And for the first time in my life traduction Turc
171 traduction parallèle
I am, and for the first time in my life.
Öyleyim hayatımda ilk kez.
And for the first time in my life, I felt poor, because that was all I had to give.
Şu hayatımda ilk defa kendimi fakir hissettim. Çünkü ona verebildiğim tek şey o oldu.
And for the first time in my life, I felt rich, because he gave me so much in return.
Ve şu hayatımda ilk defa kendimi zengin hissettim. Çünkü bana karşılık olarak dünyaları verdi.
And for the first time in my life, my grades have been really good.
Ve hayatımda ilk defa notlarım gerçekten iyi.
And for the first time in my life, I wanted...
Ve hayatımda ilk defa istedim...
Now, you're desperate and for the first time in my life, I'm not horny.
Sen umutsuz vakasın ve ben de hayatımda ilk kez abaza değilim.
And for the first time in my life, I'm actually good at my job.
Ve hayatımda ilk kez, işimde gerçekten iyiyim.
I'm going to die... without a shred of honor, and for the first time in my life, that really bothers me.
Onurumu kazanamadan... burada ölüp gideceğim, ve hayatımda ilk kez, bu konu benim canımı fena sıkıyor.
I've read the book, and for the first time in my life I know my purpose.
Kitabı okudum ve, hayatımda ilk kez, amacımı biliyorum.
I've failed as the Emissary, and for the first time in my life I've failed as a Starfleet officer.
Elçi olarak başarısız oldum. Hayatımda ilk defa, bir Yıldız Filosu subayı olarak görevimde başarısız oldum.
Anyway, I look up at him... and for the first time in my life, I see how much my father loved me.
Neyse, ona baktım. Hayatımda ilk defa babamın beni ne kadar çok sevdiğini gördüm.
And for the first time in my life, I don't got no excuses for my future.
Ve hayatımda ilk defa geleceğim adına mazeret uydurabilecek durumda değilim.
And for the first time in my life, education was the answer.
Ve hayatımda ilk kez, eğitim bu isteğimin cevabı oldu.
I lay there, staring at the moon and for the first time in my life, I think about not getting back up.
Uzanıp aya baktım. Ve ömrümde ilk kez yeniden ayağa kalkmamayı düşündüm.
And for the first time in my life, I'm doing it while being honest and open about who I am.
Hayatımda ilk defa, kim olduğum konusunda açık ve dürüst davranarak bunu yapabiliyorum.
And for the first time in my life, I felt beautiful.
Hayatımda ilk defa, kendimi güzel hissettim.
And for the first time in my life, I don't feel like I have anything to run from.
Ve hayatımda ilk kez olarak, kaçacak bir şeylerim olmadığını hissediyorum.
Richard is fucking the entire styles section... and for the first time in my life, I actually give a shit.
Lanet Richard herkesle yatıyor ve hayatımda ilk kez bunu umursuyorum.
And for the first time in my life, I'm afraid.
Ve hayatımda ilk defa, korkuyorum.
For the first time in my life, I've gambled and I've danced.
Hayatımda ilke kez kumar oynadım ve dans ettim.
I blushed and, for the first time in my life... I felt ashamed.
Yüzüm kızardı ve hayatımda ilk kez kendimden utandım.
And now, my darling, for the first time in my life, I am not unsure or afraid of the future.
Hayatımda ilk kez... geleceğim hakkında kararsız değilim ve korkmuyorum.
For the first time in my life I'm not thinking and I don't care.
Hayatımda ilk defa düşünmüyorum ve hiçbir şey umurumda değil.
What if I said there was a real future in this, and that for the first time in my life, I feel that I have, sort of, found myself?
Farzet ki bunda gerçek bir gelecek olduğunu ve hayatımda ilk kez bir şekilde kendimi bulduğumu hissettiğimi söyledim?
It sounds good to me, for the first time in my life, the idea of having a nice little five-and-ten and a nice little home in a nice little town.
Hayatımda ilk kez küçük, güzel bir kasabada küçük bir ev ve küçük bir dükkan fikri gözüme hoş görünüyor.
And if such is the case, do you deny me the right for the first time in my life to be human?
Eğer sorun buysa,... beni hayatımda ilk kez insan olmak istediğim için suçluyorsun demektir,?
And I knew that for the first time in my life...
Ve biliyordum ki hayatımda ilk defa...
But I'm here on Sunday for the first time in my life, and for the very first time this KOW radio station begins, not only to DJ and to do my own thing, but to tell you a little story.
