And it's all yours traduction Turc
147 traduction parallèle
It's open for destruction, and it's all yours, boys!
Yıkıma açık ve tamamen sizin, çocuklar!
It's all yours, and all I want is my cut.
Hepsi senin. Sadece kendi payımı istiyorum.
And it's all yours after that, the whole shebang.
Benden sonra ise hepsi tek başına senin.
Take it out with your bare hands, and it's all yours!
Çıplak ellerinle çıkartabilirsen hepsi senin olur! Yanıyor!
Let us go, and it's all yours!
Bizi bırakın, sizin olsun!
And it's all yours.
Hepsi senin.
- and it's all yours.
- ve hepsi senindir.
It's all yours if you want some peace and quiet before you go back.
Dönmeden önce biraz huzur ve sessizlik ararsanız sizindir.
This automatic mixer, juicer and blender, and a 10-cup coffeemaker. And it's all yours with our compliments, Mrs. Lewis.
"... bu otomatik mikseri ve 10 fincanlık kahve pişiricisini veriyoruz.
All Ramon's joys will be yours... as if it were your finirst trip and the battle were just beginning.
Sanki bu senin ilk yolculuğunmuş ve savaş yeni başlıyormuş gibi Ramon'un tüm neşesine sahip olacaksın.
It's all yours. If this works, the planets are next door And the universe is just around the corner.
Eğer bu işlerse, diğer gezegenler kapı komşumuz ve bütün evren de köşe başında olacak.
The free world and it's all yours!
- Özgür dünya ve hepsi senin!
And that bag of gold, 1 0 or $ 1 5,000, it's all yours.
Şu altın torbası da, 10, 15.000 dolar, hepsi senin olsun.
And it's yours now. Take all you want.
Atrık senin istediğin kadarını al.
AND IT'S CHRISTMAS, YOU WILL HAVE A BEAUTIFUL DAY. A DAY THAT'S ALL YOURS, THAT YOU CAN DO ANYTHING YOU LIKE WITH.
Şimdi de sana, Noel sabahı uyandığında çok güzel bir gün geçirmeni öneriyorum.
Four million dollars, and it's all yours.
Dört milyon dolar, ve tüm sizindir.
The tanks are full, O mighty Wez, and it's all yours.
Depolar dolu yüce Wez ve hepsi senin!
– I think, if it's all the same to you, Mrs Popey, you'd better ask this son of yours to come downstairs and answer a few questions.
- Bence oğlunuzu buraya çağırıp birkaç soru cevaplamasını söylemelisiniz.
It's a private home, and it's all yours.
Burası müstakil bir ev. Senin.
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
Onunla son saatlerini böyle geçirme. Biraz eğlen onunla oyna. Git getir oğlum!
"If you can make one heap of all your winnings and risk it on one turn and lose, and start again at your beginnings and never breathe a word about your loss yours is the earth and everything that's in it and, which is more, you'll be a man, my son."
"eğer tüm birikimlerini alır ve onları bir seferde riske atarsan ve kaybedersen, ve tek en baştan tekrar başlarsan ve hiç bir söz söylemezsen yenilginle ilgili tüm dünya senin olur ve içindeki her şey ve çok daha fazlası. sonunda bir erkek olacaksın, oğlum"
It's a beautiful weapon, Coop, and it's all yours.
Çok güzel bir silah Coop. Artık senindir.
All right, you want it, take it, but don't try and tell me it's yours.
Çeyrekliği istiyorsan, al senin olsun. Ama lütfen senin olduğunu iddia etme.
Worf, I think it's all right to concentrate on our feelings. Yours and mine.
Worf, sanırım kendi duygularımıza odaklanmamız daha doğru senin ve benim.
It's not yours, with all your $ 2,000 suits... and all your front-page "Dapper Don" shit?
2000 dolarlık takımınla ve ön sayfadaki düzgün giyimli beyefendi portrenle... Bunun seninle hiç alakası yok öyle mi?
We'll draw them off and it's all yours!
Onları püskürteceğiz ve gerisi senin işin.
You know, if it's me... and I got all that shit hangin'over my head like you got hanging'over yours, I don't know, I'd go shoppin'later.
Yerinde olsaydım üzerinde o kadar göz varken bilemiyorum alışverişi sonraya bırakırdım.
You do this, and it's yours. All of it.
Bu isi yaparsan, senin olur, hepsi.
Uh-huh, and it's all yours... for the remarkably low price of two hundred dollars.
