK. What do you think?
Bir aliminyum levha ve boya ile iyi bir hale getirilebilir, hı?
I gotta learn how to type. Typing's gotta be a lot better than drilling little holes in pieces of aluminum all day.
Öğrenmelisin.Bütün gün küçük alüminyum parçalara delik açmaktan daha iyi olmalı.
Should we go home and sell aluminum siding?
Evlerimize dönüp tekrar hurdacılık mı yapacağız?
Aluminum sulfate, glycerin, potassium nitrate, magnesium hydroxide hydrochloric acid, sulfur, tannic acid, phosphorus.
Evet, kabaca. Alüminyum sülfat, gliserin, potasyum nitrat, magnezyum hidroksit, hidroklorik asit, sülfür, tenik asid, fosforus.
It's aluminum.
Alüminyumdan.
I told you aluminum collects in the brain.
Alüminyum beyinde birikir demedim mi ben?
Your brain is already poisoned, and aluminum has nothing to do with it.
Beynin zaten zehirlenmiş. Alüminyumun bununla alakası yok.
Aluminum siding.
Alüminyum kaplama.
Aluminum siding!
Alüminyum kaplama!
Assemble the aluminum J-channel using self-furring screws.
Vida deliklerinden aliminyum çıtaları monte edin.
'The Beeramid contains so much aluminum...'it would take five men to lift it.
Biramit çok fazla alüminyum içeriyor kaldırmak için 5 kişi yetiyor.
Much to the embarrassment of the army and in particular major marcel, Shown here holding what turned out to be... A piece of aluminum foil from a weather balloon.
Ordunun bir utancı olarak ve daha çok binbaşı Marcel, daha sonra bir hava balonunun parçası olduğu anlaşılan bir kısım alüminyum folyoyu tutarken görülüyor.
It's aluminum.
Alüminyum o.