And i'm sorry traduction Turc
9,886 traduction parallèle
And I'm sorry not to have been more upfront about it.
Bunu doğrudan size söylemediğim için üzgünüm.
It really wasn't fair for me to leave Tucson without saying good-bye to you, and I'm-I'm sorry.
Sana bir hoşça kal bile demeden gitmek gerçekten uygun olmadı. - Çok özür dilerim.
I'm sorry we're early, but it started to snow in Tahoe and you know there's nothing like fresh powder.
Üzgünüm erken geldik ama Tahoe'ya kar yağmaya başladı ve taze kar gibisi yoktur.
And, Vega, when you see him, tell him I'm sorry. And we're even.
Vega, onu görünce olanlar için üzgün olduğumu ve artık ödeştiğimizi söyle.
I'm sorry. And you are?
- Pardon ama siz kimsiniz?
And I'm sorry, my son.
Ayrıca özür dilerim evladım.
Um, and, uh, look... I'm... I'm sorry if, you know, I hurt you.
Seni incittiysem özür dilerim.
You're grieving, and I'm so sorry for that.
Yas tutuyorsun ve bunun için çok üzgünüm.
The only thing I'm sorry about is that for a second, I thought you were slightly a less loathsome and manipulative creature than you are.
Üzgün olduğum tek şey bir saniyeliğine senin olduğundan biraz daha az mide bulandırıcı ve çıkarcı bir yaratık olduğunu düşünmüş olmam.
And I'm really sorry and I will give up my job.
Görevimi bıraktığım için özür dilerim.
- I am mad. - And I'm sorry for that.
- Özür dilerim.
I'm sorry. It's hard to keep up. For you and me both.
- Kusura bakmayın rütbenizi takip etmesi zor.
- And I just want to say I'm sorry...
- O yüzden üzgün olduğumu söylemek...
And I'm so sorry.
Çok üzgünüm.
I am so sorry, Gloria, about the "New York Post" thing and the Biben thing and the whole semi-betrayal thing.
"New York Post", Biben ve bu yarım ihanet şeyinden dolayı senden çok özür dilerim, Gloria.
And I'm sorry I lied about being a wedding planner who can't find love.
Aşkı bulamayan bir evlilik planlamacısı olduğum yalanını söylediğim için özür dilerim.
So I'm sorry, and if it's about last night, I'm...
Özür dilerim. Eğer dün gece yüzünden kızgınsan- -
I... I don't feel anything, and I'm sorry.
Ben.. bir şey hissetmedim gibi.
I realize that, and I'm sorry.
bunun farkındayım ve çok da üzgünüm.
I'm so sorry, Mr. Thrunk, I entered the wrong code into the photocopier, and the entire Helms case was billed to Mr. Powell.
Çok özür dilerim Bay Thrunk, fotokopi makinesine yanlış kod girmişim Helms davasının faturası Bay Powell'a kesildi.
Sorry, I knocked, but no one answered, and this guy was talking trash, so I had to let myself in and show him who's boss.
Üzgünüm, kapıyı tıklattım ama cevap gelmedi, bu oğlan küfretti ben de ona kimin patron olduğunu göstermek için girmek zorunda kaldım.
I'm sorry, I didn't hear, and Tandy won't...
Pardon, Tandy ve ben duyamadık da...
Oh, sorry, bud, for throwing such a tizzy, but, you know, the stakes are really high here and I'm just not myself.
Telaşlı bir şekilde attığım için üzgünüm ahbap ama burada risk oldukça büyük ve ben de kendimde değilim. Sorun değil.
Look, Pierce, I'm sorry, but he was available, we had an opening, and I made a call.
Üzgünüm Pierce ama iş için uygundu açık pozisyonumuz vardı ve bir karar verdim.
And, I'm sorry to have to put you through all this hassle to get up here.
Buraya gelirken karşılaştığınız sıkıntılar için üzgünüm.
No, I'm sorry, my snake is sick, and I just can't focus whenever my snake is sick.
Hayır. Üzgünüm. Yılanım hasta ve yılanım hastayken odaklanamıyorum.
- And I'm sorry about that, but how do we back down now?