Hı-hı, sana kalmış gerçekten düşük bir fiyata, ikiyüz dolara.
And it's all yours, if you bear with me.
Tabii beimle kalırsanız.
You know the rule about cars on campus so I'll keep it in the motor pool until after Sunday's ceremony and then it's all yours.
Pazar günkü tören sonuna kadar araba bende kalacak. Sonra tamamen senindir.
And then you came along with that big, beating heart of yours and you broke all those walls down, and it's just really scary.
Ve o kocaman yüreğinle sen geldin. Bütün duvarlarımı yıktın.
Yes, it is... and it's all yours.
Evet öyle... ve tamamıyla senin.
It's all yours, come and try it.
Hepsi senin. Gel de dene.
It's bad enough I have to endure those gym shoes of yours. But I get all dolled up and we go out in this jalopy without a hood.
Garip spor ayakkabılarına katlanmam yetmiyormuş gibi bir de süslenip külüstürünle dışarı çıkıyoruz.
We all have our secrets, and I think it's time for you to tell me yours.
Hepimizin sırları var. Ve sanırım seninkini anlatma vakti geldi.
AND THAT BEANBAG CHAIR IN OUR PLACE THAT DOUG LIKES, IT'S ALL YOURS.
Ve bizim evdeki Doug'ın sevdiği o çuval koltuk da sizin olsun.
This is the first floor, and it's all yours.
Burası birinci kat. Buranın tek sahibi sensin.
And it could all be yours if you are the winner of The Fabulous Super Race.
Ve bunların hepsi Şahane Süper Yarış'ı kazanırsan senin olabilir.
Because this has been my dream for years, and, I mean... all of a sudden it's yours, too?
Bu benim yıllardır hayalini kurduğum bir şey ve şimdi anîden senin de mi hayalin oldu?
So is Jake's... and yours... and all I can do is sit here and watch it happen.
Jake'nin ki de... senin ki de... ve yapabildiğim tek şey burada oturup seyretmek.
I just want to try this one move first and then it's all yours.
İlkin sırf şu hamleyi denemek istiyorum, sonra hepsi senindir.
Sell a fsh and it's all yours.
Balık sat, senin olsun.
I knew it was yours because I saw the drawings in the margins and that's what you drew all over your desk
bunu yazanın sen olduğunu biliyordum çünkü sayfaların kenarlarına çizdiklerini görüyordum. ve sıranın her tarafına çizdiklerini.
My milkshake brings all the boys to the yard and they're, like... it's better than yours, damn right, it's better than yours I could teach you, but I'd have to charge.
Benim sütüm tüm çocukları avluya getirir ve onlar sanki... seninkilerden daha iyi, haklısın... seninkilerden daha iyi, bunu sana öğreteyim ama doldurmam gerekiyor.
But if we've all got to live together, it's not going to be helped if there are people of very, very strong faith who simply "know" they're right, and are not amenable to argument because... There's somebody out there who's just as faithful as you, and has his faith just as strong as yours, which is opposite to yours.
Fakat, eğer beraber yaşamak zorundaysak, çok güçlü inançlara sahip ve haklı olduklarından çok emin, ve tartışmaya kapalı insanların bulunması bir şey ifade etmeyecektir, çünkü kendinden çok emin ve sizin kadar güçlü inançlara sahip sizin fikirlerinize karşıt insanlar da var.
It's like the scene in the Gospel where it says that Satan took Christ to the top of a mountain, and showed Him all the cities of the world and all the glory over the world, and said, " This all can be yours
İncil'deki hikâye gibi. Şeytan İsa'yı dağın tepesine çıkarır ve ona dünyanın bütün şehirlerini bütün ihtişamını gösterir.
And from this floor up, it's all yours.
Ve en sonunda, herşey senin olsun.
One of the questions I get almost all the time and is probably on somebody's mind right now, if it's not on yours, and that's the idea that, " well, if everybody uses The Secret
Şu anda sizin aklınıza gelmese de mutlaka biri soruyordur :
and then, like all the other letters, it's signed, yours in Christ, please burn this.
İsa'nın Yolunda " "Lütfen yak bunu" diye imzalamış. - Sonraki 2 hafta boyu mektup yok.
It's all yours if you resign from Mode and disappear, for good this time.
Mode'dan istifa edip bu defa temelli gidersen, hepsi senin olacak.
and it's getting worse 25
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41
and it's only 22
and it's all because of you 31
and it's 505
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41
and it's only 22
and it's all because of you 31
and it's 505