And i am so proud of you traduction Turc
58 traduction parallèle
I love you... and I am so proud of you and I'm proud to be with you.
Seni seviyorum... Seninle ve seninle olmaktan gurur duyuyorum.
And I am so proud of you and Rory.
Seninle ve Rory ile çok gurur duyuyorum.
And I'm so happy to hear all that, and I am so proud of you.
- Ve seninle gurur duyuyorum.
I know. And I am so proud of you.
Biliyorum ve seninle çok gurur duyuyorum.
And I am so proud of you.
Ve ben seninle çok gurur duyuyorum.
And I am so proud of you.
Ve seninle gurur duyuyorum.
For the last three years, Marshall has been working so hard, and I am so proud of you.
Son üç yıldır Marshall çok sıkı çalıştı ve seninle gurur duyuyorum.
I love you and I am so proud of you.
Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum.
I am your biggest fan and I am so proud of you, baby.
Senin en büyük hayranınım ve seninle gurur duyuyorum bebeğim.
And I am so proud of you.
Ve seninle çok gurur duyuyorum.
It may not have been pretty, bat you finished. and I am so proud of you and Marley!
İyi olup olmaması önemli değil, bitirmen önemli. Seninle ve Marley ile gurur duyuyorum!
There's people and they love it and I am so proud of you and you say you don't want me to be like you, but
İnsanlar oyununu sevdi. Seninle gurur duyuyorum. Ve sen bana "benim gibi olma" demiştin...
You were ready, and I am so proud of you, win or lose.
Hazırdın ve ben kazansan da, kaybetsen de seninle gurur duyuyorum.
- and I am so very proud of you. - This man says, I should go
- Seninle gurur duyuyorum!
And to correct your errors, so you are making progress and I am proud of you.
Hatalarını düzeltmek, böylece ilerleme kaydedebilirsin ve ben de seninle gurur duyabilrim.
Andrei was very proud of you, and so am I.
Andrei seninle gurur duyuyordu. Ben de duyuyorum.
So you want me to hang on your arm and smile and tell people how proud I am of my great big reporter man.
Yani koluna girmemi ve gülümsememi istiyorsun ve insanlara harika gazeteci adamımdan ne kadar gururlu olduğumu söylememi istiyorsun.
You know, Selena, I am so proud of you for the opening of the boutique and the new record.
Biliyor musun Selena, seninle çok gururlanıyorum... butiğin açılışı ve yeni albüm nedeniyle.
I am so proud of you and I'm not only proud of you,
Seninle gurur duyuyorum. Sadece seninle gurur duymuyorum...
I have always felt that way and, honey, I am so proud of the woman you've become.
Ve büyüyüp böyle bir kadın olduğun için seninle gurur duyuyorum.
I am so proud of you. And this is what you were born to be.
Seninle gurur duyuyorum, doğma sebebin buymuş.
You know, maybe I never told you this, Pacey, and if I didn't I am so sorry but last year when you were a cook, I was proud of you.
Belki bunu sana hiç söylemedim. Söylemediysem gerçekten üzgünüm. Ama geçen yıl aşçılık yaparken seninle gurur duyuyordum.
And I'm sure her mother said, " Baby, I am so proud of you.
Annesinin, "bebeğim seninle gurur duyuyorum" dediğine eminim.
And, gentlemen I am so proud of you.
Ve beyler... sizinle gurur duyuyorum.
I am just so proud of all of you and each Christmas brings something different.
Sizinle gurur duyuyorum ve her Noel yeni bir şeyler oluyor.
Yes, I think that the competition is insane and you're putting unbelievable stress on your young body, but I am so proud of your accomplishments.
Evet, bence yarisma çilginca ve sen genç bedenine inanilmaz baski uyguluyorsun. ama basarilarindan dolayi gerçekten gurur duyuyorum.
And I really want you to know I am so proud of you.
Bilmeni isterim ki, seninle gurur duyuyorum.
And I know I don't get to be part of it... but I am so proud of you, son.
Bunda bir katkım olmadığını biliyorum ama seninle gurur duyuyorum, evlat.
I am so proud of you and Nathan. Thanks.
Seninle ve Nathan'la çok gurur duyuyorum.
My friends, I am so proud and happy to welcome you to this celebration of my son Xander- - the new C.E.O. of Harrington Media.
Dostlarım oğlum Xander'ın, Harrington Medya'nın yeni İcra Kurulu Başkanı oluşu kutlamalarına geldiğiniz için sizlere hoş geldiniz derken gurur ve mutluluk doluyum.