Ama bugün, bu Pazar sabahı, hayatımda ilk defa olarak ve bu KOW radyo istasyonu yayına başladığından beri ilk olarak müzik çalmayıp size küçük bir öykü anlatacağım.
And now, for the first time in my life, I'm doing exactly what I want to do rather than what I've been trained to do.
Şimdiyse hayatımda ilk kez yetiştirildiğim yönde değil kendim istediğim için bir şey yapıyorum.
So I relaxed and gave in to the notion that, for the very first time in my life, I knew exactly what was going to happen next. Fuck.
Ben de kendimi bıraktım, hayatımda ilk kez bundan sonra ne olacağını çok iyi bildiğim düşüncesine teslim oldum.
And you let me believe that we had... that I was part of something real for the first time in my life.
Sonra da benden şuna inanmamı istiyorsun. Bunun hayatımdaki en gerçek şeylerden birisi olduğuna.
And I thought for the first time in my whole life, maybe I could be happy.
Ve hayatımda ilk kez mutlu olabileceğimi düşündüm.
I'm taking advantage of the fact that, for the first time in my entire life, it's Saturday and I don't have a wedding to go to.
Evet... Hayatımda ilk defa bugün pazar ve bir düğüne gitmem gerekmiyor.
There I was, standing there in the church, and for the first time in my whole life I realised I totally and utterly loved one person.
Orada, kilisede dikilirken bir şey fark ettim. Tüm hayatım boyunca ilk defa birini tamamen, eksiksiz bir şekilde sevdiğimi.
And what I saw last night... for the first time in my life, I don't know what to believe.
Ve dün gece gördüğüm şey için hayatımda ilk kez, neye inanacağımı bilmiyorum.
And last night, for the first time in my life, I actually said those three little words :
Dün gece hayatımda ilk kez o iki kelimeyi söyledim.
She hates me and... for the first time in my life I have writer's block.
Benden nefret ediyor, üstelik... hayatımda ilk defa yazma kısırlığı çekiyorum.
For the first time in my life after my dad left me and then getting arrested for stealing those birds and then the whole punctured-lung thing.
Hayatımda ilk kez babam beni terkettiği o kuşları çaldığım ve akciğerim delindikten sonra.
"I did the war " and I'm in love for the first time in my life.
" Savaşa katıldım ve şimdi hayatımda ilk kez aşığım.
And Stratford takes the lead for the first time in my life!
Ve Stratford öne geçiyor. Bu benim hayatımda bir ilk!
But for the first time in my life, I'm 18... and I can say, "Fuck you!"
Hepsi bu. Hayatımda ilk defa 18 yaşındayken... "s * ktir" diyebiliyorum.
For the first time in my life, I know who I am... and where my future lies.
Yaşamım boyunca ilk kez, kim olduğumu biliyorum. Ve geleceğimin nerede olduğunu.
For the first time in my life, I saw the world... naked and unbridled. It terrified me.
Hayatımda ilk kez, çıplak ve küstah biçimde... dünyayı gördüm.
my mom and I get into it. and finally. for the first time in my life. I was able to say. " Would you please just let the man speak?
Sonunda annemle konuştuk ve hayatımda ilk kez "Konuşmama izin verir misin?" diyebildim.
All I wanna do now is get up on that stage and feel the sun against my face and just know for the first time in my life that I can overcome anything.
Sadece o sahneye çıkıp, güneşin yüzüme vuruşunu ve hayatımda ilk kez her şeyin üstesinden gelebileceğimi hissetmek istiyorum.
I wake up every day, I'm in this bizarre new environment. I'm totally and completely on my own for the first time in my life.
Her sabah uyanıyorum ve kendimi yeni bir çevrede buluyorum.
But for me, I see what we're about to do, and for the first time in my miserable, fucking life, I feel like I finally understand.
Ama ben ne yapmak üzere olduğumuzu görüyorum, ve bütün sefil, lanet hayatım boyunca ilk kez sonunda anladığımı düşünüyorum.
Then I get an incredible stroke of luck for the first time in my life, and then you accuse me of lying to you.
Sonra hayatımda ilk kez şans benden yana oluyor. Ve sen beni yalancılıkla suçluyorsun.
I'm 63 years old... and I'm in love... for the first time in my life.
63 yaşımdayım ve hayatımda ilk kez aşığım.
For the first time in my life, i am relaxed, I am happy and i am having fun!
Hayatımda ilk defa rahatım, mutluyum ve eğleniyorum.
And now for the first time in my life, I'm on my own.
- Ve hayatımda ilk defa aşağılandım.