- Kusura bakma da şimdi nasıl geri adım atacağız?
I'm sorry about our fight, and I'm sorry things aren't great right now, but that doesn't mean you can just stay in here forever.
Kavgamız için özür dilerim, ve şu anda işler iyi gitmediği için özür dilerim, ama bu senin burada sonsuza dek kalabileceğin anlamına gelmiyor ki.
Or try and find some moments of beauty in the everyday? Wait, I'm sorry.
Dur, bir saniye.
I'm sorry, and I hope you can forgive me.
Özür dilerim ve umarım beni affedebilirsin.
I'm sorry, too.
Niye hayatında böyle anlar olsun istiyorsun? Evet, çok kötü bir andı.
Goodbye Leslie. Hey, Les, I'm sorry you and Mike didn't work out.
Doğru kişiyle asla karşılaşamayacağım korkusuyla harika biri teklif etse bile evet demek zorunda olmadığımı fark ettim sonunda.
No, it's not about that, and I'm sorry.
En sevdiğim kısım neydi biliyor musunuz? Benimki Justin'in düştüğü andı.
I'm sorry, we've been in preparation for months, and you're just coming forward with this now?
Affedersin, aylardır hazırlanıyoruz ve şimdi bununla mı ortaya çıkıyorsun?
And I'm sorry I'm not around more, you know, to volunteer in your class and...
Seninle daha fazla ilgilenemediğim için üzgünüm.
I'm sorry, babe. Go ahead and tell them what the mom did to you.
Özür dilerim canım, annesinin sana ne yaptığını buyur anlat.
Look, I'm sorry I chickened out the first time and I'd love another chance if you're up for it.
İlk seferde korkaklık ettiğim için özür dilerim ama kabul edersen bir şans daha isterim.
I'm sorry if you felt betrayed, but that was a really great story, and you weren't using it.
İhanete uğradığını hissediyorsan üzgünüm, ama hikaye harikaydı. Sen de kullanmıyordun.
I'm sorry, open for what? I-I was looking online and trying to figure it out, but I...
İnternetten araştırdım...
- [applause] and their own kind of "I'm sorry for what happened to you from the system."
Kendilerince, sistemin ona yaşattıkları için üzüntülerini ifade ediyorlardı.
"I'm very sorry, Steve. I'm so sorry." And he said, " It's OK.
Çok özür dilerim. "O da bana" Dert etme.
I'm really sorry about... me and him.
Ben ve onun adına gerçekten çok özür dilerim.
I kind of made up the statement and I'm sorry.
İfademde anlattıklarımı ben uydurdum ve çok üzgünüm.
And I just want to say I'm sorry.
Ve bunun için özür dilemek istiyorum.
So, I'm going to need you to stop crying like a little girl, strap on a pair, stop wasting time feeling sorry for yourself, and let's bring this shit home.
Bu yüzden de senin küçük kızlar gibi mızmızlanmayı kesip, cesaretini toplaman ve kendine acıyarak vakit harcamaman lazım ki bu işi başaralım.
I'll behave. And I'm so sorry.
Uslu duracağım ve çok özür dilerim.
And I'm sorry.
Ve özür dilerim.
I was wrong and I'm so sorry.
Yanıldım ve çok üzgünüm.
And I'm dreadfully sorry that you had to see the tape.
Ve bandı görmek zorunda olduğunuz için çok üzgünüm.
No, I'm sorry. I'm a doctor, and I'm just really tired.
Hayır, üzgünüm, ben bir doktorum ve gerçekten yoruldum.
Oh, I'm sorry. Um, can I go to South Second and Berry?
Üzgünüm, Berry sokağına gidelim lütfen.
and i'm sorry about that 52
and i'm sorry for that 27
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm sorry for that 27
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm glad 37
and i'm thinking 69
and i'm telling you 167
and i'm like 248
and i'm tired 39
and i'm happy 32
and i'm going to 28
and i'm scared 37
and i'm done 46
and i'm glad 37
and i'm thinking 69
and i'm telling you 167
and i'm like 248
and i'm tired 39
and i'm happy 32
and i'm going to 28
and i'm scared 37