English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And don't you forget it

And don't you forget it traduction Turc

203 traduction parallèle
You see after the war, I don't forget, it lasted 100 years thousands of us went from door to door asking for honest work and we were whipped for begging.
Pek ala da oluyor. Görüyorsun savaştan sonra, hiç unutmam, 100 yıl sürmüştü aramızdan bin kişi, kapı kapı dolaşıp namuslu işler istedik ve dilenmek için kırbaçlandık.
Juanillo, why don't you throw it away and forget all about it?
Juanillo, Neden bunları bu kadar kafana takıyorsun?
I'm in command here, and don't you ever forget it.
Buranın komutanı benim, bunu unutma.
And you're under me, so don't you forget it.
Ve ben senin üstünüm, bunu unutma.
I am doing this track a favor by entering Gallant Lady, and I want a fair shake, and don't you forget it, you pencil-pusher!
Gallant Lady'yi sokarak bu yarışa büyük iyilik ediyorum. Adil bir yarış isterim. Sakın unutma katip.
And don't you forget it.
Bunu aklından çıkarma!
Well, if you don't wanna hire me, just forget all about it, and I'll mosey on back to town.
Peki, beni işe almak istemiyorsan hepsini unut gitsin. Ben de kasabaya dönerim.
And don't you forget it.
Bunu sakın unutmayın.
I'm a better man than you any day and don't forget it.
Ben senden daha erkeğim, bunu hiç unutma.
Hey. You saddle Kentuck... and see to it that you don't forget to soap his hooves.
Kentuck'ı zor duruma sokuyorsun... ve onun ayaklarını sabunladığını unutma.
You know nothing, absolutely nothing... and don't forget it.
Hiçbir şey bilmiyorsun. Kesinlikle hiçbir şey. Bunu unutma.
I'm pure Castilian, and don't you ever forget it.
Ben saf bir Kastilyalıyım, ve bunu asla unutma.
-... and don't you forget it!
- Bunu sakın unutma!
And when I leave, don't you ever forget it.
Ben gittikten sonra da bunu sakın unutma.
The guy who walks that bridge has got your neck in his hands, and don't you forget it.
O köprüde olan adam senin boynunu ellerinde tutuyor, unutma bunu!
It's an essential service we perform and don't you forget it.
Verdiğimiz çok önemli bir hizmet, bunu hiç unutma.
Sam McCord never did a crooked thing in his life, and don't you forget it!
Sam McCord hayatında asla böyle sahtekarca birşey yapmadı! Bunu sakın unutma!
- And don't forget I said it to you. - Oh, hush.
- Ve bunu sana söylediğimi unutma.
And don't you forget I said it to you.
ve bunu sana söylediğimi sakın unutma.
I'll pay for my own whisky and don't you forget it.
Parasını ödeyeceğim. Boş versene.
His whole future depends on Annie, and don't you forget it, frog-face.
Onun bütün geleceği Annie'ye bağlı.
- And don't you forget it.
- Ve bunu unutma.
Oh, look, why don't you just try and forget it for the moment?
Bak, neden bir süre bunu unutmayı denemiyorsun?
I'm feeding you, and don't you forget it.
Karnını ben doyuruyorum, bunu sakın unutma!
And I'II take the loot. I don't want you to forget it.
- Ganimetleri de ben alacağım, onları da unutmanı istemiyorum.
The way to a man's heart the wide, inviting avenue to his job is through his wife and don't you forget it.
Bir erkeğin kalbine giden yol işinde başarı için geniş, davetkar cadde, karısından geçer bunu unutma.
He's the commanding officer of this post, and don't you forget it.
O hala bu kalenin komutanı, bunu unutma.
Now, don't you worry. He'll grow up and forget all about it.
Endişelenme, büyüdüğünde bunu unutacaktır.
We're getting back to the ship, and don't you forget it.
Gemiye geri dönüyoruz, bunu unutmayın.
And don't you forget it, gringo.
Bunu unutma Gringo.
And don't you ever forget it.
Bunu asla unutma.
That's a full working day, lad, and don't you forget it!
İşte uzun bir iş günü, ahbap. Bunu sakın unutma!
I'll give you a day to think about it And don't forget the match a few days later
düşünmen için 1 günün var ve bir kaç gün sonraki maçı sakın unutma
And don't forget, even though it's four months away, you got to get your tickets, Jim, because they're going fast and they can't last.
Festivale daha dört ay var, ama siz biletlerinizi alın... çünkü kapışılıyor, sona kalan avcunu yalıyor.
- And don't you forget it.
- Bunu sakın aklından çıkarma.
We are upper-echelon cat burglars... and don't you forget it, Mr. Butterfly.
Bizler birinci sınıf ev-dükkan hırsızlarıyız... bunu sakın unutma bay Butterfly.
You're looking at crime personified... and don't you forget it.
Şu anda bir suç makinasına bakıyorsunuz... sakın bunu unutmayın.
So why don't you try and forget all about it?
Neden unutmaya çalışmıyorsun?
I put you two together, and don't you forget it!
Sizi bir araya getirdim, ve sen... Bunu asla unutmayın.
And don't you ever forget it.
Bunu sakın unutma.
Yeah and don't you forget it.
Unutamadın gitti şunu!
Don't forget to bend your knees when you hit, to take the shock out of it and roll over.
Unutmayın, yere temas ettiğinizde şoku azaltmak için dizlerinizi iyice kırın ve yuvarlanın.
My name's Wild Bill Kelso, and don't you forget it.
Benim adım Vahşi Bill Kelso, sakın bu adı unutmayın.
- And don't you forget it.
- Bunu sakın unutma.
Hope I didn't hit anybody. But over here, at Camp North Star this morning, we're gonna be having a delicious gruel breakfast, and don't forget to ask for seconds, because it's all the gruel you can eat.
Umarım kimseyi vurmamışımdır....... ama bizler, bu sabah Kuzey Yıldızı Kampında enfes bir kahvaltı yapacağız ve sakın kahvaltı saatini kaçırmayın çünkü yiyebileceğiniz sadece son kırıntılar burada.
I'm your boss and don't you forget it.
Ben senin patronunum, sakın bunu unutma.
That goes for you, too, Doolittle Lynn, and don't you forget it.
Bu da sana kapak olsun, Doolittle Lynn, sen de unutma.
And don't you forget it!
Sakın unutma!
I'm the one who urged Mr. Statler to give you the job. I think it's very Christian to forgive and forget, don't you?
Bence bir Hristiyan affedip unutmasını bilmeli.
THE KIND YOU KEEP REPLAYING IN YOUR HEAD SO YOU DON'T FORGET ABOUT IT WHEN YOU'RE OLD AND RUNNING AROUND THE NURSING HOME TRYING TO LOOK THROUGH THE NURSE'S UNIFORM.
Yaşlanınca huzurevinde hemşire kovalamamak için kafanda sürekli kendine hatırlatıp duracağın türden bir evde zaman geçirdik..
This is a Phoenix-sponsored save the wilderness mapping expedition, and don't you forget it.
Bu Phoenix sponsorluğunda vahşi doğayı kurtarma ve haritala keşfi sakın bunu unutma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]