And I am so proud of all of you.
Hepinizle gurur duyuyorum.
I am just so proud of you for deciding to go to the Purity Ball and letting me protect you the way Jesus intended, huh?
Benimle Bekâret Yemini Balosu'na gelmeye karar verip seni İsa'nın istediği gibi korumama izin verdiğin için seninle gurur duyuyorum.
And I really am just so proud of each and every one of you.
ve gerçekten çok gurur duyuyorum tek tek her birinizle.
And just so you guys know, uh, he shaves his chest because he is, I'm very proud of him, an Olympic swimmer. - I am.
Bilin diye söylüyorum göğsünü traş ediyor çünkü o bir olimpik yüzücü.
I am so proud of you for thinking outside of the box, and outside of Manhattan.
Alışılmışın ve Manhattan'ın dışında düşündüğün için seninle gurur duyuyorum.
So I am proud to introduce to you, and the world, the future of personal computing.
Size ve dünyaya, kişisel bilgisayarın geleceğini sunmaktan gurur duyuyorum.
And I really am so proud of you.
Ve seninle gerçekten gurur duyuyorum.
And I am so proud to be standing up here in front of our friends and family to make sure they know just how lucky I feel to have found you... and just how much I love you.
Burada dostlarımızın ve ailemizin önünde dikilip seni bulduğum için ne kadar şanslı olduğumu onlara bildirmekten ve seni çok sevdiğimi söylemekten gurur duyuyorum.
I am so proud of you, and I don't tell you enough.
Seninle çok gururlanıyorum ve bunu sana yeterince söylemiyorum.
Whatever else has happened between us, however angry we are, or were, at each other, I am so proud of you and in awe of you.
Aramızda ne yaşanırsa yaşansın birbirimize ne kadar kızgın olursak olalım seninle gurur ve sana hayranlık duyuyorum.
Brett just came out a few weeks ago, and I am just so proud of you, sweetie, but if you don't get off your butt and start working right now, I'm gonna kick it.
Brett birkaç hafta önce cinsel kimliğini açıkladı ve seninle gurur duyuyorum canım ama poponu kaldırıp işe dönmezsen tekmeyi yiyeceksin.
And I am so proud of how far you've come.
Ulaştığın noktayı görmekten mutluluk duyuyorum.
I am so proud of the vampire that you've become... and I know you will stand out there on your own two feet just beautifully when I am gone.
Bugün olduğun vampirden gurur duyuyorum ve ben artık olmadığımda kendi ayaklarının üstünde aynı güzellikle duracağını biliyorum.
Look, when... I walked Julia down the aisle, I gave her to you, and I was so proud, and I was so sure, and still am, of the man that I gave her to.
Bak, Julia'yla mihraba doğru yürüdüğümde ve onu sana teslim ettiğimde çok gurur duymuştum, çok emindim..... hala da onu teslim ettiğim adam hakkında öyle düşünüyorum.
Brenda... Can't wait to get started. And I am so proud of having written this screenplay with you.
Brenda, başlamak için sabırsızlanıyorum ve bu senaryoyu sizinle birlikte yazmaktan gurur duyuyorum.
Can you tell her that I'm here, I'm cheering, and I am so, so proud of her?
Ona burada olduğumu, tezahürat yaptığımı, onunla çok gurur duyduğumu söyler misin?
I am so proud of you! Whoever would've guessed that i'd be the one To be in new york city and you the one to stay here?
Benim New York'a gidip senin burada kalacağın kimin aklına gelirdi?
- I... - And I am so incredibly proud - of you for that.
Bunun için de seninle çok gurur duyuyorum.
I mean, if it lasts, I am so proud of you, and that's awesome, but I don't believe any relationships last nowadays.
Demek istediğim, eğer bu sonsa, seninle gurur duyuyorum, ve bu mükemmel, fakat son zamanlarda hiç bi'ilişkiye inanmıyorum.
I, um, wanted to tell you I loved you and that, um... I am so very proud of you, Amanda.
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve seninle çok gurur duyduğumu söyleyecektim Amanda.
I am so proud of you, and I know you're gonna achieve great things in this world, and I just read about this new nail polish that changes colors if you dip it in a drink that has a roofie - -
Seninle gurur duyuyorum ve bu dünyada mükemmel şeyler başaracağını biliyorum. Renk değiştiren yeni bir oje çıkmış. İçeceğe damlatıldığı zaman bayıltıcı etki...