Amusing traduction Turc
1,781 traduction parallèle
It's amusing.
Çok hoş.
Is it amusing how she raises my daughter?
Kızımı yetiştiriş tarzı da hoş mu peki?
That is not amusing, professor.
Hiç komik değil Profesör.
Matt copied his from the Dalai Lama's autobiography... which we all thought was pretty amusing.
Matt, Dalay Lama'nın otobiyografisinden bir paragrafı aynen kopyaladı ; hepimiz bayağı güldük.
It's almost amusing.
Bu çok komik
I think you'll find it quite amusing.
Sanırım oldukça eğlenceli bulacaksınız.
It's on tonight and everyone says she's most amusing.
Gösteri bu gece. Herkes çok eğlenceli, diyor.
And when you perpetuate it, it's neither amusing or responsible.
Ve böyle davrandığınız sürece seks eğlenceli ya da güvenilir olmayacak.
BACK the way you came. Amusing.
Komik.
That is, funny "how amusing", or funny "back away and avoid eye contact"?
Bu komiksin lafı, "ne kadar komik", ya da "uzaklaş ve göz temasına son ver"'den hangisi?
If you're through amusing yourself I have some news on the boat.
- Eğlenmen bittiyse tekneyle ilgili haberim var.
The thing that elevates this whole "happy birthday, Jen" thing from a mildly amusing runner to a potentially ingenious little plot twist.
Bunu destekleyense bütün şu "Nice yıllara, Jen" olayının kibarca eğlence delisinden, zekice dolap çevirme potansiyeline dönmesi.
Much better chance you'll get to witness some amusing disaster.
Felakete tanık olma ihtimalin daha yüksek.
- No, it's kind of amusing.
- Hayır, eğlendirici hatta.
I'm sure you find it amusing that I'd care so much about a dog.
Bir köpeği bu kadar önemsemem size çok eğlenceli geliyordur.
It's amusing, really.
- Evet. Çok tuhaf.
I don't think finding them amusing constitutes a thing.
Onları komik bulmak hoşlanmak sayılmaz.
Well sweetheart, we could sit here and I could tell you all about it- - and you might find it over amusing.
Tatlım, eğer istersen sana bütün gün boyunca bunu anlatırım ve sende kızarsın.
You know, for the right price, i can be quite amusing.
Doğru fiyat için, ben oldukça eğlenceli olabilir biliyorum.
You find that amusing?
Eğlendirici mi buluyorsun?
That reminds me of an amusing anecdote.
Bu, komik bir hikâyeyi hatırlattı bana.
Well, anyways, back to my amusing anecdote.
Komik hikâyeme dönecek olursak.
You find this amusing?
Bunu komik mi buluyorsun?
You find this amusing?
Komik mi buldun?
Yes, well, I've always found your ignorance quite amusing.
Evet, yanil, ben senin cahilliğini hep eğlendirici bulmuşumdur.
We can do things like these cartoons that are amusing... as a sort of a light entertainment... or we can do work that is more serious... in scope, in feeling, and that deals with issues... emotional, spiritual, political... of great importance.
Bir tür hafif eğlence olarak bunun gibi eğlenceli resimler çizebiliriz ya da duygusal, ruhani, politik olarak büyük değer taşıyan daha ciddi eserlere yönelebiliriz.
He thought she was charming and amusing.
Starling'i hoş ve eğlendirici bulmuştu.
What do you find so amusing?
Neyi bu kadar eğlenceli buldunuz?
Granted, it was mildly amusing, but my third eye didn't open.
Tamam, biraz eğlenceliydi ama üçüncü gözüm açıImadı.
Here, they found it amazing or amusing.
Burada, şaşırtıcı ya da eğlenceli buldular.
How amusing!
Ne eğlenceli!
Amusing?
Eğlenceli mi?
You find it amusing?
Bunu eğlenceli mi buluyorsun?
It'd be amusing.
Eğlenceli olur.
What'd be amusing?
Ne eğlenceli olur?
Oh, is that amusing?
Oh, bu eğlendirici mi?
It's amusing for you guys to use kung fu to play soccer, and then to get into the finals.
Başta futbolda kung-fu kullanmanız oldukça eğlendiriciydi, ama sonra finale kadar geldiniz.
It's quite amusing.
Bu oldukça komik.
"l found it really amusing howthe scriptwriters can take the truth... " and not twist it or fabricate it, but just plain lie about what happened. "
" senaristlerin yaşananları eğip büküp ama sanki gerçekmiş sunmalarını görünce beni gerçekten eğlendirdi...
We all thought that was amusing... until I was in federal prison... and I found out that the real reason I was locked up was because of that.
Hapse girmemin esas sebebinin bu olduğunu öğrenene kadar bunu eğlenceli buluyorduk.
Sounds amusing but I don't understand.
Çok eğlenceli. Ama bir şey anlamadım.
That's amusing.
Aman ne komik!
Funny, amusing?
Komik, eğlenceli mi?
Very amusing. I'm sure Dawn feels that way about her schoolwork sometimes.
Çok komik. Eminim Dawn da bazen okul ödevleri hakkında böyle düşünüyordur.
We have some very amusing chicken feetyou can play with.
Tavuk ayakları var. Onlarla oynayabilirsin.
I can illustrate with an amusing story about a crystal.
İstersen kristallerle ilgili bir hikaye anlatıp gözünde canlanmasını sağlayabilirim.
It is amusing.
- Evet haklısınız, aslında komik.
Very amusing, Poirot.
Çok komik, Poirot.
Nothing's funny.You know, there's, there's not one thing that, that's amusing about this....
Bu çok komik. Hayır. Komik olan bir şey yok.
No, no, actually, it's quite an amusing story.
Aslında çok komik bir hikâye.
Very amusing, Roz.
Çok komik Roz.